| Konu: | Şanlıurfa'nın tarımsal sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 06.07.2021 |
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün gündem dışı söz alarak Urfa ilimizin tarımsal sorunlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle, Urfa ilimizin zenginlik içinde bu denli yoksulluğu yaşamayı hak etmediğini belirtmek istiyorum. Bir yandan Urfa'nın yanı başında geçen tarihî Fırat Nehri, diğer tarafta Atatürk Barajı ve otuz iki yıllık tarihi olan GAP projesinin merkezinde olan bu tarihî kentimiz ne yazık ki tarımsal sorunların, sosyal sorunların, mevsimlik tarım işçilerinin ve işsizliğin en yoğun olduğu illerimizin başında gelmektedir. Urfa, kent olarak tarım kentidir. Tarım ürünlerinin her çeşidi yetişmekte olup ek olarak mısır, pamuk, şeker pancarı ve 40 binin üstünde fıstık ağacıyla ilk sırada yer alan bu kentimiz aslında ikici bir Çukurova'dır diyebiliriz. Tarla sulama suyunun, elektrik ve son zamanlarda tohum, mazot, gübre, ilaç ve diğer girdilerin yüksek olmasından dolayı çiftçilerimiz üretim yapamaz hâle gelmiştir. Atatürk Barajı gibi büyük bir nimet yanı başında olmasına rağmen -su sıkıntısı yaşamaması lazımken- kuraklıkla boğuşan çiftçilerimiz Ziraat Bankasına ve Tarım Krediye olan borçlarını ödeyemez hâle gelmişlerdir.
Bozova ilçemizin Merkez Sulama Birliğinin kapısına altı yıldır kilit vurulmuş, çürümeye terk edilmiştir. Suyun Hilvan ilçemizin yanı başından geçmesine rağmen Hilvan'a hâlen su verilmiş değildir.
Atatürk Barajı ilimizin olduğu hâlde pahalı su veriliyor ve birçok mahallede günlük su kesintileri yapılıyor. İlimizin birçok ilçesinde mera alanları tarımsal alanlara dönüştürülmektedir. Mera arazilerinin üzerindeki anlaşmazlıklar yüzünden birçok akraba aile arasında ölümlü kavgalar yaşanmaktadır. Ayrıca, meraların tarımsal alana dönüştürülmesiyle hayvancılık yapma imkânları gün geçtikçe azalmaktadır. DEDAŞ, tarımsal üretimde ve yerleşim birimlerinde elektrik kesintileri nedeniyle vatandaşı mağdur etmektedir. Elektrik sayaçları konut içinde değil sokakta olduğu için vatandaşa çok hayalî faturalar gelmektedir.
Kuraklık ve pandemiyle birlikte Urfa ilimizin mevsimlik işçi sayısında ve işsizlikte korkunç boyutta bir artış var. Buna paralel olarak kentimizde uyuşturucu madde satıcılarına tüm mahalle köşelerinde rastlamak mümkün hâle gelmiştir. Uyuşturucu madde kullanım yaşı maalesef, maalesef 14 yaşa kadar düşmüştür.
Yine, sera üreticilerimizin elektrik, su ve ısıtma maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı sera üretimi bitme aşamasına gelmiştir.
Urfa halkımızın temel talepleri şunlardır:
1) GAP projesinin ivedilikle tamamlanması.
2) Çiftçi borçlarının şartsız, koşulsuz tamamen silinmesi.
3) Gayrisafi millî hasıladan çiftçiye verilmesi gereken yüzde 1 dilimin ödenmesi.
4) Çiftçilerin temel üretim materyalleri olan ürünlerin katma değer vergilerinden muaf tutulması.
5) Mera alanlarının tarımsal alana dönüştürülmesi çalışmalarının durdurulması.
6) Bölgemizde yaklaşık 20 bin dekar alanda şeker pancarı üretimi yapılmakta olup kotanın daha artırılması ve ilimizde şeker fabrikası açılması.
7) Bütün tarımsal ürünlerin devlet tarafından güvence altına alınması ve üreticilerimizin tüccarın eline bırakılmaması, taban fiyat açıklamaları zamanında yapılarak yetiştirilen ürünlerimizin heba olmasının engellenmesi.
8) Kentimizin tarımsal alanlarında acilen sensörlü sulama sistemine geçilmesi gerekir, yoksa tarım arazilerinin mineral değerleri düşmektedir.
Bir de komşu kentimiz olan Adıyaman'daki tütün üreticilerinin sorunlarına değinmeden geçmeyeceğim. Tütün üreticilerimizin en temel talepleri tütün üretiminin yasal güvenceye kavuşturulmasıdır. İkincisi; emeklerinin karşılığını asgari düzeyde alabilecek taban fiyat politikasının her yıl yeniden belirlenmesidir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)