| Konu: | Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.06.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 275 sıra sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, teklifin muafiyetleri konu alan 8'inci maddesiyle, şirket ve sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası şirkete ait olan iştirakler, 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 237 sayılı Taşıt Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu gibi toplam 12 ayrı mevzuattan muaf tutulmuştur. Ayrıca, şirket yöneticileri ve personeline ödenecek yurt içi ve yurt dışı gündelik tutarıyla kullanılacak taşıtlara ilişkin usul, esas ve limitleri belirleme yetkisi de şirket Genel Kuruluna verilmiştir. MKE AŞ'nin muafiyetleri 10'uncu maddede de devam etmektedir. Madde uyarınca, şirket gümrük vergilerinden de muaf tutulmuştur.
Geçici madde 1'le (1)'inci fıkrada, emekliliğe hak kazananların talepleri doğrultusunda emekliye ayırma işlemlerinin yapılacağı, kanunun yürürlük tarihinden altı ay sonra şirkette idare hukukuna tabi olan personel kalmayacağı düzenlenmiştir. (2)'nci fıkrada da sıralanmış idari görevlilerin görevlerinin yürürlük tarihi itibarıyla sona ereceği, altı aylık süreyi geçmemek üzere yerlerine görevlendirme yapılana kadar görevlerine devam edecekleri düzenlenmiştir. (3)'üncü fıkrada, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek (I) ve (II) sayılı cetveli doğrultusunda çalışan personele altı ay içerisinde iş sözleşmesi teklif edileceği, sözleşmeyi kabul edenlerin kıdeme bağlı hakları tespitinde dikkate alınarak istihdam edileceği düzenlenmektedir.
Geçici 2'nci maddeyle, MKE'nin her türlü taşınır, taşınmaz, taşıt, araç, gereç ve malzeme, her türlü borç ve alacaklar, hak ve yükümlülükler, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve dokümanlar ile iştiraklerindeki sermaye katılım payları kurulacak şirkete devrolacaktır.
Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü silah, mühimmat, araç ve gereç ihtiyaçlarını karşılamakla görevli Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu, savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren Millî Savunma Bakanlığına bağlı bir kamu iktisadi teşebbüsü olup sermayesinin tamamı devlet tarafından karşılanarak 15 Mart 1950 tarihinde ilgili yasayla kurulmuştur. 2020 senesinde Kurumun net kârı yaklaşık 208 milyon 275 bin lira olup, AR-GE harcamaları da 78 milyon lira olarak açıklanmıştır, en çok kâr eden kamu sanayi kuruluşları arasında ilk 3'te yer almıştır. 2020 yılı itibarıyla MKE Kurumu Türkiye'nin en büyük 100 sanayi kuruluşundan biri olup, 90'ıncı sırada yer almakla birlikte, Türkiye'deki savunma sanayi kuruluşları arasında 4'üncü ve kamu sanayi kuruluşları arasında ise 7'nci sırada bulunmaktadır.
Temelleri Fatih Sultan Mehmet'in Top Dökümhanesinin kurulmasıyla atılan Kurum, sırasıyla 1832-1908 yılları arasında Tophane Müşirliği, 1909-1921 yılları arasında ise İmalatı Harbiye Müdüriyeti Umumiyesi adlarıyla Osmanlı İmparatorluğu'nda hizmet vermiştir. İmparatorluk'un işgaliyle İstanbul'dan kaçırılan bir kısım tezgâh, teçhizat, malzeme ve ustalarla 1921 yılından itibaren Türk Kurtuluş Savaşı'nda, ulusal bağımsızlık hareketinin içerisinde yer almıştır. 1921 yılında Askerî Fabrikalar Umum Müdürlüğü adı altında yeniden teşkilatlandırılmıştır. Ordunun ihtiyacı olan tüfeklerin, makineli tüfek namlularının, top tekerleği yapımı, mühimmat imalatı, top arabaları için ahşap gereçlerin yapımının yanı sıra kılıç, kasatura onarımları da yapılarak Kurtuluş Savaşı süresince ordunun cephane ve malzeme ihtiyacı buradan karşılanmıştır.
