| Konu: | Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.06.2021 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Türk sanayisinin temelini oluşturan, Fatih Sultan Mehmet Han devrine kadar uzanan tarihiyle Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu her çeşit silah, teçhizat ve malzeme imalatını gerçekleştirebiliyor. MKE, savunma ihtiyaçlarını ekonomik bir şekilde üretmek amacıyla kurulmuş stratejik bir kurumumuz.
Kanun teklifiyle, Kurumun kamu iktisadi teşebbüsleri statüsünden çıkarılıp kamu anonim şirketine dönüştürülmesi amaçlanıyor. Bu çerçevede, sermayesinin tamamının Hazineye, yönetim haklarının ise Millî Savunma Bakanlığına bağlanması öngörülüyor. Bu maddeyle, proje süresiyle sınırlı olmak üzere sözleşmeli personel istihdam edilebileceği hükmü yürürlükten kaldırılıyor. Kurumun ülke güvenliğindeki stratejik önemi ve savunma sanayimizdeki yeri göz önüne alındığında, istihdam edilecek personelin önemi ortaya çıkıyor. İstihdam hükümleri devlet aklıyla ele alınıp değerlendirilmeli.
AK PARTİ'nin bugüne kadarki siciline baktığımızda, iyi niyetle hazırlanmış olduğu savunulan bu değişikliklerin amacından maalesef şüphe duyuyoruz. Bunun en bariz örneği olarak Sakarya Tank Palet Fabrikasını verebiliriz. İhale hükümlerinin tamamının dışında gelişen Sakarya Tank Palet Fabrikasının devri ve ihale hükümlerinin içinde olan teslim tarihi çoktan geçmesine rağmen hâlâ üretimine başlanmayan, ordumuzun ihtiyacı olan tankları göz önüne aldıkça AK PARTİ'nin millî kurumlarımıza ve millî çıkarlarımıza olan bakışına şüpheyle yaklaşıyoruz.
"Fırsat eşitliği" kavramının arkasına saklanılarak yakın geçmişte Millî Piyade Tüfeği Projesi'nin sızdırılması gibi acı tecrübeler yaşayan Kuruma yeni bir teknoloji transferi veya bilgi hırsızlığı yaşatılmasından endişe ederim.
Kanunun kabulü hâlinde Kurumun özelleştirilip özelleştirilmeyeceği bir muamma iken AK PARTİ'nin geçmiş uygulamaları Kuruma yatırım yapmak yerine Kurumu satın alabilecek şirketlerin Kurum bünyesine sızdırıldığını bize gösteriyor maalesef. Hatta Kurum fabrikalarının özel şirketlere tahsis edilmeye başlandığı, Kurumun ismini sanki ortaklık kurulmuşçasına kendi şirketlerinin isminin ardından ifade ettikleri kaydediliyor. Kurumun on yıllardır üretimde bulunarak elde ettiği üretim yetenekleri, bilgi paketleri bu şirketlere bedelsiz olarak sunuluyor. AK PARTİ dönemi özelleştirme tarihine yakından bakıldığında, kârlı kurumların önce çeşitli uygulamalarla atıl hâle getirilmesine, kurumların satış bedelinin düşürülerek sonrasında yakın çevreye satıldığına sıkça rastladık.
Dünyada 40'tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmiş olan Kurum İSO 500 verilerine göre 1993'te Türkiye'nin en büyük 10'uncu sanayi kuruluşu iken 2020'de 90'ıncı sıraya gerilemiş. Kurum her ne kadar 2019 yılı gelir vergisi mükellefleri arasında 41'inci sırada, KİT'ler arasında 4'üncü sırada, ve savunma sanayisi kuruluşları arasında 1'inci sırada ise de 1993-2020 arası negatif farkı dikkatlerinize sunarım. "Gelişen teknolojiye ayak uydurma" sözü sürekli vurgulanmış olsa da bu soyut bir ifade. Dönüştürülmek istenen yeni statü anonim şirket ve bilindiği üzere, şirketler ticari hayatta kâr etmek için faaliyet gösterirler. Hâlbuki bu Kurumun öncelikli amacı kâr etmek değildir. Ana hedef güvenlik güçlerimizin savunma sanayisine dayalı ihtiyaçlarını düşük maliyet ve kaliteli ürünlerle karşılamaktır.
Kanun teklifinde, kuruluşta Hazineye ait olan payların daha sonra ticaret hukuku çerçevesinde özel şahıslara devrini önleyen bir hükmün olmaması ciddi bir sorun. Teklifle, Kurumun kamu hukuku hükümlerine tabi olmasına son verilip özel hukuk hükümlerine tabi kılınması öngörülüyor. Böyle bir durumda ise Kurum kamu denetiminden muaf bir hâle getirilmiş olur. Unutmayalım ki denetim işleri yasama faaliyetleriyle birlikte önemli görevlerimizden biri.
Statü değişikliğiyle Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak Kurumun Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimi dışına çıkarıldığını ifade eder, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)