GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:95
Tarih:23.06.2021

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

17 Haziran 2021, Deniz Poyraz'ın, partilimizin, yoldaşımızın İzmir HDP il binasında vahşice katledilmesi büyük bir milattır; ailesine sabır diliyorum, halkımıza sabır diliyorum.

Bakınız, iktidar ve iktidar ortakları bu noktada gayriciddi yaklaşımlarını devam ettirmektedirler. İlerleyen süreçte göreceğiz, bu siyasi, politik suikastın sonuçları daha da ağırlaşacaktır çünkü alttan alttan bir daha bu işi pompalama durumu vardır. Medyanız tetikçilik yapmaya devam ediyor, her gün, sabah, akşam, öğle. Milyonlarca dolar bu halkın vergilerinden topladığınız paraları tetikçilere ayırarak medyada insanların katledilmesi için yol yöntem gösterilmektedir. Oraya düzmüşler bir sahne, stüdyo oluşturmuşlar, kimisi diyor "Asalım." kimisi diyor "Gırtlaklayalım." diğerleri diyor "Boğazlayalım." ve bu suikastlar böyle sonuca gidiyor.

Arkadaşlar, ülkenin içinde bulunduğu durum hiç iyi değil, farkında değilsiniz. Bu suikast burada durmayacak gibi görünüyor; hiç olumlu yaklaşmıyorsunuz, üst perdeden kınamıyorsunuz, tetikçiyi on yedi saatte gözaltına alıp cezaevine mi, başka bir yere mi gönderdiniz, kimse bilmiyor. Bakınız, bu ülkede bir "tweet" atan, bir paylaşım yapan, düşüncesini ifade eden insanlar 4+4+4 on iki gün, on bir gün, sekiz gün gözaltında kalıyor ama siz bu tetikçiye on yedi saatte, on sekiz saatte ne yaptınız? Ne sordunuz? Hangi ilişkilerini araştırdınız? SADAT'la ilişkisi nedir? Münbiç'e nasıl gitmiş bu, İdlib'e nasıl gitmiş? Üniformayı nasıl giymiş? O silahları nasıl eline almış? Bunları araştırmadan bu işi oldubittiye getirmek... Kimisi çıkıp diyor: "Psikolojik sorunları var." Kimisi çıkıp diyor: "Biz kınamışız, iş bitmiş, bundan sonra da kınamaya devam edeceğiz." Bu hangi siyasi akla uygundur, hangi mantığa uygundur?

Biz buradan uyarılıyoruz, tabii ki bu işin en büyük bedelini de biz ödüyoruz. Türkiye siyasi tarihinde, kapının önünde onlarca polis olmasına rağmen hangi partinin il binasına girilip insanlar infaz edilmiştir? İlimde, Urfa şehrinde, kapının önünde yıllarca, aylarca il eş başkanlarımıza GBT yapılıyor ama orada bu iş tertiplendi; büyük bir organizasyondur, organize işlerdir. Bunu "provokasyon" diyerek, bunu "psikolojisi bozuk bir ruh hastası" diyerek geçiştiremezsiniz. Ülkeyi iç savaşa götürüyorsunuz, iç savaşa, farkında değilsiniz ama bazı işler çığırından çıkarsa kontrol altına alamazsınız.

"Gençlikler" diyorsunuz, "ocaklar" diyorsunuz. Dağıttığınız binlerce silahı siz biliyorsunuz, AKP iktidarı ve ortağı biliyor. Bu şehirde, bu ülkede 15 Temmuzdan sonra onlarca, yüzlerce, binlerce silah dağıtıldı; bunun bedelini kim ödeyecek? Bu sorumluluğun altından kim kalkacak? Bu ülkede derin fay hatlarının olduğunu herkes bilmektedir ama siz, siyasi olgunlukla yaklaşmıyorsunuz.

Gündeminiz nedir? Gündeminiz... Sincan'da -bugün de gittik- arkadaşlarımız savunmalarını yapıyor. 6-6,5 milyon oy alan bir partiyi kumpas, düşmanlık, nefret söylemi üzerinden kapatmaya çalışıyorsunuz. Bunun AKP'ye ne faydası olacak? AKP herhâlde rüya görüyor. Partiyi kapatınca bu 6-6,5 milyon oy AKP'ye mi gidecek; böyle mi düşünüyorsunuz? Size oy veren sağduyulu, olgun kesim de vermeyecek, sizden kopacaklar ama binmişsiniz bir alamete, kendinizi kıyamete götürmüyorsunuz, bu ülkeyi kıyamete götürüyorsunuz. Göreceksiniz, üç beş ay sonra bu siyaset tarzı, bu ülkeyi farklı noktalara taşıyacaktır, farklı yerlere götürecektir. Bakınız, yol yakınken dönün diyeceğim ama dönmeyeceksiniz çünkü siz kararlısınız. Cumhurbaşkanı bu işin üzerine gitmesi gerekirken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanının bu işlerin önünü alması gerekirken, bu işleri durdurması gerekirken... Bugünler sizin iyi günleriniz, bugünler bizim iyi günlerimiz ama bugünler sizin de iyi günleriniz. Yarın bir gün bu ülkede bir kötülük olacaksa bu kötülükten herkes zarar görecek. Herhangi bir kargaşa durumunda, çatışma durumunda, kaos durumunda AKP'ye üye olanlar... AKP'li, çalışanların alnında AKP'li mi yazacak? Bu işten dönmeniz gerekiyor, sağduyuyla hareket etmeniz gerekiyor ama maalesef ben bunu görmüyorum. Sıkıntılar çok büyüktür, tarihe not düşülsün diye söylüyorum, bu iyi günlerimiz. Cumhurbaşkanı söylemi doğrudur çünkü kendisi, partisi ve partisinin arkasında duran karanlık güçler bu ülkeyi çatışmaya götürüyor, bu ülkeyi bölünmeye götürüyor. Biz kısmen, gücümüz oranında bu ülkenin demokrasisine, barışına katkı sunmaya çalışıyoruz.

Tüm halkımızı tekrardan selamlıyorum.

Herkese iyi akşamlar diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)