MKE, cumhuriyet döneminin, başta savunma sanayisi olmak üzere birçok farklı sanayi alanında yapılanmasının temel taşlarından biri olmuştur. Zaman içinde gerek yurt içi gerekse yurt dışından alınan önemli siparişler sonucunda ulaştığı ekonomik gücü çok iyi kullanan MKE, savunma sanayisinin çeşitli alanlarında yatırımlarını gerçekleştirerek çok önemli hizmetlerine yıllarca devam etmiştir. Özel sektörün giremediği güçlükle gelişen ve ekonomide darboğaz yaratan sanayi alanlarına da etkin bir müteşebbis olarak girmesiyle Türk sanayisinin gelişiminde önemli, itici bir güç olmuştur.
Değerli milletvekilleri, böylece hem savunma sanayisinin riskini bertaraf etmek hem de yeni gelişen ülke sanayisine öncülük etmekle de kendini görevlendirmiş olan MKE, Türk Traktör Fabrikası, TRAKMAK, TOFAŞ Otomobil Fabrikası, TÜGSAŞ, Nitromak gibi dev sanayi kuruluşlarının kurulmalarında da büyük ortak olarak öncülük etmiştir.
MKE Kurumu tarafından 1954 senesinde Türkiye'nin ilk yerli eğitim uçağı olan MKE Uğur-44 üretilerek bir ilke imza atılmıştır. Aynı şekilde, Türkiye'de ilk askerî pil üretimi ve ilk demiryolu haddelemesi, ilk sac mamulleri ve pirinç malzeme, takım tezgâhları, vasıflı çelik haddehanesi, pik ve sfero dökümhanesi, elektrik sayaçları, zirai mücadele aletleri, tekstil makineleri, dişli ve dişli kutusu imal tesisleri, çelik çekme boru imalatları da Türkiye'de ilk kez MKE tarafından yapılmıştır.
Değerli milletvekilleri, aynı zamanda, diğer sektörlerin ihtiyaç duyduğu üretimleri de gerçekleştiren MKE tarım sektörü için zeytinyağı üretim makineleri, kuluçka makinesi, köstebek kapanı, zirai ilaçlama makineleri, çay işleme makineleri; madencilik sektörü için lokomotif; yerel yönetimler için çöp kamyonları gibi üretimlerin yanı sıra, inşaat ve kazı makineleri, takım tezgâhları, dokuma tezgâhları, otobüs, dikenli tel, kafes tel, gaz ocakları, Güneş kollektörleri gibi çok geniş bir yelpazede üretim yaparak Türkiye ekonomisinin gelişimine önemli katkılarda bulunmayı sürdürdü.
Kurum 18 Haziran 1984 tarihinde çıkarılan 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına alınmıştır ve MKE Kurumu ana statüsü çerçevesinde tamamen bir ticari kuruluş gibi kârlılık ve verimlilik esas alınarak faaliyetini sürdüren ve ana görevi Türk Silahlı Kuvvetlerinin her çeşit ihtiyacını karşılamak olan Kurum, faaliyetlerine devam ederken şimdi anonim şirket yapılmak istenmektedir.
Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz bu kanun teklifinin gerekçesinde "Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun yapısının, imkân ve kabiliyetlerinin daha fazla güçlendirilerek, sektöründe gelişen teknolojileri izleyip modern mühimmat, silah ve silah sistemlerini geliştirebilecek ve üretebilecek, yurt dışı firmalarla rekabet edebilecek, genel ekonomik ve yapısal değişimlerden etkilenmeyecek, Hazine desteğine ihtiyaç duymadan varlığını ve faaliyetlerini sürdürebilecek, hareket esnekliğine sahip bir organizasyon hâline dönüşmesi gerekmektedir." denilmektedir ve MKE'nin şirketleşmesi hâlinde daha etkin ve hızlı kararlar alınacağı belirtilmektedir. MKE'nin mevcut statüsünde bunlar büyük ölçüde zaten yapılmaktadır. Karşılaşılan zorlukların statüye dokunmadan diğer ilgili kanunlarda yapılacak değişikliklerle giderilebileceği açıktır. Acil ihtiyaç olan durumlar için ihale kanunlarında bu kurum özelinde mevcut hükümler konularak ve liyakatli personeller ve yöneticilerle sorunlar çözülebilecekken sonucunun ne olacağını tahmin edemediğimiz anonim şirket hâline getirmeyi anlamakta güçlük çekmekteyiz.
