| Konu: | Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.06.2021 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
AK PARTİ'nin yasama anlayışı olan torba kanun tekliflerinin yeni bir örneğini görüyoruz. 20 maddelik bu teklifte 5 farklı kanunda değişiklik ve düzenleme yapılıyor. Torba kanun teklifinin bir maddesiyle Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu yürürlükten kaldırılıyor. Anayasa değişikliğiyle askerî yargı kaldırıldığından askerî mahkemelerin uyguladığı usul hükümlerinin de yürürlükten kaldırılması amaçlanıyor. Kaldırılan usul hükümlerinin yerine ise teklif metniyle yeni hükümler getiriliyor. Bu sebeple, Askeri Ceza Kanunu'nun adının değiştirilerek "Askerî Ceza ve Ceza Muhakemesi Kanunu" yapılmasını İYİ Parti olarak teklif ediyoruz.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda iki yıl veya daha az süreli hapis cezaları için mahkeme tarafından hükmün açıklanması geri bırakılabiliyor. Bu hükmün askerî suçlarda farklı düzenlenmesi sivil ve askerî suçlar arasında ciddi bir ayrıma neden olur. Öte yandan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenleme tereddütlere ve farklı kararlara yol açabilecek muğlak kalmış bir maddedir. Yeni getirilen usul hükümleri keyfî uygulamalara yer vermeyecek şekilde somutlaştırılmalı. Devlet memurları iki yıl veya daha az süreyle hapis cezaları bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasından yararlanabiliyorlar ancak askerî personel bir yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olduğu takdirde Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılacak ve tekrar Türk Silahlı Kuvvetlerine kabul edilmeyecek. Bu durum askerî personel ile diğer devlet memurları arasında eşitsizlik oluşturuyor. Disiplin cezaları askerî personellerin kariyerleri açısından ciddi sonuçlar ortaya çıkarıyor. Personellere disiplin ceza puanlarına bağlı olarak Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası veriliyor. Bu nedenle, disiplin cezalarıyla uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezalarına karşı iptal davası açma yolu kapatılmamalı. Üstelik Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nda asker kişilerle ilgili disiplin uygulamalarının nasıl uygulanacağı belirlenmiş. Düzenleme, disiplin uygulamaları ve ceza yargılamasını birbirine karıştırır mahiyette. Disiplin soruşturmalarına ilişkin anayasal teminat altında bulunan savunma hakkı ortadan kaldırılmamalı.
Diğer taraftan, düzenlemede, kesin hükmün ne zaman ortaya çıkacağı da belirlenmemiş. Bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesinin hak ihlaline karar vermesi durumunda ciddi mağduriyetler yaşanabileceği öngörülmeli. Bu sebeple, düzenleme, başta Anayasa'nın 129'uncu maddesinde olan "Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." hükmü olmak üzere, Anayasa'nın 2'nci, 13'üncü, 36'ncı ve 125'inci maddelerine açıkça aykırılık teşkil ediyor. Astların üstlere karşı hak arama mekanizmalarının önünü tıkayacak bir düzenlemeye gidilmemeli.
Kanun teklifinin geneli incelendiğinde bazı hükümlerin sonuçları itibarıyla askerî hiyerarşiyi bozabileceğini, mobbinge, keyfîliğe ve kayırmacılığa yol açabileceğini görüyoruz. Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları hakkında askerî suçlardan dolayı kovuşturma yapılması Cumhurbaşkanının iznine bağlanıyor. Cumhurbaşkanının siyasi bir partinin genel başkanı olduğu da göz önüne alındığında kovuşturma izninin particilikten uzak tutulması sağlanmalı. Ön incelemeyi nasıl yapacağı hususu da somut bir şekilde ortaya koyulmalı veya daha ideali, Cumhurbaşkanı partisiz olmalı. Şu anki teklifin kurumsal devlet anlayışından uzak olduğunu söylemem lazım. Kendi siyasi hesapları uğruna ülkenin güvenliğini riske sokmaya ve Peygamber ocağı ordumuzun genetiğiyle oynamaya AK PARTİ'nin hakkı yoktur. Partiye bağımlı ordu projesi -rektör atamaları usulü ve sivil adalet mekanizmasının düşürüldüğü durum benzeri- siyasetçi kapısı aşındıran asker modeli ülkemize büyük zarar verir. Yeni bir 15 Temmuza yol döşenmemesini ümit ederim.
İYİ Parti Grubu olarak görüştüğümüz kanun teklifinin Peygamber ocağı ordumuz içerisinde keyfî uygulamalar yol açabileceğini, hiyerarşik ilişkileri bozabileceğini kaydeder, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)