| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 23.06.2021 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Askerİ Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerine partim İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 1'inci maddesiyle, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'na eklenen ek 11'inci maddeyle kanunilik ilkesine uygun olarak askerî suçların tanımı yapılmakta, sırf askerî suçlar belirlenmektedir. Yürürlükteki askerî mevzuatta askerî suç ve sırf askerî suç tanımı bulunmamaktadır. Söz konusu tanımlar Askerî Yargıtay içtihatlarıyla şekillenmiştir.
Maddenin birinci fıkrasında askerî suçlar, 1632 sayılı Kanun'da düzenlenen suçlar ile asker kişilerin askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlediği suçlar olarak tanımlanmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında sırf askerî suçların hangi suçlar olduğu düzenlenmemektedir. Bu suretle sırf askerî suçlara bağlanan suçların sadece bu fıkrada düzenlenen suçlar bakımından uygulanması sağlanmaktadır. Ancak ilgili maddeyle askerî suç tanımlanmış, sırf askerî suç ise teorik olarak tanımlanmamıştır. Böyle maddeler hâlinde saymak yerine teorik tanım verilmesi, böylelikle ileride kanunda yapılacak olası değişikliklerde oluşacak sırf askerî suç mu, değil mi gibi tartışmaların önüne geçilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmelerimiz neticesinde, sayıları yüz binleri aşan kahraman evlatlarımız, uzman çavuşlarımız yıllardır biriken sorunları, yaşadıkları mağduriyeti sizlerle birlikte bize de defalarca ilettiler. Bu sorunlar hakkında, uzman çavuşlara hakları konusunda söz verilmiş olmasına rağmen bugüne kadar bu sözlerin yerine getirilmemiş, yine görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde uzman çavuşlarımızın beklentileri, maalesef, karşılanmamış ve yine mağduriyetlerini yaşamaya mahkûm edilmişlerdir. Doğuda beş yıl görev süresini tamamlayan uzman çavuşlar, doğu görevini tamamladık sevincini yaşamadan kaydırma birliklere verilerek tekrar doğuda görev yaptırılmaktadır. Subay ve astsubaylarımız rahatsızlandığında iki yıla kadar rapordan faydalanırken, en çok şehit ve gazi veren uzman çavuşlarımız üç aylık raporu geçtikleri takdirde sözleşmeleri feshedilmektedir. Kahraman uzman çavuşlarımızın kaderi bürokratik hiyerarşinin kaderine terk edilmiş durumdadır. Savaşta ve cephede en önde olan kahraman uzman çavuşlarımız, ödülde ise en arka sıradadır. Kahraman vatan evlatları uzman çavuşlarımız atama yönetmeliğinin, 3600 ek göstergenin, sağlık yönetmeliğinin olmamasından dolayı mağduriyet yaşamaktadırlar ve bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini beklemektedirler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzman çavuşlarımız Türk ordusunun mensubu olmalarına rağmen, maalesef, orduevlerine girememektedir. Evli personel, eşinden ve çocuklarından uzun zaman ayrı kalmaktadır. Uzman erbaşlara bekçiye verilen haklar verilmemektedir. Bekçilerimize sağlanan haklar kadar bu kahraman evlatlarımıza da bu hakların sağlanmasını beklemekteyiz. Uzman çavuşlarımızın bize ilettiği bir konu ise kendilerine beylik tabancası verilmemesi. Uzman çavuşlarımız için kadro verileceği her seferinde dile getirilse de kadro sözü verilse de uzman çavuşlarımız kadrolarını alamamışlardır. Evli uzman çavuşlarımız eşi doğum yapmadan önce babalık iznine gönderilmemektedir ancak eşi doğum yaptıktan sonra, hastane doğum raporunu gönderdikten sonra babalık iznine gönderilmektedir. Bu kahraman evlatlarımıza muayene sonucunda doktor tarafından otuz veya kırk beş günlük rapor verildiğinde, raporun üzerinde "Evinde geçirmesi uygundur." yazılmadığı takdirde kışlada geçirmek zorunda kalmaktadırlar.
Bu ayrımcılığa son verilmesi dileğiyle hepinizi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)