GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:100
Tarih:07.07.2021

HDP GRUBU ADINA DİLŞAT CANBAZ KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; coğrafyamız her gün yeni bir çocuk istismarı haberiyle daha derinden sarsılmaktadır. Çocuk istismarına yönelik yargı kararları ise en az istismar kadar çocuğun yaşadığı travmayı büyütmekte ve halkın vicdanını yaralamakta, adalete olan inancını da olumsuz etkilemektedir.

Türkiye çocuk istismarının en yaygın yaşandığı ülkeler arasında yer almakta ve istismar vakaları sayısı her geçen gün artmaktadır. Urfa Barosu, 1 Ocak 2018 ile 21 Ağustos 2019 tarihleri arasında 1.216 çocuğun cinsel istismara ve saldırıya uğradığını mahkeme kayıtlarıyla tespit etmiştir. İnsan Hakları Derneği İstanbul Çocuk Hakları Komisyonunun Haziran 2018 Raporu'na göre on altı yılda 440 bin çocuğun doğum yaptığı, Türkiye'nin cinsel istismarda dünyada 3'üncü sırada bulunduğu bilgiler arasında yer almıştır. TÜİK'in 2019 verilerine göre, suça sürüklenen 206.498 çocuğun yüzde 15,2'si cinsel istismarla mağdur olmuştur. Adalet Bakanlığının yayımladığı adli istatistiklere göre ise cinsel dokunulmazlığa karşı suç kapsamında 2012'de çocuğun cinsel istismarı davalarında suç sayısı 17.589 iken bu rakam yedi yılda yüzde 29 artarak 2019'da 22.689 olmuştur ancak 2019 ile 2020 yıllarına ait çocuk istismarlarına ilişkin TÜİK istatistikleri açıklanmamaktadır. TÜİK bu verileri neden açıklamamaktadır? Bu verilerin bilinmesinin kime ne zararı ve yararı vardır? Halktan saklanmak istenen gerçekler nelerdir? Çocuk istismarıyla mücadelede verileri kaçırarak, haber yasakları getirerek, toplumun konu üzerindeki ilgisini dağıtmaya çalışarak bir yere varılmaz.

Türkiye'nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeler devletlere, hüküm giymiş cinsel suç faillerinin bilgilerini kayıt ve muhafaza etme sorumluluğu yüklemektedir ancak Türkiye'de ilgili bakanlıklar ve kurumlar bu yönde kapsamlı bir çalışma yürütmemektedirler; bunu yapsalar dahi şeffaf bir şekilde halka sunmamaktadırlar.

Son olarak, 2 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı, kamuoyunda "Elmalı davası" olarak bilinen dava ile Uşak'taki 2 yaşındaki bebeğe yönelik gerçekleşen istismar vakası Türkiye'de çocuk istismarının ne boyuta geldiğini ve ne kadar yakıcı olduğunu bir kez daha göstermektedir. Pozantı ve Ensar Vakfı örneklerinde de ortaya çıktığı gibi, çocuk istismarı kamu kurumlarında ve iktidarın desteklediği kimi dernekler ve vakıflarda meydana gelmektedir. Ayrıca, bu örneklerde yaşanan şiddet çoğunlukla birden fazla çocuğa yönelik cinsel saldırı şeklinde gerçekleşmektedir ancak faillerin önemli çoğunluğu cezasız kalmaktadır.

Türkiye'de çocuk istismarının gittikçe artmasında, bu suçların soruşturulması ve yargılanmasında hâlâ ciddi sorunlar bulunmasına rağmen çocuğun cinsel istismarı suçunda tutuklama için "somut delil" şartını öngören dördüncü yargı paketi gündeme gelmiştir. Böylesi can yakıcı bir sorunda çocuğun istismarcı karşısında yalnız ve savunmasız bırakılmasına neden olan böylesi bir düzenleme çocuk merkezli bir politikayı ifade etmemektedir. Söz konusu yargı paketinde, katalog suçlardan tutuklanmalara, kuvvetli suç şüphesinin yanında somut delil kriterleri de öngörülmektedir. Failin tutuklanması için somut delil aranmasına dayanan bu düzenlemenin çocuk istismarında ciddi sorunlar yaratacağı açıktır.

Değerli milletvekilleri, çocuklarımızın yüksek yararı için, çocuk istismarlarına karşı daha etkili, kapsamlı ve sonuç alıcı politikaların yaşama geçirilmesi için, alanda paydaşların ve mutlaka çocukların da özne olacağı bir mücadele ertelenemez ve kaçınılmaz bir görev olarak önümüzde durmaktadır. Bu nedenle, sizlerden, çocuk istismarının önlenmesi, bu şiddetin boyutunun açığa çıkarılması, buna kaynaklık eden etkenlerin tespit edilmesi ve bütünlüklü politikaların inşa edilmesi amacıyla Meclis araştırması komisyonunun kurulması teklifimize destek vermenizi istiyoruz.

Arkadaşlar, biraz önce de saydığım gibi birçok rakamdan bahsettik; resmî rakamlar bunlar, devletin resmî kurumlarının rakamları. Yani bu veriler sadece rakamdan ibaret değil; çocuklarımızın geleceğinden, bu çocukların hayatlarından, çocukların ömür boyu yaşayacağı travmadan bahsediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

DİLŞAT CANBAZ KAYA (Devamla) - Bu çocukların hayatı ve geleceğinden sorumluyuz, buradaki her bir vekilimizin, hepimizin sorumluluğu dâhilinde bu. O yüzden, bu önemle, bu araştırma komisyonunu hepimizin desteklemesinin acil olduğunu bir kez daha -tekrar tekrar- hatırlatmak istiyoruz.

Geleceğimiz olan çocuklarla ilgili cinsel suçlar, cinsel saldırılar, istismar meselesi hepimizin meselesidir, sadece o çocukların omuzlarına yüklenen bir yük olarak görülmemelidir diyorum.

Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)