| Konu: | Artvin'in Yusufeli ilçesinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 23.06.2021 |
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Başkan, çok Değerli milletvekilleri ve bizleri televizyonları başında izleyen yurttaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere Yusufeli'de çok büyük bir baraj inşaatı, baraj çalışması mevcut ve bundan dolayı da derin mağduriyetler var. Bunları yüce Parlamento aracılığıyla paylaşmak istedim.
26 Şubat 2013 tarihinde, Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı grup toplantısında yaptığı konuşmada -bu barajın temel atma töreninde- diyor ki: "Ne zaman teslim edilecek?" Dört yıllık bir süre konuluyor ve yüklenici firmanın sahibi 29 Mayıs 2018 tarihinde söz konusu barajın faaliyete geçeceğini ve enerji üreteceğini söylüyor. O tarihten bugüne kadar yaklaşık dört yıllık bir sapma var değerli arkadaşlarım, dört yıldır baraj inşaatı hâlen devam ediyor. Baraj inşaatının ne zaman biteceğiyle alakalı, tahmin ediyoruz, önümüzdeki yıl içerisinde enerji üretimine başlayacak. Bununla alakalı bir problem var, sözlerimin başında bunu ifade etmek istedim.
Değerli arkadaşlarım, barajla alakalı ciddi sorunlar var. Daha önce yapmış olduğum konuşmalarda, baraj inşaatında, Yusufeli ilçe merkezinde ilçe merkezine nakledilmeden yapılan viyadük çalışmasının derin mağduriyetlere yol açacağını, özellikle toz ve dinamit atımları nedeniyle büyük infialin olduğunu burada belirtmiştim; ne yazık ki bunda haklı çıktım. Özellikle, daha yakın zamanda, 2 Haziran tarihinde Yusufeli'de yapılan dinamit atımları neticesinde 2 yurttaşımız yaralandı, araziler büyük zarar gördü, gerçekten büyük bir mağduriyet yaşadılar. Ben de Yusufeli'yi ziyaret ettiğim zaman, Kaymakam Bey'i de ziyaret ettiğim zaman, tam odada oturuyorken arkadaşlar, dinamit patlaması değil, sanki bir yere bomba atılıyormuş gibi bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bu konuda müteahhitler ne yazık ki fütursuzca çalışıyorlar. İlçe halkı derin bir mağduriyet içerisinde, toz, duman ve bu dinamit sesleri nedeniyle ilçe halkında büyük şikâyetler var.
Covid bizde bir işe yaradı değerli arkadaşlarım, şu maske takmak var ya, Yusufelili maske taktığı için bu şeyden etkilenmiyor, eğer maske takmasalar derin hastalıklarla mücadele edecekler. Bu konuda buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, ilçenin Kaymakamının, Valinin, yetkililerin, fütursuzca çalışan müteahhitlerin yapmış olduğu bu çalışmaların durdurulması anlamında gerekli müdahalenin yapılması için talimat vermesini diliyorum, Yusufeli de bu talimatı bekliyor. Bugün Yusufeli'ye gidin, bu saatte bile, gündüz, toz toprak içerisinde olan, çocukların kaygı duyduğu, sağlıklarıyla alakalı ciddi tereddütler içerisinde olduğumuz bir ilçe merkezini göreceksiniz değerli arkadaşlarım. Yusufeli feryat ediyor. Bakın, Yusufeli canını veriyor, toprağını veriyor, malını veriyor, devleti hiç tartışmıyor, cumhuriyet değerleriyle hiçbir problemi yok değerli arkadaşlarım ama bununla alakalı diyor ki: Bu badireyi en iyi şekilde, herhangi bir zarar görmeden atlatmak istiyor.
Değerli arkadaşlarım, Yusufeli'de yeni bir yerleşim yeri kuruluyor, bununla alakalı da derin mağduriyetler var. Evet, büyük bir çoğunluğu tamamlandı, şu anda en aşağı 500 konutla alakalı şey devam ediyor ama hak sahipliğiyle alakalı problemler var, kamulaştırmayla alakalı problemler var. Bakın, biraz önce, konuşmaya gelmeden evvel, sanayi çarşısından bir esnaf beni aradı, dedi ki: "Bakın, sanayi çarşısında 250 metrekare dükkânım var, burayı versem bile gidip orada yer alamıyorum." Hayvancılıkla uğraşan bizim hemşehrilerimiz var, orada ahırlarla alakalı problemlerimiz var. Tek tip bir yapılanmayla alakalı, esnaflarla alakalı dükkânlar var, bunların depoları var, başka ihtiyaçları var, ne yazık ki bunlar göz ardı ediliyor, bununla alakalı da sorunlar var değerli arkadaşlarım.
