GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:97
Tarih:29.06.2021

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle teşekkür ediyoruz, Kırıkkale'yi doğrudan ilgilendiren, memleketimizi de ilgilendiren güzel bir kanunu görüşüyoruz; hayırlı uğurlu olsun. Siyasi partilerin Grup Başkan Vekillerine, milletvekillerimize, Komisyonumuzun Başkanına ve değerli üyelerine, Sayın Bakanımıza ve değerli bürokratlara, Genel Müdürümüze huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Arkadaşlar, tabii ki siyaset yapacağız, tabii ki partimizin politikalarını anlatacağız. Ancak Makine ve Kimya öyle bir kurum ki temelleri Millî Mücadele döneminde atılmış, hepimizin sahip çıkacağı, inşallah buradan da oy birliğiyle çıkacak bir teklifle geldik. Bütün bu tereddütleri karşılamaya çalıştık.

Arkadaşlar, isterseniz bu kanuna geçerken ben kendimi de tanıtayım: Ramazan Can, Kırıkkale Milletvekili; Makine ve Kimya Çırak Okuluna 1984 yılında girmiş, 1984 yılından 1995 yılına kadar çalışmış, tezgâhların arasından gelen bir kardeşinizim ve benim gibi de nice kardeşlerimiz buradan ekmek yedi; babam, dedem -Allah rahmet etsin- herkes buranın ekmeğini yedi. Kırıkkale demek, Makine ve Kimya demek; Makine ve Kimya demek, Kırıkkale demek. Çırak Okulunda yetiştikten sonra kalifiye eleman olarak, ara eleman olarak Silah Fabrikasında işe başladık ve buradan dışarıdan liseyi ve İstanbul Hukuk Fakültesini bitirerek ayrıldık. Eğer bugün bu kardeşiniz burada milletvekiliyse, avukatsa bunda Makine ve Kimyayı kuranların ciddi katkısı vardır. Millî Mücadele döneminde, o kıt imkânlarda, âdeta çarığın altındaki deriyi kızartıp yeme durumunda kalan büyüklerimiz, dişinden tırnağından artırdıklarıyla Millî Mücadele'nin başlangıç yıllarındaki o kıt imkânlarla büyük bir yatırımı Kırıkkale'ye kazandırmışlardır. Osmanlı'nın son döneminde projelendirilmiş, 1921'de Gazi Mustafa Kemal'le başlayan ve arkadaşlarıyla devam eden bu yatırıma desteklerinden dolayı -ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun- saygıyla önlerinde eğiliyorum.

Merhum Hüseyin Kahya, Kırıkkale'de arazilerini bağışlamış, hatta yer yer, ortada başka araziler olmuş, onu cebindeki parasıyla satın alıp Türk Silahlı Kuvvetlerine hibe etmiştir; dolayısıyla böyle bir kurumu konuşuyoruz. Bu Kurum bizim varlık sebebimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli kurumlarından biri, belki de en önemlisi, stratejik. O yüzden dedim Makine ve Kimya, Makine ve Kimyadan büyüktür diye.

Evet, 1921 yılında kurulmuş, 100'üncü yılındayız. Belki tarihini Fatih Sultan Mehmet'e kadar götürebiliriz. 1921 yılında Mermi Mühimmat Fabrikasının temeli atılmış -2021 yılındayız, 100'üncü yılındayız- "Kuranların ruhları şad olsun." dedik; bu kadro da, bütün Türkiye Büyük Millet Meclisiyle beraber inşallah, bu yasayla Makine ve Kimyayı taçlandıracağız, belki de 2'nci kuruluşuna vesile olacağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Belki yüz yıl sonra buradan bir milletvekili çıkacak, bu tabloyu ayakta alkışlayacak. Onlar da belki diyecek ki: "2'nci kuruluşu yapanların da ruhları şad olsun." O nedenle çok önemli bir kurumu konuşuyoruz.

Arkadaşlar, siyaseti her zaman yapabiliriz, yapacağız da. Bilgi kirlenmesine asla müsaade etmeyelim. Evet, belki de ortak paydada buluşabileceğimiz en önemli kuruluşlardan Makine ve Kimyayı konuşuyoruz. 1921'de "Askerî Fabrikalar", 1950 yılında "Makine ve Kimya" ismini almış; 1970 yılında Askerî Fabrikalar ve askerî öğrenciler, 1984 yılında KİT, 1994 yılında da Özelleştirme Kanunu'na tabi olmuş; özelleştirme baskısı devamlı üzerinde olmuş dolayısıyla büyümesi imkânsız bir hâle gelmiş. "Efendim, iktidardasınız, bunu çözün." Ben burada kimseyi suçlamak istemiyorum. 3308 sayılı Yasa çıktığında ben Çırak Okulunu yeni bitirmiş, Silah Fabrikasına başlamıştım. 1988 yılında işe giren kardeşlerimiz, okulu bitiren kardeşlerimiz açıkta kaldı. Evet, bu ne demektir biliyor musunuz? 1988'de Eskişehir'deki Devlet Demiryolları ve Kırıkkale'deki Makine ve Kimya Çırak Okulu kapatıldığında... Hâlbuki o zaman bir siyasi irade devreye girip "endüstri meslek lisesi" adı altında devam ettirebilirdi. Kalifiye eleman yetişmesinin önüne set çekildi. Bizim suçumuz, sizin suçunuz demiyoruz ama Türkiye'de bu bir realite. 1988 yılından 2021 yılına kadar kırk üç yıl olmuş. Yılda ortalama 150 kişinin alındığı Çırak Okulunda -toplam 6 binin üzerinde- kalifiye eleman artık yetiştirilemez hâle gelmiş.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - E, yirmi yıldır siz iktidardasınız.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bugünkü geldiğimiz tablo nasıl olmuş? Şu an 2.500-2.600 işçi, 2.500-2.600 civarında memur; "beyaz yaka" diye tabir ettiğimiz 399 sayılı KHK'nin eki (I) ve (II) sayılı cetvele tabi olanlar, 657'ye tabi olanlar ve taşeronlar...

