| Konu: | (10/4413, 10/4430, 10/4431, 10/4432, 10/4433, 10/4434, 10/4435, 10/4436, 10/4437, 10/4438) No.lu Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 10.06.2021 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; müsilaj nedeniyle Meclis araştırması çalışması için görüşlerimi bildirmek için huzurunuzdayım. Hepinizi saygıyla sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.
Şimdi, deminden beri özellikle CHP Grubunun temsilcisi arkadaşların müsilajla ilgili yaptığı konuşmalara karşılık olarak bir paragraf okumak istiyorum, Hidrobiyolog Levent Artüz'ün makalesinden bir paragraf, diyor ki: "Bu münferit bir olay değil; bu, bir zincirdir ve zincirin sonucudur. Bundan sonra da böyle anormallikler göreceğiz. Marmara Denizi haddizatında 1989 yılında öldü. Gördüğümüz, bir cesedin çürümesidir ve müsilajı kavrayabilmek için de tarihine bakmak gerekir." Ben de buna katılıyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, ANAP döneminde, çürüyen, bozulan Haliç'in temizlenmesi için çok büyük bir yanlışlık yapıldı. Neydi biliyor musunuz? Oradaki çamurun Marmara'ya aktarılması gibi bir yanlışlık yapıldı ve aslında Marmara'nın kirlenmesinin başlangıç noktalarından biri budur. Ama ondan sonra da bir CHP dönemi vardı biliyorsunuz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sözen durdurdu o işi biliyorsunuz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sözen durdurdu o işi.
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - Tabii, Sözen durdurdu fakat CHP döneminde Haliç'le ilgili gelinen durum şuydu: "Haliç'i dolduralım." ve "Haliç'i kurtarmanın yolu Haliç'i doldurmaktan geçer." diye ciddi ciddi bilimsel öneriler ve makaleler olmuştu.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sizin arkadaşlarınız "Apo'yu paşa yapalım, oturtalım." diyordu ya, aynı düzeyde bir öneri o yani; aynı.
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - Korkarım, korkarım Haliç...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sizin arkadaşlarınızın o önerisi ne kadar ciddi bir ağızdansa o da...
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - Haliç'i doldurmayı düşünen kafa şu anda iktidar olsaydı Marmara için neler düşünürdü bilemiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Evet, değerli arkadaşlar, hemen hemen tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen, kalın ve yapışkan bir madde olan müsilajın, biyolojik ve kimyasal etkenlerin de bir araya gelmesiyle oluştuğunu hepimiz biliyoruz. Küresel iklim değişikliğiyle birlikte denizlerdeki sıcaklığın aşırı artması denizlerdeki ekolojik yapıya doğrudan etki etmekte, bu da denizlerdeki canlıları olumsuz yönde etkilemektedir. Genel olarak karşımıza çıkan 3 faktör bazı fitoplankton türlerinin daha hızlı çoğalıp sorunun büyümesine neden olmuştur. Bundan önceki konuşmacılar da bundan bahsettiler. Bunlar: Bir, deniz suyunun sıcaklığının aniden artması...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kıyı dolguları...
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - ...iki, Marmara Denizi'nin durgun yapısı; üç, kirliliğin artışı. Bunlar üst üste geldiği zaman, alg patlamalarıyla birlikte, günümüzde giderek görünürlüğü artan müsilajla karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, bu yaşadığımız problemlerde bizleri öncelikle ilgilendiren ve kontrol edilmesi diğerlerine göre daha mümkün ve elzem olan konu hiç kuşkusuz kirliliğin önüne geçmektir. Özellikle de evsel ve endüstriyel atık sular büyük bir organik kirlilik yükünü içermekte ve sağlıklı bir arıtmaya tabi tutulmaksızın denizlere verildiğinde fitoplanktonların aşırı çoğalması için en uygun ortam oluşmaktadır.
Kirliliğin nedenlerine gelirsek eğer; herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan ve yoğun olarak denize yapılan derin su deşarjları, düzensiz atık sahalarında oluşan sızıntılar, tarımsal faaliyetlerde kullanılan kimyasal gübrelerdeki azot ve fosforun denize kontrolsüz bir şekilde ulaşması, deniz yüzeyindeki sıcaklığın aşırı derecede artması, Akdeniz ve Karadeniz'den gelen su akıntılarının tuzluluk oranı dolayısıyla farklı yoğunluktaki iki katmana sahip olan Marmara Denizi'nde olması gereken dikey karışımın yeterince oluşmaması, sanayi atıklarının arıtmaya tabi olmadan denize verilmesi şeklinde sıralanabilir ancak bu etkileri -arkadaşlarımızın söylediği gibi- çoğaltmak da mümkündür.
