| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.07.2021 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu paket, iktidarın getirdiği dördüncü yargı paketi; kesinlikle reform değil. "Reform" dendiği zaman reform da içi boşaltılacak bir kelime anlamına getiriliyor. Bu, dördüncü yargı paketi.
AKP iktidarı adaletsiz bir toplumda adaleti gerçekleştiremediği için, ülkenin gidişatını düzeltebileceği düşüncesiyle vatandaşı kandırmaca niteliğindeki bu tür paketlerle önümüze geliyor. İlk paketten bugüne değil bir iyileşme, ülkenin yerinde dahi sayacak bir durumu yok, daha kötüye gidiyoruz. Örnekler çok, örnekleri vermeye başlarsak; mart ayında, hatırlıyorsunuz, İnsan Hakları Eylem Planı açıklandı. İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklanmasıyla, kolluk şiddeti o kadar çok arttı ki arkadaşlar, o kadar çok örneği var ki bunun. Bu görünür artışı İstanbul'da geçen hafta AFP Muhabiri Bülent Kılıç'ta gördük. Haber takibi yapıyor gazeteci, haber takibi yaparken gözaltına alınıyor, yerlerde sürükleniyor, yere yatırılıyor ve polisler boğazına dizleriyle bastırıyor, ters kelepçe takıyorlar. Bunun dışında ne oluyor? Geçen gün Sincan Cezaevinin önünde yine Artı Televizyon Muhabiri Nazım Fayık haber takibi yaparken yine ters kelepçeyle yerlerde sürükleniyor. Gergerlioğlu'nun oğlu da aynı şekilde şiddete uğruyor.
Yahu arkadaşlar, bu ülkede artık kimse nefes alamıyor, nefes alamıyor insanlar. Kolluk güçleri sizin hukuk dışı bir sopanız olarak dizleriyle vatandaşın başına bastırıyor, nefes almasını engelliyor. Bülent Kılıç'ı görmediniz mi? "Nefes alamıyorum." diye bağırıyor.
Değerli arkadaşlar, siz insan haklarına dair bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nden tek adam kararıyla, hukuken yok sayılan bir kararla vazgeçmediniz mi?
Değerli arkadaşlar, bir örnek daha: Nisan ayında Emniyet Genel Müdürlüğü bir genelge yayımladı, toplumsal olaylarda görüntü alma yasağını ortaya koydu. Ne yapacak sizin sopa olarak kullandığınız kolluk kuvvetleri? Her türlü hak ihlalini yapacak. Ama vatandaş ne yapacak? Burada görüntü alamayacak. Yok öyle bir şey arkadaşlar.
Yine, nisan ayında fişleme yasası geldi. Fişleme yasasıyla birlikte güvenlik soruşturması da Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesi yok sayılarak kabul edildi.
Bir de 6583 savcıyı 81 savcıya bağladınız arkadaşlar, o 81 savcıyı da saraya bağladınız. Saray yargısıyla yargının zaten olmayan tarafsızlığını, olmayan bağımsızlığını tamamen tek saraya bağladınız.
Değerli arkadaşlar, son dört ayda neler oldu biliyor musunuz? Adalet raporu yayımladık. Son dört ayda 131 eyleme müdahale edildi, son dört ayda 6.322 kişi gözaltına alındı, sekiz yüz dört gün her türlü eylem ve gösteri yasaklandı. Daha bugün Ege'nin incisi Aydın'da Valilik 7'si ile 11'i arasında gösteri, yürüyüş ve basın açıklamasını yasakladı. Niçin yasaklıyorsun kardeşim? Aydın'da ne var, niye yasaklıyorsun? Her yerde yasaklı. Van Valiliği 2016'dan beri gösteri ve yürüyüşü yasaklıyor. Neyi yasaklıyorsun? Vatandaşın hak arama özgürlüğünü, gösteri ve yürüyüş hakkını niye engelliyorsun?
Arkadaşlar, bu yargı paketinin gerekçesi şuydu, gerekçede diyorlar ki: "İfade özgürlüğünün güçleneceği..." Neyin güçleneceği? "İfade özgürlüğünün güçleneceği." Hak arama yollarının genişleyeceği, soruşturma evresinde tutuklamanın sınırlandırılacağını belirtiyor. Soruşturma evresinde tutuklama sınırlanacakmış. Onun için mi 39 tane yeni cezaevi açıyorsunuz? Onun için mi Avrupa'da nüfusa oranla en fazla tutuklu kişi Türkiye'de? 38.034 kişi tutuklu arkadaşlar mayıs ayı rakamlarına göre.
Değerli arkadaşlar, bu memlekette yıllarca insan hakları savunucuları cezaevlerinde tutuldu, iddianameleri yazılmadı. Kavala'nın iddianamesi bir buçuk sene sonra yazıldı, mahkemeye çıkarılmadı. Nerede mahkemeye erişim hakkı? Ondan sonra çıkıyorsunuz ki "Soruşturma evresinde tutukluluğu sınırlandıracağız..." Yapmayın arkadaşlar.
Bu memlekette bir, erişim yasakları; iki, gizlilik kararları; üç, baskılar var. Erişim yasakları. Ya, Selçuk'ta eski AKP Gençlik Kolları Başkanı kendi öz çocuğunu istismar ediyor, Cumhuriyet gazetesi haber yapıyor, erişim yasağı koyuyorsunuz. Ya, erişim yasağıyla siz sulh ceza hâkimliği olarak istismarcıyı mı koruyorsunuz, yoksa halkın haber alma hakkını mı ihlal ediyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Arkadaşlar, böyle şey olmaz.
Sonra gizlilik kararları, ya arkadaşlar, CMK 153'ü uyguluyorsunuz. Ne yaptınız gizlilik kararıyla birlikte? Esenyurt Karakolunda darpla öldürülen özel güvenlik amiri Birol Yıldırım'la ilgili soruşturmada gizlilik kararı veriyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - 11 yaşındaki Rabia Naz'ın şüpheli ölümüyle ilgili gizlilik kararı veriyorsunuz. Şirin'le ilgili gizlilik kararı veriyorsunuz. 2 milyar dolar vurgunu yapıp kaçan Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer hakkında başlatılan soruşturmada gizlilik kararı veriyorsunuz. 10 Ekim Ankara katliamı yaşandıktan sonra dosyaya gizlilik kararı veriyorsunuz. Güvenpark'ta yapılan bombalı saldırıdan sonra gizlilik kararı veriyorsunuz. Şimdi, Tosuncuk için veriyorsunuz. Neden Tosuncuk için veriyorsunuz? Ya, arkadaşlar, 77.843 kişiyi dolandıran, 511 milyon lirayı kaçıran Tosuncuk için gizlilik kararını "Hangi siyasiler ya da bürokratlarla bağlantısı var, bu ortaya çıkmasın." diye mi veriyorsunuz? Kimden neyi gizliyorsunuz arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar) Kimden neyi gizliyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, bu ülkede yargı paketleriyle adaleti düzeltemezsiniz, önce zihniyet değişecek. Sizler özgürlükleri, demokrasiyi, hukuku, adaleti kendi mahallenizden tanımlıyorsunuz, oysa bu kavramlar sizin mahallenizin sınırlarını aştı.
Demokrasi ve özgürlükler mutlaka bu ülkeye gelecek diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)