| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.06.2021 |
HDP GRUBU ADINA DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ederim Başkan.
Ev eksenli çalışan kadınların sorunlarının araştırılması için partimizin verdiği önerge üzerine söz aldım. Genel Kurulu da saygıyla selamlıyorum.
Kadınlar, cinsiyetçiliğe dayalı ayrımcılıktan kaynaklı, aslında yaşamın her alanında, hem siyasi yaşamda hem toplumsal yaşamda ve özellikle iktisadi yaşamda ciddi ayrımcılığa maruz kalıyorlar ve dolayısıyla iktisadi yaşama katılımda da ciddi sorunlar yaşıyorlar. Bu ayrımcılıktan kaynaklı, kadınlar çoğunlukla güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bu güvencesiz işlerin başında da ev eksenli işler maalesef geliyor. Ev eksenli çalışan kadınlarla ilgili sendikanın yaptığı araştırma ve verilere göre Türkiye'de her 4 kadından 1'i ev eksenli işlerde çalışıyor. Özellikle pandemiyle birlikte ev eksenli çalışan kadınların koşullarının daha da zorlaştığını biz biliyoruz. Malzeme bulmakta, ürününü satmakta ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Özellikle pandemi sürecinde ciddi gelir kayıplarına da maruz kaldılar.
Yine bu ev içi, ev eksenli çalışan kadınların iş yüklerinin arttığını söyledik çünkü ev içerisinde ev işlerinin sorumluluğunu almak zorunda kaldılar. Yine, bununla birlikte, ev içinde şiddet oranlarında da ciddi artış olduğunu biz biliyoruz. Yani iş yükünde de ciddi bir artış söz konusu. Ev eksenli çalışan kadınların sayısı da maalesef yine her gün artıyor. Özellikle KHK'yle işine son verilen kadınlar yüzlerini bir şekilde tekrar ev eksenli işlere çevirmek zorunda kaldı ve yüzlerce insan bu şekilde tekrar evde bu işleri yapmak zorunda kaldı.
Değerli arkadaşlar, biz HDP Kadın Meclisi olarak birçok ilde hem ev eksenli çalışan kadınlarla hem de gündelik ve mevsimlik işlerde çalışan kadınlarla bire bir, yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdik; yine çalışma koşullarına bire bir tanıklık ettik, sorunlarını dinledik. Özellikle kadınlar bizden şu talepte bulundular: Yaşadıkları sorunları Meclis kürsüsünde de ifade etmemiz, buna yönelik Meclisin de bir an önce bu sorumluluğu alması ve sorunlarının çözülmesi konusunda irade göstermesi talebinde bulundular. Biz de kadınlara verdiğimiz söz doğrultusunda burada bu sorunları bir kez daha ifade ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, kadınlar gerçekten çok ağır şartlarda çalışıyorlar, emekleri sömürülüyor yani açıkçası bu çalışma koşullarına "kölelik koşulları" demek daha doğru. Bir şekilde, kadınlar bu ağır şartlarda çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Bu kadar ağır şartlarda çalışıyor olmalarına rağmen kadınlar maalesef işçi bile sayılamıyor. Yani işçi olarak sayılamadıkları için de sigortaları yapılamıyor, emekli olma şansları yok, yine, sağlık güvenceleri de maalesef bulunmuyor. Bazı kadınlar yirmi yıla yakındır aynı işleri yapıyor. Bir kez daha ifade edeyim: Bu kadar uzun süredir bu işi yapıyor olmalarına rağmen yine emekli olamıyorlar, sağlık güvenceleri yok; çalışmadan kaynaklı çok ciddi bir fiziki, biyolojik yıpranma da söz konusu. Yani milyonlarca kadın bir gün evde parça başı iş yapıyor, diğer gün ise tarlada işçi olarak çalışmak zorunda kalıyor; özellikle tarlalarda, bağ ve bahçelerde çalışan kadınlar...
Diğer bir sorun ise şudur: Eşit ücret konusunda sorun yaşıyorlar çünkü aynı işi yapmalarına rağmen, aynı saatte çalışıyor olmalarına rağmen erkeklerle eşit ücret alamıyorlar yani aynı emeği harcıyorsunuz ama aynı parayı alamıyorsunuz. Bu kadınlar günde on iki saat güneşin altında çalışıyor ama aldıkları para gerçekten çok... Yani, insan utanıyor burada ifade etmeye; 60 TL alıyorlar arkadaşlar. Bir emekçi kadın şöyle demişti: "On iki saat çalışıyorum, aldığım para 60 TL. Ben akşam evime dönerken bu 60 lirayı alıyorum, markete uğruyorum; marketten 1 tavuk, 2 kola, 1 de ekmek alabiliyorum ancak. Yani, dolayısıyla, ben on iki saat -yani tüm gün- çalışıyorum ama karnımı sadece bir öğün doyurabiliyorum." Evet, gerçekten bu ülkede tüm gün çalışıp sadece bir öğün doyabilen milyonlarca insan var ve bunlar içerisinde de en fazla, en derin yoksulluğu yaşayanlar maalesef yine kadınlar olmak durumunda.
Kadın yoksulluğu da gittikçe derinleşiyor. Maalesef kadınların yaşadığı sorunlara duyarsız olan, önemsizleştiren bir akıl var, bir politika var. İktidar bu konuda üzerine düşen sorumluluğu almak yerine daha çok, kadının hayatını zorlaştıracak kararlar alma konusunda bir tutum sahibi. İşte, bakın, bugün burada biz bu araştırma önergesini kabul etmenizi, bu kadınların sesine ses vermenizi ve bu sorunlarının çözülmesini talep ediyoruz. Umuyorum, diliyorum ki "evet" diyeceksiniz.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)