| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 23.06.2021 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve ekranları başında bizi izleyen aziz milletimiz; 268 sıra sayılı Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Kuzey Irak'ın Hakurk bölgesinde, PKK terör örgütünün atmış olduğu bir bombanın, arkadaşlarını korumak için üzerine atılıp bacağını kaybeden ve şu anda tedavi olan Afyonkarahisarlı aziz hemşehrimizin kahramanlığını kutluyor, Yusuf Yayla kardeşimize acil şifa diliyorum ve bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
Aziz milletvekilleri ve aziz milletim, niçin bu kanunda değişiklik yapıyoruz? Malum, 2017 yılında Anayasa değişikliğiyle birlikte askerî mahkemeler kaldırıldı ve Türk milletinin bütün yargısı tek yargı ilkesi çerçevesinde yargı içine alındı; adli yargı, idari yargı. Askerî mahkemeler, Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi kapatıldıktan sonra bu görev ve yetkiler genel mahkemelere devredilmiş oldu. Genel mahkemelerde dört yıllık uygulama süreci içinde yaşanan tecrübeler dikkate alınarak bir kısım değişikliklerin yapılması zaruri görüldü. Özellikle geçmişte, bilhassa 2010'lu yıllarda yaşadığımız bir kısım sıkıntılardaki kanun boşlukları da dikkate alınarak... Zira "Yargılama hukuku Anayasa gereğince mutlaka kanunla düzenlenmesi gerekir, kanunla düzenlenmeyen zamanlarda ise genel hukuk kuralları geçerlidir." ilkesi çerçevesinde Yüce Divanda yargılanan kişilerin soruşturulması ilk derece savcılar tarafından yapılmıştı. İşte bu yaşanan süreçlerdeki sıkıntılar dikkate alınıp kanun değişiklikleri daha sonra yapıldı. Şimdi, bu kanun teklifiyle, bir: Öncelikle, "askerî suç" ve "sırf askerî suç" kavramları açık bir şekilde kanunla tanımlandı. İki: Asker kişilerin görev suçlarıyla ilgili hususlarda izin ve soruşturma müessesesi. Yani kamu görevlilerindeki 4483 sayılı Kanun'da olduğu gibi burada da aynı müessesenin benzeri düzenlenmiş oldu ve soruşturma usulü ve izin verecek kişiler belirlenmiş oldu, buna göre ilgililer belirlendi; general ve amiraller açısından Millî Savunma Bakanı; yargılama mercisi, soruşturma Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili veya Başsavcısı ve Yargıtay ilgili ceza dairesi; kuvvet komutanları ve Genelkurmay Başkanı hakkındaysa bizzat Sayın Cumhurbaşkanının izin vermesi ve Anayasa Mahkemesinde yargılanmalarıyla ilgili ilke kuralı getirilmiş oldu. Dolayısıyla, buradaki düzenlemeyle geçmişte yaşanan bir kısım boşluklarla ilgili hususlar giderilmiş ve bir hukuki güvence netleştirilmiş oldu.
Yine bu kanunda getirilen en temel ilkelerden biri, bugünkü yargılamada ceza mahkemeleri, asliye ceza mahkemeleri ve ağır ceza mahkemelerinde ilgili... Diyelim ki Ankara'da 50 tane asliye ceza mahkemesi varsa tüm mahkemelerde yargılanabiliyor. Dolayısıyla, burada ihtisaslaşmanın getirdiği sıkıntıların önüne geçmek açısından ilde bir asliye ceza mahkemesi bir de ağır ceza mahkemesi Hâkimler Savcılar Kurulu tarafından sırf askerî suçlara bakmak için görevlendirilmiş olacak, cumhuriyet savcıları da birçok büyükşehirde büro esasına göre çalışır, burada da bir cumhuriyet savcısı bu soruşturmaları görevli bir şekilde yürütecek, böylece daha iyi ihtisasla daha doğru, daha hızlı bir karar vermeyi sağlamış olacağız.
Türk Silahlı Kuvvetleri iki bin iki yüz yıllık tarihe sahip, gerçekten kahramanlığı, disipliniyle milletimizin övünç ve güvenç kaynaklarından biridir. Bu ordunun disiplinini korumak, kişi hak ve hürriyetlerini de dikkate alarak temin etmek hepimizin görevidir. İşte bunun için de bir kısım kurallarda normal yargılama ilkelerinin dışına çıkmak tüm dünyada da kabul edilen hususlardan biridir. 2 kamu görevlisinin kendi içindeki bir tartışmasındaki basit fiziki bir müdahale belki hoş görülebilir veyahut da bir tutuklama sebebi kabul edilmeyebilir ancak bir alay seviyesindeki veya bir tugay seviyesindeki bir komutan alt derecedeki bir astı tarafından fiziki bir müdahaleye maruz kaldığında "Ya, bunu da hoş görelim, bir problem yok, müessir bir fiil de olmamış." gibi bakmak orada disiplini imkânsız hâle getirir, disiplin sağlanamaz, disiplinin olmadığı bir yerde de bir ordudan, bir silahlı kuvvetlerden bahsetmek mümkün olmaz. İşte bunları temin edecek, bunları daha iyi, daha hızlı, daha doğru bir şekilde sağlayacak olan bu kanun teklifi getirildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Komisyon çalışmaları sırasında da gerçekten bütün tarafların görüşleri, önerileri ve dikkatleri esas alındı ve Adalet Komisyonumuz tarafından kabul edilip yüce Meclisin, Genel Kurulun gündemine getirilmiş oldu.
İnşallah bu kanunla, hâkimlerimiz hem Türk Silahlı Kuvvetlerindeki disiplini sağlayacak, daha dikkatli, daha hızlı, adil kararlar verecek hem de genel hukuk ilkelerine bağlı kalacak. Bu, yargı ilkesini ve birliğini, tekliğini sağlayacak bir kanun olduğu için, bu kanun teklifini inşallah yüce Meclis de kabul eder ve kabul ettikten sonra da yürürlüğe girer diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)