GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:24.01.2013

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün Uğur Mumcu'nun ölüm yıl dönümü, onu da buradan bir kez daha anıyorum.

Değerli arkadaşlar, iktidar partisinin getirmiş olduğu tasarı, belli noktaları kapsam dışında bırakıyor. Yani, bu tasarı daha ileri bir tasarı değil, daha geri bir tasarıdır. Eski kanunda terör-adli ayrımı yok iken, şimdi bu ayrımlar artırılıyor.

Yine, binlerce insanı ilgilendiren disiplin ve tazyik hapsine mahkûm olanlar yani şu anda Hükûmetin ekonomi politikaları yüzünden taahhüdü ihlal suçundan cezaevinde bulunan on binlerce insan kapsam dışında bırakılıyor. Yani, bu düzenleme kapsamı genişletiyor gibi gözükse de terörist suçları ve örgütlü suçları kapsam dışına bırakarak eski hâlinden daha geri bir noktaya götürüyor.

Bu düzenleme Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca, Birleşmiş Milletlerin 9 Aralık 1988 tarihli 43/173 sayılı Kararı'na da aykırıdır. Dikkatinizi çekmek istediğim, bu kararda "Mahpuslar, işledikleri suçlar bakımından farklı infaz rejimlerine tabi tutulamazlar." diyor. Tabii, Türkiye'de İnfaz Koruma Kanunu, maalesef? Cezaevlerine baktığımız zaman F tipi, E tipi, R tipi, M tipi yani alfabenin bütün harflerini cezaevlerinde görmek mümkün, yüksek güvenlik tipi uygulamaları? Bu uygulamalara baktığımız zaman, Türkiye dışında nerede görürseniz şaşarsınız, hayretler içerisinde kalırsınız.

Tabii, değerli arkadaşlar -normal bir ülkede- terör ve örgütlü suçlar üzerinde uzlaşabilirsek, bu konuda herkesin yorumu aynı olursa sorun yok. Ancak, bizim ülkemizde terör ve örgütlü suça giren öyle suçlamalar var ki dünyada eşi benzeri yok.

Şimdi, parasız eğitim istemek terör suçu; 8 Mart, 1 Mayıs kutlamalarına katılmak, konser bileti satmak, Erdal Eren'in ve Deniz Gezmiş'in ölüm yıl dönümlerini anmak terör suçu; saç kestirmek, şemsiye taşımak, poşu takmak, yumurta taşımak terör suçu; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne katılmak terör suçu; YÖK'ü protesto etmek terör suçu değerli arkadaşlar. Tabii, bu suçlamalar böyle olunca, ister istemez, değerli arkadaşlar, bu suçlardan cezaevinde bulunan insanların da haksızlığa uğradığını düşünmemek mümkün değil.

Yine, bizler Cumhuriyet Halk Partisi Cezaevi Komisyonu olarak geçtiğimiz günlerde Tekirdağ Cezaevini ziyaret ettik. Orada bir öğrenci, parasız eğitimi isteyenlere destek oldu diye tutuklanmış; parasız eğitim isteyenler tutuklandığı için, bunu protesto ettiği için tutuklanmış. O öğrenciler dışarıda, şimdi öbür arkadaşları içeride, cezaevinde yatmakta.

Yine, geçtiğimiz günlerde sendikacılık faaliyetinden dolayı KESK'li sendikacıların cezaevinde kaldığını görüyoruz. Sadece yaptıkları şey sendikacılık. Öğretim üyelerinin, üniversite hocalarının sadece öğretim üyeliğinden dolayı cezaevinde bulunduğunu biliyoruz.

Değerli arkadaşlar, şimdi, Kenan Evren, 12 Eylül faşist rejiminin lideri Kenan Evren "Ben, AKP'yle gurur duyuyorum. Boynuz kulağı geçti." diyor AKP'ye. "Daha önce 12 Eylül döneminde çoğulculuk vardı, 5 tane generalle idare ediliyordu bu ülke, şimdi 1 paşayla idare ediliyor." diyor Kenan Evren. Sizinle gurur duyuyor Kenan Evren, çünkü dünyada birçok konuda lider pozisyonuna geçtiniz. "Tutuklu öğrenci bakımından 12 Eylülü, beni geride bıraktınız." diyor Kenan Evren, "Tutuklu gazeteciler bakımından beni geride bıraktınız." diyor, "Tutuklu öğretim üyesi açısından beni geride bıraktınız." diyor.

Tutuklu siyasetçi açısından, dünyada herhâlde "seçilmiş" bu kadar tutuklunun bulunduğu Türkiye'den başka bir ülke yok; varsa, biliyorsanız siz söyleyin. 10 binin üzerinde tutuklu siyasetçi şu anda cezaevlerinde yatmakta. Yine, dünyada eşi benzeri olmayan bir örnek daha var ki 8 tane tutuklu milletvekili maalesef cezaevinde yatmakta.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de, maalesef, her adımını atan terör suçuyla karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde öyle bir uygulamayla karşı karşıya kaldık ki, bilmiyorum, hem AKP grubundaki hem diğer gruplardaki avukatlar bu uygulamalardan utanmıyorlar mı, yüzleri kızarmıyor mu diye düşünmemek elde değil. Gündüz gözüne, sabahın beşinde avukatların kapıları kırılarak, basın önünde rencide edilerek avukatlar gözaltına alındı.

Değerli arkadaşlar, bakın, bu düzen böyle gitmez. Dünyadaki terör suçlularının üçte 1'i Türkiye'de bulunuyor. Bu terör suçlularını bizim analarımız doğurmuyor, bu terör suçlularını üreten AKP zihniyetidir, AKP politikalarıdır.

Ben, bu verdiğimiz önergenin kabul edilmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Her avukata sahip çıkıyor musunuz? Her avukata sahip çıkabilir miyiz?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.