GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:95
Tarih:23.06.2021

CHP GRUBU ADINA RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Türk Silahlı Kuvvetleri bu milletin göz bebeğidir, evet ama bir dönemde bu Silahlı Kuvvetlerini, içine terörü sokarak, siyaseti sokarak maalesef çok yıprattık. Değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz, ordumuza karşı yapılan o kumpas davalarında çok liyakat sahibi, vatansever, kahraman subaylarımız, astsubaylarımız ya tutuklandı ya haklarında dava açıldı. Ama onlar tutuklanırken ya da haklarında dava açılırken onların yerine maalesef o dönemde "hizmet hareketi" dediğiniz FETÖ'nün teröristleri girdi. Bakınız, o liyakat sahibi subaylarımızın hakkında davalar açtınız, terfilerini engellediniz, terfilerle o makamları hak etmeyen işte o FETÖ'cü subayları getirdiniz.

Yine, değerli arkadaşlarım, bakın, 2002 yılından sonra o şerh düştüğünüz subayların ya da astsubayların "Meslekten atılmasın." dediğiniz o insanların -sonra görüldü ki- hepsi FETÖ'cü çıktı. Bunlar görmezlikten gelindi. Bu ordu bu tür kumpaslarla etkisizleştirildi. Amaç, diyordunuz: "Askerî vesayeti kaldıracağız." ama Türk yargısını o dönemde çökerttiniz değerli arkadaşlar. Şunu asla unutmayın: 15 Temmuza giden yol "askere" diye yapılan bu kumpaslardır. 15 Temmuzun yolunu açtınız. O yetkili yerlere getirdiğiniz FETÖ'cüler maalesef işte bizi 15 Temmuza götürdüler. Bu gerçeği görmediniz. Biz o zaman çok dedik: "Ya, bu kumpas davalarının biz avukatıyız." Siz de dediniz ki: "Biz de savcısıyız." "Türkiye normalleşiyor." Ya, Türkiye felakete sürükleniyor. "Türkiye normalleşiyor..."

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Bağırsaklarını temizliyor."

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Ha, bağırsaklarımız temizleniyor, evet, böyle söylediniz ama yargıyı çok yıprattınız. Bugün de hâlâ yargıyı -bir siyasi baskı altında- içerisine siyaseti sokarak yine yıpratıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Değerli arkadaşlarım, bu milletin yargısının üzerinden elinizi çekiniz. Bırakın yargı kendi işini yapsın.

Bakın, bu yasayla yine sakıncalı birçok şey getiriyorsunuz, biraz sonra maddelerde anlatacağım. "Askeriyeyi, orduyu güçlendireceğiz." diyorsunuz ama öbür taraftan yasalarla, uygulamalarla çökertiyorsunuz yani etkisizleştiriyorsunuz. Yapmayın bunu, bu çelişkidir.

Değerli arkadaşlarım, bakın, maddelere de değineceğim, sırası geldikçe diğer konulara da değineceğim ama zamanım olmayabilir. Örneğin, teklifin 3'üncü maddesinde -askerleri herkes yakalayabilecek- böyle bir şey getirdiniz. Daha doğrusu, işte, suçüstü hâlinde ya da kaçma şüphesi olduğu durumlarda olanları herkes yakalayacak. Yine, bu durumda olmayanlarla ilgili yaptığınız düzenlemede askerleri o kadar çok kişi yakalayabilecek ki yani şöyle bazısını söyleyeyim; amiri, üstü, askerî karakol, nöbetçi, devriye, askerî inzibat, kolluk. Arkadaşlar, bakınız, bunu yaparken de gerekçesinde diyorsunuz ki: "CMK'nin 90'ıncı maddesiyle uyumlu hâle getiriyoruz." CMK'nin 90'ıncı maddesi yakalamayı sadece kolluk kuvvetlerine vermiştir, sadece kolluk kuvvetleri yakalama yapabilir. Siz, burada... Ya, askeri bütün millet yakalayabilir. Ayrıca, o suçüstü olmayan hâllerde 10 tane şey mi yakalar askeri? Bakın, değerli arkadaşlarım, bu madde bu hâliyle yasalaşırsa asker askerle çatışır, asker siville çatışır, bu hâle getirirsiniz askeriyeyi. Bu nedenle bu maddeyi mutlaka gözden geçirin, bir kez daha okuyun ve geri çekin, yoksa uygulamada çok ciddi sorunlar yaşayacaksınız.

