| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.06.2021 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 268 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım, heyetinizi saygıyla selamlarım.
Görüşmekte olduğumuz Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesine ek 39'uncu madde eklenmek suretiyle 27 Temmuz 1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na bir madde ilave ediliyor. Askerî kaynaktan müfettiş alımına yönelik usul ve esasları belirleyici düzenlemeler yapılmakta olup askerî müfettiş kadrolarında değişiklik yapılarak binbaşı, yarbay ve albay rütbelerinde görev yapan subayların müfettiş olarak atanabilmeleri mümkün hâle getirilmekte, özlük hakları düzenlenmektedir. Bu madde uyarınca, stajyer müfettiş olarak görevlendirilenler ile müfettiş olarak atananlar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 24'üncü maddesi uyarınca istihdam edilen müfettişlerle aynı görev, yetki ve sorumluluklara haizdir. "Stajyer müfettiş olarak görevlendirilenler ile müfettiş kadrolarına atanan subaylar, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımlarını ve istihkaklarını mevcut hükümler çerçevesinde almaya devam ederler." denilmektedir. "Bunların stajyer müfettişlikte müfettişlikte geçen hizmetleri subaylıkta geçmiş sayılır." şeklinde düzenleme yapılıyor. Buraya kadar tamam. "Bu maddenin uygulanmasına ilişkin hususlar Millî Savunma Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir." diyorsunuz. Şimdi, tam da burada iktidarı uyarıyorum. Giriş sınavına başvuru şartlarının ve giriş sınavının nasıl yapılacağı hususunun belirlenmesini yönetmeliğe bırakmaktan vazgeçin diyorum çünkü bu, Anayasa'nın 7, 10, 70, 124 ve 128'inci maddelerine aykırıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlere seçim bölgem Adana iline bağlı Kozan ilçemizde geçen sene çıkan orman yangını ve hâlihazırda iktidarın yanlış uygulamaları hakkında bilgi vermek istiyorum. 23-24 Ağustos 2020 tarihinde Kozan ilçemizin Kuyubeli mahallesinde ormanlık alanda başlayan yangında 200 hektardan fazla ormanlık alan zarar görmüş, 6 köyde 800 hane boşaltılmak zorunda kalınmıştı. Vatandaşlarımızın 80'i ağır hasarlı, 32'si az hasarlı olmak üzere 112 bina, iş yeri ve ahırları yanmıştı. O tarihte İYİ Parti milletvekilleri olarak yangın anında ve sonrasında gerekli açıklamaları hem olay yerinde hem de basın yoluyla yapmış, konunun takipçisi olacağımızı belirtmiştik. İYİ Parti olarak biz yangında evi, iş yeri ve ahırı zarar gören insanlarımız için, Giresun ilimizde meydana gelen doğal afet sonrası yapıldığı gibi, Kozan'daki köylerimizin de afet bölgesi ilan edilmesini istemiştik. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilgili bakanlıklara soru önergeleri de verdik. Mal canın yongasıdır, geçim ve barınma kaynakları olan evlerinin, iş yerlerinin, ahırlarının, mallarının yanmasının derdine düşmüş insanlarımızın bir de krediyle borçlandırılmalarının doğru olmadığını, bunun vatandaşlarımızı daha da zora sokacağını söyledik. Devletin devlet gibi davranması, bir bölgeye öz, bir başka bölgeyeyse üvey evlat muamelesi yapmaması gerektiğini ifade ettik. Giresun'un afet bölgesi ilan edilmesini, hibe desteği almasını doğru buluyorum; Kozan'ın afet bölgesi ilan edilmesi... Krediyle borçlandırılarak yara sarmaya çalışmanızın yanlışlığını da görmenizi bekliyorum. "Vatandaşlarımızı mağdur etmeyin." dememize rağmen mağduriyetlerini bugüne kadar gideremediniz. Kozanlı hemşehrilerim "Bunu not ettik." diyorlar, sandığı beklediklerini söylüyorlar.
Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, Adana AFAD İl Müdürlüğü, tespit ettiği 66 mağdur haneden sadece 33 haneye TOKİ tarafından ev yapılması için AFAD Başkanlığına yaklaşık on gün önce yazı göndermiş yani daha bir karış bile mesafe katedilmemiş. Yangın tarihi olan 23-24 Ağustos 2020 tarihinde "Yaralar hemen sarılacak." denmesine rağmen hâlen yaralar sarılmamıştır. Şimdi milletin kürsüsünden iktidara soruyorum: 66 mağdur haneden sadece 33 haneye TOKİ tarafından ev yapılacağını söylüyorsunuz, geriye kalan 33 aile ne yapacak? Bu hanelerde yaşayan insanlar hak sahibi olamayacaklar mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Onları evsiz barksız mı koyacaksınız? Allah aşkına, devletin asli görevi nedir arkadaşlar? Devletin imkânlarını şimdi böyle zor günlerde kullanmayacaksanız ne zaman kullanacaksınız? Kozan'da devlet vatandaşını kucaklayamamıştır, Kozan unutulmuştur.
Yaraların tez zamanda sarılması temennisiyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)