Evet, bugün Kırıkkale'de, Çankırı'da, Ankara'da ve muhtelif yerlerde Makine ve Kimyanın üretim sathında maalesef 1.500-1.600 kişi çalışırken yaklaşık 4.500-5.000 kişi, kardeşlerimiz destek elemanı olarak çalışmakta; üretim sathındaki dörtte 1. Böyle bir silah fabrikası olmaz. Personel Genel Müdürlüğü Millî Eğitim Bakanlığında olur, Çalışma Bakanlığında olur ama silah üreten bir yerde böyle bir yapı olmaz. Bunu hep beraber, behemehâl düzeltmemiz lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Evet, bu kanun teklifini AK PARTİ ya da 1'inci imza sahibi olarak yalnız ben hazırlamadım. Bu kanun teklifi, 1980'lerden bu tarafa Makine ve Kimyanın mutfağında hazırlanmıştır. Makine ve Kimyanın mutfağında, Makine ve Kimyayı özel sektör mantığıyla dünya silah devleriyle nasıl yarıştıracağız, nasıl rekabet edeceğiz, nasıl rasyonel kararlar alabilecek, hep onun muhakemesi yapılmıştır.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Helal olsun!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bravo!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ama iktidarlar, koalisyonlar gelmiştir, gitmiştir, kimse buna cüret edememiştir.

CAVİT ARI (Antalya) - Kimse satmadı, siz satıyorsunuz! Tek işiniz satmak!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Arkadaşlar, biz bugün -bunu sadece AK PARTİ'ye mal etmiyorum- Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve İYİ Partiyle beraber, hep beraber bu stratejik kuruma, millî güvenliği, istihbaratı ilgilendiren bu kuruma sahip çıkmak durumundayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

KANİ BEKO (İzmir) - Ne anlatıyorsun sen, ne anlatıyorsun?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dinle de öğren!

KANİ BEKO (İzmir) - Satılmadık fabrika bırakmadınız Türkiye'de! Ne anlatıyorsun sen?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Anlattığından öğren, öğren!

KANİ BEKO (İzmir) - Kara yolları nerede? Hava yolları nerede? Demir yolları nerede? Şeker fabrikası nerede? Silah fabrikası nerede? ÇAYKUR nerede?

BAŞKAN - Sayın Beko, müsaade edin lütfen, oturun yerinize.

KANİ BEKO (İzmir) - Hepsini uluslararası sermayeye peşkeş çektiniz!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen dinlemesini öğren!

BAŞKAN - Sayın Can, siz devam edin.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Yani bu yasa teklifinden dünyadaki silah devleri, silah lobileri rahatsız olabilir ama sen niye rahatsız oluyorsun kardeşim, sen niye rahatsız oluyorsun? (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

KANİ BEKO (İzmir) - Yazıklar olsun, ayıp be!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ben burada herhangi bir siyasi parti ayrımı yapmadım, hep beraber bu kanuna sahip çıkmamız gerektiğini anlattım.

CAVİT ARI (Antalya) - Satmaya çalışıyorsun, satmaya.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bugün işçi kardeşlerimiz, bugün Makine ve Kimyadaki işçi kardeşlerimiz...

KANİ BEKO (İzmir) - Aklını başına topla, aklını başına topla!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bakın, lütfen... İstirham ediyorum, lütfen...

KANİ BEKO (İzmir) - Aklını başına topla! Sen ne anlattığının farkında mısın?

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz lütfen.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Makine ve Kimyada çalışan işçi kardeşimiz bugün ortalama...

KANİ BEKO (İzmir) - Sen masal anlatıyorsun bana be!

RAMAZAN CAN (Devamla) - Lütfen ya...

BAŞKAN - Sayın Can, siz devam edin; bakın, süreniz geçiyor.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bugün Makine ve Kimyada çalışan işçi kardeşimiz ortalama 4.500, ikramiyeyle 5.500 lira almaktadır.