Dün soru-cevap bölümünde de söylediğim gibi, on dokuz yıllık bir sürede sistemi düzeltip liyakatli kadrolara teslim edemediniz. Çare, şirketleşmekte değil, liyakatli kadroları iş başına getirmektir.
Kanun teklifinin 8'inci ve 10'uncu maddesindeki muafiyetler, mevcut statü de sağlansa aynı beklentilerin karşılanabileceğini söylemek zor değildir.
Değerli milletvekilleri; yüzyıllarca geçmişe sahip ancak Cumhuriyet Dönemi'nde biraz önce saydığım çok çeşitli ve nitelikli üretim yapan böyle bir kurumun eksikliklerini gidererek liyakatli kadrolarla gelişen teknolojiyi de kullanarak üretmeye devam etmesinin sağlanması önemlidir. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi hem devletin hafızası hem de köklü müesseselere sahip olmanın gururunu yaşamak oldukça önemlidir.
Değerli milletvekilleri, sizlere bir hatıramı nakletmek istiyorum: 1971 yılında makine mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisiyken Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Batman Rafinerisi'nde staj yaptım. Rafinerinin atölye bölümünde çok gelişmiş tezgâhlar vardı, o tezgâhların yanında bir tezgâh gördüm, üzerinde "MKE 1933" yazılıydı ve kayış kasnak sistemini kullanarak hâlâ çalışmaya devam ediyordu yani parçalar üretiliyordu. Yani MKE 1933 yılında torna tezgâhı imal etmişti ve ben çok heyecanlanmıştım. Yabancı markalara alışmış bir öğrenci olarak Türk malı bir tezgâh görmüştüm ve bu gerçekten önemliydi. O tarihlerde takım tezgâhı yapabilen kurumlarımız eğer desteklenseydi ve liyakatli kadrolar oluşturulsaydı neler yapmazdık. Yılların üretim tecrübesine sahip bu kurumun, olduğu gibi geliştirilerek yaşatılması millî hafızamız açısından da önemlidir. Sonuç olarak, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'nin ülkemiz ve millî savunmamız açısından riskli sonuçlar yaratacağı, akıbetinin Tank Palet Fabrikası gibi olacağı endişesinde olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, günlerimiz hep yeni gündemlerle geçiyor, birçok tartışmalar devam ediyor. Halkımızda huzur kalmadı, yoksulluk had safhaya gelmiş durumda. İnsanlarımız artık dayanamaz hâle geldiler. Toplumun asıl sorunlarına çare bulmak durumunda olanlar maalesef duymuyorlar. Eğitimde büyük sıkıntılar var, ailelerde huzur yok, kadına şiddet devam ediyor, değerlerimiz altüst olmuş, doğru eğriye karışmış. En önemli sıkıntımız değer yargılarımızın erozyona uğraması ve uğratılmasıdır. Aile yapımızı bozan diziler, programlar yandaş medyada bütün hızıyla devam ediyor, hele bazı programlarda öyle insanlar gösteriliyor ki "Biz bu hâle mi düştük?" diyoruz. Düzeltme makamında olanlar "Neme lazım." demeye devam ediyorlar. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapar, anlamıyorum. RTÜK niçin var? Yönetimi eleştirenlerin ekranları kapatılırken o ekranlar niçin kapatılmaz? Bunun sorumluluğunun büyük olduğunu ifade etmeliyim.
Değerli milletvekilleri, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının dün yaptığı yazılı açıklamada kentteki uyuşturucu ticaretine yönelik operasyon başlatıldığı ve soruşturma kapsamında 265 adrese baskın düzenlendiği belirtilmiştir. Gençlerimizi hayattan koparan uyuşturucu odaklarının çökertilmesi konusunda gösterilen hassasiyet için teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)