| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.06.2021 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; 268 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 14'üncü maddesi iki açıdan Anayasa'ya aykırılıklar içermektedir. Maddenin askerî kaynaktan stajyer müfettiş alımının müfettişliğe giriş sınavıyla yapılacağını belirten ikinci fıkrasında giriş sınavına başvuru şartlarının ve giriş sınavının nasıl yapılacağı hususunun belirlenmesinin yönetmeliğe bırakılması ve yine üçüncü ve dördüncü fıkralarında müfettişliğe atanmak için zorunlu tutulan yeterlilik sınavının usulünün belirlenmemiş olması ve yönetmeliğe bırakılmış olması Anayasa'nın amir hükümleri uyarınca; 1) Kamu görevlilerinin niteliklerinin ve atanmalarının yasayla düzenleneceği ilkesine, 2) Yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine, 3) Yönetmeliklerin yasaların uygulanmasını sağlamak üzere çıkarılacağı kuralına, 4) Kamu hizmetlerine girme hakkına, 5) Kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu nedenle, maddeden ya tümden çıkarılmalı ya da Anayasa'ya uygun bir biçimde yazılmalıdır. Aksi hâlde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecektir.
Anayasa'yla başladığımıza göre Anayasa'yla devam etmekte yarar vardır. Biraz önce kitlesel salgın hastalıkların Anayasa yoluyla, ne tür etkin önlemlerle azaltılabileceği konusunda araştırma önergemiz reddedilirken, esasen anayasal açıdan dile getirdiğimiz birçok hükmün, 3 başlık altında topladığım hükmün, çerçeve hükümler, amaç hükümleri ve araç hükümlerinin hiçbirine -nasıl karşılandı- yanıt verilmeden önerge reddedildi. Örneğin, en azından, neden on yıl süreyle Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmamıştır? O soruya bile yanıt verilmedi. Peki, ne yapılacaktı? İsrafın önlenmesi, yolsuzlukların giderilmesi, çifte maaşların önüne geçilmesi, çeteleşmenin önüne geçilmesi ve devlet saygınlığının iade edilmesi konusunda bizim burada kuracağımız komisyonda yasalara da öncülük edecektik. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'ndan Sosyal Güvenlik Kanunu'na kadar toplumsal sefaletin azaltılması, eşitsizliklerin giderilmesi ve insan yaşamının kurtarılması konusunda planlama aracıyla ne tür önlemler alınması gerekirdi burada konuşacaktık ama hiçbir soruya, hiçbir Anayasa'ya aykırılığa yanıt verilmeden reddedildi.
Şimdi, peki, bu Anayasa'ya aykırılıkların, Anayasa'ya aykırı tutumların, uygulamaların sistematik hâle getirilmiş olması ne ifade etmektedir? Aslında kitlesel salgın hastalıklara ilişkin Anayasa yoluyla çözüm ararken 24 Haziran tarihi Anayasa üzerinde bir kez daha düşünmemizi gerekli kılmaktadır. Neden 24 Haziran tarihi önemlidir? 17 Nisan ile 24 Haziran ve 9 Temmuz önemlidir çünkü 1876'da Parlamento kuruldu, 1909'da parlamenter rejime geçildi, 1920'de Meclis Hükûmeti kuruldu, 1924'ten sonra parlamenter rejim ihdas edildi fakat 2017 Anayasa değişikliğiyle Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti anayasa ve siyasal tarihinde derin bir kopuş yaşandı. Parti başkanlığı yoluyla devlet ve hükûmet başkanlığının tek kişide toplanması, aslında anayasal denge ve denetim düzeneklerinin tasfiye edilmesi, Hükûmetin lağvedilmesi görev, yetki ve sorumluluk ilkesinin ortadan kaldırılması yoluyla sağlandı.
Peki, o zaman hangi durumla karşı karşıya bulunuyoruz? Bu, işte, tarihimizde büyük bir kopuşa işaret etmektedir. Kurumlar bakımından, kurallar bakımından ve değerler bakımından ciddi bir kopuş yaşamış bulunuyoruz. Kurumlar, Hükûmet lağvedildi, şimdi Anayasa Mahkemesi lağvedilmek isteniyor. Kurallar, Anayasa hükümleri sürekli ihlal ediliyor; biraz önce konuştuk, 65'inci madde. 138'inci madde zaten yargı bağımsızlığına ilişkin madde; öncesi, esnası ve sonrası sürekli ihlal edilmektedir. Değerlere gelince. Bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkış iradesi esasen cumhuriyetin değerlerine açıkça meydan okumaktır. O nedenle bugün, özellikle 24 Haziran günü demokratik hukuk sistemine dönüş için, demokratik parlamenter rejime dönüş için ciddi olarak düşünmemizi gerektiren bir gündür. Hepinizi, Meclisi bu konuda göreve davet ediyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)