KANİ BEKO (İzmir) - Yazıklar olsun be! Şeker fabrikaları nerede, şeker fabrikaları? Şeker fabrikası nerede?

BAŞKAN - Sayın Can, lütfen Genel Kurula hitap edin; süreniz geçiyor, son iki dakikanız.

KANİ BEKO (İzmir) - Şeker fabrikası nerede? ÇAYKUR nerede? Kara yolları, hava yolları, demir yolları nerede?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen işçi düşmanlığı yapıyorsun, işçi düşmanlığı.

RAMAZAN CAN (Devamla) - İşçi kardeşlerimiz 5.500 lira almakta, emekli olduğu zaman 7.500 lira alıyor.

KANİ BEKO (İzmir) - Bırak şimdi!

RAMAZAN CAN (Devamla) - O zaman kalifiye eleman kalmıyor, hepsi emekli oluyor.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - İşçiye 5.500 lirayı çok mu görüyorsunuz?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Diğer taraftan, memur, tekniker ve mühendis kardeşlerimiz 7.500 lira alıyor. Onlar da emekli olduğunda emekli maaşı düştüğü için ne yapıyor? Yaşı bekliyor.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - İşçiye 5.500 lira çok mu?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Dolayısıyla burada denge bozuldu, bu dengeyi hep beraber düzeltmemiz lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) "Bu dengenin sorumlusu sizsiniz." demiyoruz, "Diğer partiler." demiyoruz; hep beraber sorumlusuyuz, o zaman hep beraber bunu çözmemiz lazım. (CHP sıralarından gürültüler)

Evet, biz işçi kardeşlerimize diyoruz ki: "Arkadaşlar, sizinle devam etmek istiyoruz. Sizin bu memlekette emeğiniz var, bu tezgâhlarda emeğiniz var ve sizinle sözleşme yenilemeyeceğiz, aynı şekilde sözleşme devam ediyor, kamu işçiliği devam ediyor ve ücretlerinizi artıracağız."

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - İşçiler duysun, işçiler... Ramazan Can, işçiye 5.500 lira çok mu?

RAMAZAN CAN (Devamla) - Türkiye'de emsalleri olan TAİ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN; onların da üzerinde bir ücrete kavuşturacağız hep beraber inşallah. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Aynı yalanları şeker fabrikaları için de söylemediniz mi? Aynı yalanları şeker fabrikaları için de söylediniz, kapıya koydunuz işçileri.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ve Makine ve Kimyayı, sadece ROKETSAN, HAVELSAN, TAİ, bunlarla rekabet etmek değil, aksine dünya silah devleriyle rekabet edecek mevzuata kavuşturuyoruz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - SEKA Kâğıt Fabrikasını çürümeye terk ettiniz; yandaşınıza verdiniz, çürümeye terk ettiniz.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Ne yapıyoruz? Evet, şu an KİT kapsamından, özelleştirme kapsamından Makine ve Kimyayı alıyoruz; hazinenin mülkiyetinde, sermayesi hazineye ait, Millî Savunma Bakanlığıyla ilişkili, Türk Ticaret Kanunu'na tabi anonim şirket yapıyoruz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Makinaları hurda diye sattınız, ondan sonra da kâğıt ithal ettiniz.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Peki, niye yapıyoruz? Rekabet edebilmek için, rasyonel karar alabilmek için, ivedi davranabilmek için; bunun için bu yasayı getiriyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne rekabeti ya, ne rekabeti!

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen biraz hoşgörü. Ne yapıyorsunuz? Rica ediyorum...

Sizin arkadaşlarınız da konuşuyor, kimse itiraz etmiyor. Bu ne tahammülsüzlüktür! Rica ediyorum...

Sayın Can, devam edin, son otuz saniyeniz, buyurun.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Sayın Başkanım, sözümü çok kestiler.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Evet, bir örnek vermek istiyorum: Makine ve Kimya stratejiktir.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kırıkkale'ye nasıl gideceksin?

RAMAZAN CAN (Devamla) - 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nda uçakları kaldıramadık. Ne oldu? Kaddafi'nin vermiş olduğu uçak lastikleriyle kaldırdık. Makine ve Kimya zor zamanlarda, geçen sene bu maskenin çok önemli olduğu bir zamanda hemen -Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum- maske fabrikası, Kırıkkale'deki meslek lisesiyle beraber maske üreten fabrika yaptılar; hayırlı uğurlu olsun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Maske yaptınız da ne yaptınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Can.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Bu, şu demektir: Zor zamanlarımızda Makine ve Kimya bizim millî güvencemizdir, stratejik kurumumuzdur.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Can.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Son söz olarak şunu söylüyorum: Makine ve Kimya üzerinden siyaset yapmayalım.

BAŞKAN - Sayın Can, teşekkür ediyorum.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Hep beraber Türkiye için, ülkemiz için Makine ve Kimya diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Can, rica ediyorum.

RAMAZAN CAN (Devamla) - Kırıkkale'miz için, memleketimiz için hayırlı uğurlu olsun, Allah utandırmasın. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)