Değerli milletvekilleri, Marmara Denizi'nde yaşanan sorun deniz yaşamı açısından da çok önemlidir. Atık sularla taşınan organik, inorganik kirlilik sonucu oluşan yoğun fitoplanktonla müsilajın bozulması esnasında ortamdaki oksijen tüketilmektedir. Bu durum, çözülmüş oksijen seviyesini azaltarak deniz altı yaşamını tehdit eden bir hâl almaktadır. Bu organik atıklar bakteriler tarafından ayrıştırılmakta, ayrışma olayı sırasında sudaki diğer canlıların yaşamı için gerekli olan oksijen tüketilmekte, bunun sonucunda suyun oksijen konsantrasyonunda, dolayısıyla da kalitesinde bir düşme görülmektedir. Marmara Denizi'nde karşı karşıya olduğumuz müsilaj sorununun ana sebebinin yetersiz oksijen olduğunu da hepimiz biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, çevresel yatırımlar AK PARTİ döneminde hız kazanmıştır. Atıkların düzenli depolanması ve geri kazanımı, atık suların tek elden depolanması için kolektörlerin ve kanalizasyon sistemlerinin yapılması, atık su arıtma tesisleri... Yapılan bu yatırımlar, alanlarında geçmişle mukayese edilmeyecek derecede önemli gelişmelerdir. Ülkemiz genelinde atık su arıtma tesisi sayısı 2002 yılında 145 iken 2020 yılında yaklaşık yüzde 700 artarak 1.170'e yükselmiştir. Yine, İstanbul'da 2002 yılında sadece 12 atık su arıtma tesisi varken 2020 yılında bu arıtma tesisi sayısı 87'ye yükselmiştir. Atık su arıtma hizmeti veren belediye nüfusunun oranı 2002'de yüzde 35 iken 2020'de yüzde 89'a çıkmıştır. Burada yapılan çalışmalar ve katedilen mesafe son derece önemlidir, geleceğimize ve çevreye büyük bir hizmettir bütün bunlar; bunu da burada ifade etmek bizim boynumuzun borcudur.
AK PARTİ olarak denizlerimizin korunması konusunda da ciddi çalışmalar yaptık. Deniz kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak yapılan çalışmalar sayesinde temiz denizlerin bir göstergesi olan Mavi Bayraklı plaj sayımız 2002'de 127'yken 4 kat artarak bugün 519'a çıkarılmıştır.
Yine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atık su kalitesinin yükseltilmesi ve doğal kaynakların korunması amacıyla atık su arıtma tesisi kuran ve mevzuata uygun çalıştıran kuruluşlara enerjide teşvik verilmiştir. Dolayısıyla 2011'den 2020'ye kadar tam 606 milyon TL destek sağlanmıştır.
2002 yılında deniz çöpleriyle mücadeleye yönelik herhangi bir çalışma bulunmazken 2020 yılında denize kıyısı bulunan tüm illerimizde Deniz Çöpleri İl Eylem Planı'nı uygulamaya koyduk. "Sıfır Atık Mavi" hareketiyle birlikte denizlerin korunması ve deniz temizliği çalışmalarında 2019-2020 yıllarında toplam 85 bin ton çöp deniz yüzeyi, kıyı, plaj ve deniz dibinden toplanarak bertaraf edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Marmara Denizi'nde müsilaj sorunu nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan bu olaya karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı harekete geçirmiştir. Bakanlığımız öncelikle deniz yüzeyindeki salyaları temizlemek için çalışmalar başlatırken "Marmara Denizi'ni kaderine terk etmeyeceğiz" anlayışıyla 22 maddelik müsilaj eylem planını gerçekleştirmiştir. Marmara Denizi çevresindeki illerimizin vali ve belediye başkanlarıyla ortak akılla hazırlanan Marmara Denizi Koruma Eylem Planı üzerinde görüşmeler yapıldı ve hızlı bir mücadele başlatıldı.
Değerli milletvekilleri, başlattığımız acil çalışmayla Marmara'nın hemen her yerinde deniz yüzeyini kaplayan müsilaj temizleme çalışmalarını başlattık. Bu çalışmalar yeterli olmayacaktır elbette, sorunun temeline inmek ve sıkıntıları çözmek için gerekli çalışmalar her yönüyle devam ediyor. Öncelikle bilim insanlarımız, tarımsal kirlilikler, gemilerden kaynaklı kirliliğin durumu ve oranı, Marmara Denizi'nin ekosistemi, kentsel atık su yükü ve projeksiyonları, derin deniz deşarjları, endüstriyel atık su kontrolü ve denize oluşturduğu yük gibi konularla ciddi çalışmalar yapacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
MUSTAFA DEMİR (Devamla) - Değerli milletvekilleri, denizlerimizin korunması, gelecek nesillerimize daha yaşanabilir temiz bir çevre bırakmak adına sadece ekoloji değil, ekonomik ve sosyal etkenleri de bulunan müsilaj sorununa neden olan sebeplerin tespit edilmesi, sorunun detaylı bir şekilde analiz edilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için çözüm önerileri de ortaya konmalıdır. Bu amaçla, Meclis araştırması açılması için bugün buradayız ve kurulacak olan araştırma komisyonumuzda gerekli çalışmalar yapılarak oluşturulacak stratejiyle büyük bir değerimiz olan Marmara Denizi'nin korunmasını ve temiz olarak gelecek nesillere miras bırakılmasını sağlayacağımıza olan inancım tamdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)