GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:96
Tarih:24.06.2021

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kaç gündür yani daha doğrusu, dört gündür burada milletvekillerimiz Deniz'in katilinin sizlerle olan bağını, SADAT'la olan ilişkisini, IŞİD'le olan ilişkisini anlatmaya çalışıyor, sordukları sorularla sizlerden yanıt bekliyor ama öyle görülüyor ki sizlerden bazı bölge milletvekilleri ve kimi Grup Başkan Vekilleri de çok telaşla daha çok PKK'yi anlatmaya çalışıyorlar, bu sorulara yanıt vermek yerine PKK'yi anlatıyorlar. Dolayısıyla görülüyor ki aslında siz bunun arkasındasınız, destekleyicisisiniz, azmettiricisisiniz. Yani yanıt vermek yerine daha çok sağda, solda geziyorsunuz.

Şimdi, burada çok sorular soruldu, benden önceki bir arkadaşımız çok detaylı sorular sordu, grubumuz sormaya devam ediyor. "Oldu, bitti; bunu unutun." diyemeyeceğimiz bir vakayla karşı karşıyayız, Türkiye'nin geleceği söz konusu, Türkiye'yi kaos ortamına sürüklemeniz söz konusu. O yüzden, bu soruları sormaya ve bu katliamın peşini bırakmamaya kararlıyız, soruları da sormaya devam edeceğiz.

Şimdi, bu katilin Suriye'de eğitim aldığı biliniyor, eğitim aldığına dair zaten kendi sosyal medyasında paylaşımları var. Yine, oradan döndükten sonra "görev dönüşü" diye sosyal medya paylaşımı var. İl örgütümüzle ilgili, güya önündeki o çadırı bekleyen polislerin gözünün önünde, günlerce, her gün orada keşif yapıyor ve olay günü de bir çanta ve özel bir eldivenle oraya giriyor, il binasını basıyor, 31 kurşun sıkıyor -bizzat oraya gidip yaptığımız incelemede gördüğümüz üzere, tüm iç kapılar kurşunlanarak kırılmıştı- pencere, dış camlar kırılıp kendi propagandasını da yapıyor, Deniz'in bedenine 6 kurşun sıkacak kadar, gidip gelip de kafasını tekmeleyecek kadar zamanı oluyor, üst katlara kadar zillere basıp onlara gidecek kadar zamanı oluyor ama polis aşağıda izliyor, buna bir müdahale etmiyor. Bu ne demek? İlişkiniz direkt bunlarla, polisiniz bizzat bunun habercisidir diye söylemek gerekiyor.

Sadece bu değil, sizin bu gibi vakalarınız çok. İki partinin liderlerinden biri bunun devamının geleceğini itiraf etti, birisi de üstlendi; dolayısıyla bu ilişki değil de nedir diye sormak isterim. Bunu söyleyince kimileriniz de sosyal medyada kınama mesajları yayınladınız. Bunu Paris'teki Sakine Cansız katliamına ben biraz benzettim, o zaman da Sakine Cansız katledildiğinde kimileriniz, gözü sulu olan bakanlarınız neredeyse ağlayacaktı. İşte, bu çözüm sürecine "Bir provokasyon." denildi. Çok görkemli mitingler yapılmasına, cenaze törenleri yapılmasına müsaade edildi, kolaylıklar sağlandı; sonra da görüldü ki bizzat çözüm sürecinde bulunan MİT yetkilileri de Ömer Güney gibi bir katili görevlendirmiş ve bu katliamı yapmışlardır, sonuçta bu da bunun benzeridir.

Bununla bu tabii ki bitmedi. Yine, daha önce sizin IŞİD'le olan bağlantılarınızı çok kez burada söyledik. Mersin'deki katliam girişimi, Adana ve Mersin'deki bombalamalar, yine, parti binamızın bombalanması, Diyarbakır mitingimizin bombalanması, Suruç katliamı... 10 Ekim gibi cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamında bizzat ne kadar kolaylık sağlandığını, son dakika gece yarısı arama noktalarının geri çekildiğini ve katillerin elini kolunu sallayarak oraya geldiğini gördük.

Yine, IŞİD'le olan ilişkileriniz... Mesela, burada, Türkiye'de Kırşehir'de IŞİD'in kaçırdığı 2 çocuk bulundu, dört yıl bunları ailesine vermediniz, dört yıl çünkü IŞİD'in emaneti olarak gördünüz bu çocukları, vermek istemediniz. Ailesi 11 kez Türkiye'ye geldi gitti, dört yılın sonunda ancak teslim ettiniz. Çok yakın zamanda Çankaya'da 7 yaşındaki bir kız çocuğunu satılığa çıkarırken yakalandı ya da yakaladınız, IŞİD'linin elinden alındı yanı başımızda.

Yine, burada Ezidi kadınlarının Antep'te bir büro kurulup satıldığını, pazara çıkarıldığını hepimiz biliyoruz.

Afrin zeytinliklerinin oradaki bütün gelir kaynağını, hepsini IŞİD'le ve IŞİD türevi örgütlerle çarçur ettiğinizi özellikle sizin kıymetli Ruhsar Pekcan Bakanınız bünyesinde de defalarca sormamıza rağmen, "Siz bu pazarlığı hangi ticaret hukukuna dayanarak yapıyorsunuz?" sorularımıza yanıt verilmemişti, şimdi çarşaf çarşaf bu yayınlanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

FATMA KURTULAN (Devamla) - Şimdi, sonuç olarak, Deniz Poyraz cinayetinden sonraki demeç ve sonuca baktığımızda, ondan önceki ilişkilerinize de baktığımızda iktidarınızla, kolluğunuzla, yargı ve medyanızla örgütlü ve planlı olan bu katliamdan haberdar olduğunuz açık ve net ortadadır. Azmettiricisiniz, azmettiricisiniz, azmettiricisiniz!

İzmir katliamı ve diğer bütün katliamlarda sorumluluğunuzun bedelini yargı önünde vereceğiniz günler yakındır. Selahattin Demirtaş'ıyla, bütün tutuklu arkadaşlarıyla, tüm herkesle, üyeleriyle birlikte demokrasi mücadelesi, onur mücadelesi vermeye devam edeceğiz.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)