GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:100
Tarih:07.07.2021

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Dördüncü yargı paketini görüşüyoruz. 2019'da Yargı Reformu Strateji Belgesi Beştepe Külliyesi'nde açıklanmıştı yürütmenin huzurunda ve bugün dördüncü yargı paketi görüşülüyor. Her paket açıklandıktan sonra her geçen gün adaletsizlikler, hukuksuzlar büyüyor. Neden? Çünkü sorun sistemde. Bir hatırlatma yapmak istiyorum, 16 Nisan 2017 tarihli referandumda, OHAL döneminde "Evet." çıktı. Hatırlayalım, o pakette, referandumda millete sunulan pakette "Seçim 3 Kasım 2019'da yapılacak, sistem o tarihte yürürlüğe girecek." deniliyordu ama iki şey hemen yürürlüğe sokuldu. Birincisi, Cumhurbaşkanının siyasi parti üyeliğinin yolu açıldı; ikincisi de HSK seçimleri ve yapılanması hemen devreye sokuldu. Niçin? 2010 referandumu gibi 2017 referandumunun da temel amaçlarından biri yargıyı ele geçirmekti; onun için HSK hemen yürürlüğe sokuldu. Üçüncüsü, siyasi parti üyeliği hemen devreye sokuldu. Neden? Çünkü parti genel başkanlığı yoluyla devlet yönetimi tesis edildi. İşte, parti genel başkanlığı yoluyla devleti yönettiğiniz zaman kuvvetler ayrılığı tamamen ortadan kalkıyor. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde, yasamanın, yürütmenin, yargının yani bu üç erkin farklı organlarda olmadığı bir yerde zaten ne bağımsız ve tarafsız yargıyı ne de demokratik hukuk devletini tesis edebilirsiniz, adaleti de tecelli ettiremezsiniz.

Sorun uygulamada, sorun zihniyette. Şimdi, uygulamadan birkaç örnek vermek istiyorum, ne oluyor mesela? Mesela şu oluyor: Daha yeni, iki hafta önce -hangi tarihte, söyleyeyim- 23 Haziranda bir vatandaş, gözaltındaki bir personeliyle ilgili bilgi almak için İstanbul Esenyurt Polis Merkezine girdi ve ondan sonra Polis Merkezinden maalesef ölüsü çıktı. Video kayıtları yayınlandı; bir polis ellerini buzla tedavi ediyor, bir polis ellerini sarıyor. İstanbul'da Esenyurt Polis Merkezinde karakolda bir bölüme polislerle beraber sokuluyor -gece, bir saatte- ondan sonra maalesef yaşamını yitiriyor. İki hafta geçti, bir tek şüpheli dahi yok. Neden? Çünkü yargı artık suçla mücadele edemiyor, yargı işleyemiyor; bu çok ciddi bir sorun değerli milletvekilleri. Emniyet içindeki kendini kanunla bağlı gören, hukukla bağlı gören, mesleğine saygılı birçok Emniyet mensubu da bu konudan rahatsız. Kim işlerse işlesin, suçla mücadele edilemez bir noktaya gelindi. Bakın, iki hafta önce 1 insan öldü, 1 insan; öldürüldü, üstelik bir polis merkezinde. İşte, ondan sonra bir gece sokakta, bir bekçi memuru, vatandaş onunla tartıştığı için, itiraz ettiği için "Ben devletim." deyip vatandaşı tokatlayabiliyor. Çünkü bir siyasi parti genel başkanı, AK PARTİ Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı "Devlet benim." dediği zaman, işte bir polis, bir bekçi memuru da "Ben devletim." deyip vatandaşa kötü muamelede bulunabiliyor.

Ben devletim demek ne demek biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Geçmişte şikâyet ettiğiniz askerî vesayetin yerine sivil vesayeti koymak, sivil darbe yapmaktır ben devletim demek. Siyasi partiler devlet olmak için iktidar olmazlar, devleti yönetmek için iktidar olurlar. Hiç kimse devlet değil, devletin memuru. Ve sizin tokat attığınız vatandaştan aldığınız vergilerle maaşınız ödeniyor. Ama öyle bir sistem yarattınız ki, parti genel başkanı yoluyla devlet yönetimi... Biz ne diyoruz? Devlet ile hükûmeti ayıracağız, Cumhurbaşkanı partilerüstü, tarafsız olacak diyoruz. Bunun için diyoruz.

Bir örnek daha, İçişleri Bakanı "Mafyadan düzenli rüşvet alan, para alan bir siyasetçi var." diyor. Bir İçişleri Bakanının, bir kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suç bizim kanunlarımıza göre ve bugün itibarıyla cumhuriyet başsavcılığına bildirilmiş herhangi bir isim yok. Biz, suç işleyen, yüz kızartıcı bir suçun üzerini örten bir İçişleri Bakanına nasıl güveneceğiz, vatandaşlar nasıl güvenecek? Karakolda bir insanın öldürülmesi olayı dahi bir içişleri bakanına görevden el çektirtmek için yeterli; daha başka bir sürü olay var, Sayın Meclis Başkanı da biliyor mutlaka kamu görevlilerinin, hele hele, Bakanlıkta İçişleri Bakanı olarak görev yapan bir kişinin suçu suçluyu yetkili makamlara bildirmemesi ne demek; çok ciddi bir şey.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUHARREM ERKEK (Devamla) - Demek ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin organları, yargısı, Meclisi görev yapamaz hâlde. Meclis de soruşturma açamıyor bakan hakkında, savcı da soramıyor; hâlbuki sorabilir, "Bildir bana lütfen." diyebilir. Suçun üzerini örten devleti yönetenler bizzat; bunu değiştirmemiz lazım, Türkiye böyle bir tabloyu hak etmiyor.

Osman Kavala 1.345 gündür tutuklu, neredeyse dört yıla yakın ve hakkında kurulmuş bir hüküm yok. Bunu özellikle yargı paketini tartıştığımız için söylüyorum. Bu sistemde hangi paketi getirirseniz getirin adaleti tesis edemezsiniz çünkü gücün haklı çıktığı yerde, güce tapanların olduğu yerde adalet beklemeyin. Ama hiç kimsenin endişesi olmasın, bu sistemi değiştireceğiz; demokratik hukuk devleti için bağımsız, tarafsız yargıyı mutlaka tesis edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)