| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 15.06.2021 |
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sayın vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği bu önerge Atlasglobal şirketinin iflası ve iflası sonrasında ortaya çıkan ödemeler sorunuyla ilgili bir önerge. Aslında, doğrusunu isterseniz, diyebilirsiniz ki: "İyi de yani bu nedir? Sonuç olarak bir şirket, iflas etmiş, ne yapalım yani? Ödeme zorluğu içinde, evet, doğru. Yani, bu niçin Meclise getirildi, niçin bu önerge tartışılıyor?" Değerli arkadaşlar, galiba birkaç tane mesele var: İflasın danışıklı dövüş olduğuna dair iddiaların olmuş olması, bu bir. İkincisi: Atlasglobal'in sahibinin ağabeyinin veya kardeşinin Kültür ve Turizm Bakanı olmuş olması. Diyebilirsiniz ki: "Bunlarda ne var?" Üç: Ticaret Bakanının -kendisinin açıkladığı gibi- kendi özel şirketinden Bakanlığa dezenfekten almış olması ve bunun sonucunda görevden alınmış olması. Fakat en sonunda da Sedat Peker'in özellikle iktidarın içinde olduğu veya iktidara yakın insanların içinde olduğu bazı yolsuzluk iddialarında bulunmuş olması. Dolayısıyla da bu önerge gerçekten sadece Atlasglobal'le ilgili bir önerge olamaz gibi geliyor bana, bunu daha geniş bir çerçevede ele almamız gerekir diye düşünüyorum ve bu çerçevede bir araştırma önergesinin anlamlı olacağını düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, şunu söyleyeyim size: Daha henüz iktidarın içine düştüğü ve içinden çıkması zor olan koşulları anlamış değilsiniz çünkü tek adam yönetimi -ne derseniz deyin, tek adam yönetimi- kaçınılmaz olarak yolsuzluk üretir, tek adamın isteği dışında dahi olsa da bu böyledir; dolayısıyla da iktidar öyle bir yere gelmiş durumdadır ki gerçekten, iktidara yakın olan insanlardan oluşan büyük bir çıkar grubu veya farklı çıkar gruplarını içine alan büyük bir çıkar grubu oluşmuş durumda. Bu da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen sistemin ne menem bir sistem olduğunu bize anlatıyor; siz anlamıyorsunuz ama ne yapalım, belki bir gün anlayacaksınız. Ama Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin gerçekten, bu hâliyle -Ahmet Şık arkadaşımız söylüyordu- bir mafya teşkilatından farkı yoktur, mafya teşkilatı ile devlet teşkilatını ayıran tek şey hukuktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Eğer hukuk yok olmuşsa, ilişkiler bireysel ilişkiler hâline dönüşmüşse ve bunlar güç ilişkileri hâline dönüşüyorsa kaçınılmaz olarak yolsuzluklar ortaya çıkar değerli arkadaşlar ve bu da bütün iktidarların, sonuç olarak, demokratik bir sistemde iktidarını sürdüremez koşulların oluşmasına sebep olur.
Hatırlayın, rahmetli Menderes iktidara geldiğinde -tabii, herkesin hatırlama ihtimali yok ama- çok iyi işler yapmıştı fakat en sonunda yayınevlerini basan bir otoriter sisteme dönmüştü ve sonunda da bildiğiniz hadiseler gerçekleşti. Dolayısıyla da eğer tarihten ders alacak olursak Adalet ve Kalkınma Partisi -tekrar ediyorum- 2010'dan itibaren özelliğini kaybetmiştir ve geldiği yer de -sizin sorumluluğunuzda bence- bir yolsuzluk sistemidir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)