Yusufeli şunu söylüyor: "Aşağıda bir sorun yaşıyorum ben." Aşağıda ne yapılıyor? "Dinamitle alakalı, tozla alakalı, çalışmalarla alakalı sorunlar yaşıyorum; o nedenle yukarısı bitmeden, yukarıdaki yerleşim birimi tamamlanmadan ben herhangi bir şekilde yukarıya gitmek istemiyorum." diyor, feryat ediyor değerli arkadaşlarım.
Bakın, biz Yusufeli'yi epey zamandır unuttuk, yani, evet, barajlarla... Sağ olsunlar, devletimize bir şey dediğimiz yok, Yusufeli'nin de böyle bir problemi yok ama yerleşim yeriyle alakalı problemler devam ediyor ve bu problemlerin de bir an önce giderilmesi gerekiyor; bunu buradan bir kere daha onların aracılığıyla haykırmak istiyorum değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
Hak sahipliği nedir? Bakın, Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Şoförler Odası, diğer sivil toplum örgütleri "Bize paramızla yukarıda bir yer verin." diyorlar. Onlara paralarıyla yer vermiyoruz değerli arkadaşlarım.
Bakın, ben burada kimseyi incitecek şekilde konuşma yapmak istemiyorum, yani yapıcı olalım, üzülmeyelim, bağcıyı dövmeyelim; Yusufeli'yi bir kere kamulaştırılıyoruz değerli arkadaşlarım. Türkiye'de bir ilçenin 16 köyünün kısmen kamulaştırıldığı, bir ilçenin anılarıyla beraber yok edildiği başka bir yer yok değerli arkadaşlarım. Bakın, Hasanağa diye bir mahalle var, mahallede mezarlarımız var... Hadi canlılardan vazgeçtik arkadaşlar, canlılara zaten eziyet çektiriyoruz ama değerli arkadaşlarım, mezarlara bile eziyet çektiriyoruz, ölülerimize bile eziyet çektiriyoruz. Daha önceki konuşmalarımda söyledim, siz hiç babasının, amcasının, dayısının mezarındaki kemikleri çıkartıp çuvala koyup "Devletimize Allah zeval vermesin." diyen bir başka topluluk gördünüz mü değerli arkadaşlarım? İşte, burası Yusufeli'dir, başka bir şey anlatmaya gerek yok.
O nedenle, biz buradan, Parlamentodan -hangi siyasal görüşten ve gelenekten gelirsek gelelim- bu çığlığa el uzatmak zorundayız değerli arkadaşlarım. Yusufeli'nin yaşamış olduğu bu mağduriyetin giderilmesi açısından bu çığlığa el uzatmak zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - Ben buradan özellikle konut fiyatlarındaki belirsizliğin giderilmesi açısından...
Bir de hak sahipliğinde problemler var değerli arkadaşlarım. Bakın, işletmeler varken... Bazılarının o tarihte ikamet şartı olmadığı için dükkânları yok, iş yerleri yok. Bazıları o tarihte, 2011 ve 2014'teki hak sahipliği açısından ikamet şartını yerine getirmediği için veya sonradan evlendiği için değerli arkadaşlarım... Bakın, 500'e yakın aile var Yusufeli'de bu şekilde. Biz bu insanlara diyoruz ki: 2011-2014'te hak sahipliğiniz yok, o nedenle biz size yeni yerleşim yerinden ev veremeyiz. Bunu şiddetle reddediyoruz değerli arkadaşlarım.
Akıl mantık şudur: Yusufeliliyi karşına alacaksın, Yusufeliliyi dinleyeceksin, hepsini dinleyeceksin, hepsinin ortak görüşü, ortak bir noktada buluşmasıyla alakalı talepleri nedir diye ve onun gereğini yapacaksınız değerli arkadaşlarım.
Ben onların adına buradan, Parlamentodan bir kere daha diyorum: Lütfen bunun gereğini yapın, Yusufeli'yi ve Yusufeliliyi dinleyin, onların görüşlerine kıymet verin, bu mağduriyetleri giderin diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)