Yine, değerli arkadaşlarım, bakın 4'üncü madde var. Gerçi sırf askerî suçlarla ilgili demişsiniz ama tutuklanma yasağı dışına çıkarıyorsunuz yani iki yıldan aşağı hapis cezası olanlarda tutuklama yasak ya askerî suçlarda bu tutuklanabilir. Değerli arkadaşlarım, bakınız, sırf askerî suç diye eğer herkesi tutuklayacaksanız -cezası ne olursa olsun- çok mağduriyet yaratacaksınız ordunun içerisinde, o kadar keyfî tutuklamalara neden olacaksınız; onu yapmayın.

Bakın, altı ay hapis cezası gerektiren bir suçtan bir asker tutuklanmaz. Öyle ya, işte "Burada tutuklanma yasağı uygulanmaz." ibaresini çıkarın oradan. Yani öyle bir şey olabilir mi? Bu 4'üncü maddeyi 7'nci maddeyle uyumlu hâle getirin. 7'nci maddede de belirteceğim ama 7'nci maddede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili deniyor ki "Altı ay ve yukarısında ceza alanlarda hükmün açıklanması uygulanmaz, altı ayda uygulanır." Şimdi, altı ay hapis cezası olan bir suçtan bir kişi tutuklanacak, yargılanacak; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecek. E, o zaman niye yatırdık ki o insanı, niye yatırıyoruz, niye tutuklamak zorunda kalıyoruz? Bunu mutlaka değiştirin, aksi takdirde 7'nci maddeyle çok çelişkili olur. Çünkü orada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında altı aylık bir şey öngörüyorsunuz ama tutuklamada hiçbir sınır tanımıyorsunuz, "Tutuklayın." diyorsunuz, "İstediğiniz gibi tutuklarsınız." diyorsunuz; bu çok tehlikelidir, bunu da dikkatlerinize sunuyorum.

Yine, değerli arkadaşlar, 6'ncı madde... Evet, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarına Cumhurbaşkanının izniyle soruşturma yapılması doğrudur ama eğer bu bir siyasi partinin genel başkanıysa o ordudaki görevliler, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları açısından bir biat etmeye dönüşür; bu da tehlikeli bir maddedir. Bugün evet, "Cumhurbaşkanlığı makamı bizde." dersiniz, yarın bir başkasına geçtiği zaman dersiniz ki "Ya, nasıl bir siyasi parti lideri Genelkurmay Başkanının soruşturulmasına izin veriyor?" Bu da sakıncalıdır, daha doğrusu sistemden kaynaklı sakıncalı; yoksa, Cumhurbaşkanının elbette böyle bir yetkisinin olması doğru ama parti genel başkanının böyle yetkisinin olması yanlıştır.

Yine, değerli arkadaşlarım, bakınız, 12 ve 13'üncü maddelerde... Yani gelin, çok ciddi tehlikeli şeyler var burada. Özellikle işte, "Mahkemeler askeriyedeki görevine son verir." hükmü getiriliyor burada, bunu mahkemelere vermeyin değerli arkadaşlar. Bakın, Devlet Memurları Kanunu'nda düzenlenmiş: İşte, altı ay ve daha fazla ağır hapsi olan, bir yıl daha... Şimdi, öyle bir şey getirin, yoksa, eğer kesinleştiği zaman meslekten atılan o asker, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunursa ve haklı görülürse geri dönemeyecek. Yani böyle bir madde nasıl getirilebilir? Biri, 12'nci madde subaylarla ilgili, 13'üncü madde astsubaylarla ilgili. Bu maddeyi de mutlaka çekiniz, yoksa o kişinin hakkını ta baştan ihlal etmiş olursunuz, bu yanlışlığı yapmayın değerli arkadaşlarım.

Bakınız değerli arkadaşlarım, bu 4 ile 7'nci maddenin şu şeyini bir kez daha tekrar etmek istiyorum: 4'üncü maddenin (e) fıkrasında "Sırf askerî suçlarda, tutuklama yasağına ilişkin hükümler uygulanmaz." Yani tutuklanır, hangi suçtan olursa olsun tutuklanır ama 7'nin (A) fıkrasında "Sırf askerî bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilirse hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmaz ama altı aydan aşağı bir ceza verilirse hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanır." diyor. Şimdi, bu işte...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Zeybek.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakın, bir tarafta "Hiç süre koymadan tutuklanabilir." deyip öbür tarafta "Altı aydan aşağı hapis cezası alanlar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanır." demek bir çelişkidir, bu çelişkiyi mutlaka gidermeniz gerekiyor.

Teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)