| Konu: | Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.06.2021 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan yasa teklifinin 5'inci maddesiyle, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun denetimine ilişkin bir madde tahsis ediliyor. Denetim elbette önemli değerli milletvekilleri ama denetimin nasıl yapılacağı ondan çok daha önemli çünkü kamu parasının nasıl kullanıldığı, halkın parasıyla oluşan bütçenin nasıl kullanıldığı ya da kullanılmadığı, yolsuzluklarda mı yoksa yurttaşların yararına işlerde mi kullanıldığının denetimi demokrasilerin birinci sorunudur. Bu konuyu çözen ülkeler demokratik ülke sayılır, bu konuyu çözemeyen ülkelerin demokrasi liginde yeri yoktur. Adı üzerinde diye "denetim" diye geçiştiremezsiniz. Denetimin bağımsız ve tarafsız olması çok önemli; bunu becerebiliyorsak, bunu yapabiliyorsak bir denetimden bahsedebiliriz. Örneğin, Türkiye'de kamu maliyesinin her kuruşunu denetlemekle, Meclis adına denetlemekle görevli olan Sayıştayın yapısına bir bakalım. Sayıştayın bağımsız olduğundan söz edebilir miyiz değerli arkadaşlarım? Daha geçtiğimiz günlerde bir Sayıştay Başkanı seçtik. Gönül isterdi ki herkesin üzerinde anlaşacağı, tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda kimsenin söz söylemeyeceği bir isim olsun ama burada yapılan oylamayla, çoğunluk oylarıyla ne yazık ki Cumhurbaşkanlığında çalışan bir bürokratı Sayıştay Başkanı seçtik. Şimdi, böyle bir Sayıştay Başkanının olduğu bir yerde Sayıştayın bağımsız ve tarafsız olmasından söz edebilir miyiz? Sayıştayın bu yapısı sadece Sayıştay Başkanıyla sınırlı kalmıyor değerli milletvekilleri, Sayıştay Başsavcısı da çok önemli. E, Sayıştay Başsavcısını kim atıyor? Sayıştay Başsavcısını Cumhurbaşkanı atıyor. Bu, ister sizin iktidarınızda ister bizim iktidarımızda ya da başka partinin iktidarında olmaması gereken bir durum. Neden? Çünkü parayı kullanan bir makamın ve devletin her kademesine hâkim olan bir makamın belirlediği bir ismin Meclisten seçilmesiyle ve atanmış bir Sayıştay Başsavcısıyla siz topluma bağımsızlık ve tarafsızlık anlayışını veremezsiniz.
Bütün ülkeler yıllardır bütçe hakkı üzerinde çalışmışlardır; ta, 1215'ten beri, Magna Carta'dan beri gelişen süreçte bütçe hakkının kullanımı, paranın nereye kullanılacağı, verginin nasıl toplanacağı, bunların her biri uzun mücadeleler sonunda günümüze gelmiştir ve günümüzde demokrasi ligini oluşturan ülkeler de bütçe hakkını kullanmaktan çok denetlemekle kendilerini ispatlamışlardır. Biz şu anda Sayıştayın bu yapısıyla Türkiye'de bütçe hakkının halkın yararına denetlenebildiğini söylemekten çok uzağız.
Peki, ne yapmalı? Bir şeyler yapmalı değerli milletvekilleri; bu konuda bir "Hodri meydan!" demeliyiz, kendimize güvenmeliyiz. İktidarda kim olursa olsun şu öneriyi hayata geçirebilirsek inanın Türkiye yolsuzluklardan da arınır, her türlü iddianın ötesine geçer ve daha itibarlı bir ülke hâline gelir. Şunu öneriyoruz, diyoruz ki: Gelin, Mecliste bir kesin hesap komisyonu kuralım. Bu kesin hesap komisyonunun başkanı da muhalefetteki en çok oyu almış partinin milletvekillerinden biri olsun. Bunu öneriyoruz. Bunu yapabilir miyiz? Yapmalıyız bence. Mecliste iktidar kim olursa olsun kurulacak kesin hesap komisyonunun başkanlığını iktidarda olan değil, muhalefette olan bir partinin milletvekili yaparsa herkesin gönlü de rahat eder, içi de rahat eder. Bu öneriyi destekleyelim değerli arkadaşlar, bunu mutlaka yapalım, buna ihtiyaç var Türkiye'de; korkmayacağız, harcamalarımızdan korkmayacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarımızda, yapacağımız harcamaların hesabını vermek için bundan çekinmeyeceğiz ve gerçekleştireceğiz bunu. (CHP sıralarından alkışlar)
Demokrasi adına, bence önümüzdeki seçimlerde kurulacak Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına AK PARTİ'li kardeşlerim de şimdiden hazırlıklı olsunlar, kurulacak komisyonun başkanlığına mutlaka bir AK PARTİ'li kardeşimizi getireceğiz. Ben bu işe en çok da Sayın Elitaş'ın yakışacağını düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)