| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.07.2021 |
GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Ben bu kürsüden, Elâzığ'da 24 Ocak gecesi yaşanan depremle ilgili birkaç defa konuşma yaptım. Araştırma önergeleriyle komisyon kurulmasına yönelik teklifler verdik. Kentin sorunlarıyla ilgili, beklentileriyle ilgili, depremden kaynaklanan mağduriyetlerle ilgili sorunları gündeme getirdim. Belki Elâzığ'ın bu sorunlarını dinlemekten bıkmış, usanmış olabilirsiniz ama ben, depremden kaynaklı yaşanan sorunları, yaşanan hak mağduriyetlerini gündeme getirmeye, bu kürsüde bunları seslendirmeye bıkmadan, usanmadan devam edeceğim. Niye? Çünkü zaman zaman 24 Ocak gecesi yaşanan deprem sonrası doğru yapılan işlerle ilgili, orada görevlendirilen bakanlara bu kürsüden teşekkür de ettim, kamu kaynaklarından yapılan doğru işler için ilgili kişilere teşekkür ettim ama aynı zamanda eksiklikleri de belirttik, yanlışlıkları da belirttik, vatandaşın beklentilerini, vatandaşın hakkını, vatandaşın mülkiyet haklarıyla ilgili sorunlarını da gündeme getirdik ama ne yazık ki geldiğimiz noktada, 24 Ocak gecesi Elâzığ'da yaşanan deprem sonrası yaşanan mağduriyet depremden daha yıkıcı ve hasar verici iz bıraktı. Niye? Aslında baktığınız zaman, devlet kaynaklarından, kamu bütçesinden deprem sonrası Elâzığ'a konutların yapılmasıyla ilgili inanılmaz kaynaklar geldi. 21 bin konutun yapılmasıyla ilgili süreç başlatıldı, bunların birçoğu tamamlandı ama bu iş yalnızca bir müteahhitlik sektörü olarak görüldü yani vatandaşların beklentileri tam anlamıyla çözülmedi, binalarla ilgili talepler toplanmadı. Binalar 3+1, 2+1 olarak yapıldı; 2+1 yapılan binalar 58-60 metrekare, 3+1 yapılan binalar 90 metrekare civarında ve kimse memnun olmadı yani kamu kaynakları harcandı, iyi paralar geldi ama ne hak sahipleri ne mağdurlar ne de mülkiyet sahipleri bu işten mutlu olmadı çünkü yanlış işler yapıldı. Yani kura çekiminden tutun da hak sahipliğine kadar, kentin yeniden planlanmasına kadar, şehrin yeniden imarlaşmasına kadar hatalar zinciriyle birçok sorun yaşandı Elâzığ'da, hâlâ da yaşanıyor. Köylerdeki evler yıkıldı, hâlâ yıkılan evlerin yerine temeller atılmadı, evler yapılmadı. Deprem Komisyonu üyesi arkadaşlardan biri de Komisyonda şu anda. Deprem Komisyonu kuruldu, Deprem Komisyonu Elâzığ'a geldi. Aslında Elâzığ'a önceden geliş amaçları yaşanan sorunlarla ilgili taleplerin, beklentilerin ve sorunların tespitiyle ilgili bir araştırma yapmakken sonra dediler ki: "Biz aslında İstanbul depremi ve olası bir depreme karşı burada yaşanan sorunlarla ilgili bir tespit için geldik." Ne yazık ki o süreç de doğru planlanmadı ve Elâzığ 24 Ocak gecesi yaşanan depremden sonra Hükûmetin uygulamalarından kaynaklı, vatandaşın sürece dâhil edilmemesinden kaynaklı, vatandaşın mülkiyet haklarının tam anlamıyla korunmamasından kaynaklı daha fazla mağduriyet yaşar hâle geldi.
Ayrıca, bir konu daha var: Devlet bir bütündür. Yani belediyesiyle, bakanlıklarıyla, sivil toplum örgütleriyle, Parlamentosuyla, hükûmetiyle, siyasi partileriyle devlet bir bütündür. Biz -Cumhuriyet Halk Partili 30 milletvekili arkadaşımız- deprem süreciyle ilgili, yapılan işlerle ilgili, aksaklıkların gündeme getirilmesiyle ilgili, Hükûmetin dikkatinin çekilmesiyle ilgili, Genel Başkan Yardımcımız Ali Öztunç Bey'in başkanlığında Elâzığ'a gittik. Tespitler yaptık, yerinde incelemeler yaptık. AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımızdan şu anda bu salonda olan var mı bilmiyorum ama eğer bu ifademde bir yanlışlık varsa düzeltmelerini, oturdukları yerden müdahale etmelerini istiyorum. Ziyaretin bir sonrası, AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımızdan biri, Metin Bulut Bey "Biz beklerdik ki Cumhuriyet Halk Partisinin 30 milletvekili Elâzığ'da bir açıklama yapsın, bir okul da onlar yaptırsın." diye bir söylemde bulundu. Bunun üzerine, evet, biz de eksikliğimizi kabul ettik, dedik ki: "Doğru, aslında bizim de kamu bütçesinden belediyeler aracılığıyla kente bir katkı sunmak adına, okul yapılmasıyla ilgili bir talep varsa..." Bugüne kadar bunu düşünememekten kaynaklı Elâzığ kamuoyundan özür diliyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve İzmir Büyükşehir Belediyemiz yaklaşık bundan 4-5 ay önce Elâzığ İl Valiliğine yazı yazarak 2 okul yaptırmasıyla ilgili talepte bulundular. Bize dediler ki "Biz kamu bütçesinden, Belediye Başkanlığından, Belediye bütçesinden Elâzığ'da okul yaptırmak istiyoruz." Mahir Bey, özellikle bunu size de belirtmek isterim, bunu dinlerseniz sevinirim.
Devlet bir bütündür yani Belediyenin bütçesi de kamu bütçesidir, devletin bütçesidir; Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi de kamu bütçesidir, devletin bütçesidir; Elâzığ Valiliğinin bütçesi de kamu bütçesidir, devletin bütçesidir ama aradan dört beş ay geçmesine rağmen hâlâ İçişleri Bakanlığının, Elâzığ Valiliğine İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin okul yaptırma talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir geri dönüşü olmadı. Şimdi, Elâzığ'da okula ihtiyaç var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜRSEL EROL (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
GÜRSEL EROL (Devamla) - Elâzığ'da 12 tane daha okula ihtiyaç var. Mesela, size bir örnek vereceğim: MHP Grup Başkan Vekilimiz burada yok, ben Elâzığ'da bir şehit paşamızın, Osman Erbaş Paşa'mızın adının havaalanına verilmesiyle ilgili bir konuşma yaparken MHP Grup Başkan Vekilimiz, Hulusi Sayın Paşa'yla ilgili burada bir söylemde bulunmuştu. Hulusi Sayın Paşa Elâzığlıdır, 1990'lı yılların başında terör örgütlerince Ankara'da şehit edilmiştir ve onun adının yaşatılmasıyla ilgili, adı Elâzığ'da bir okula verilmiştir. Okul depremde hasar görmüştür, yıkım kararı verilmiştir; Hulusi Sayın Paşa'nın adının verildiği okul özel bir şirkete yaptırılarak şirket sahibinin annesinin adı verilmiştir.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Çok ayıp! Çok ayıp!
GÜRSEL EROL (Devamla) - Biz de dedik ki "Bunu yapmayın, Hulusi Sayın Paşa'nın adının yaşamasını istiyorsanız bırakın bu okulu İzmir Büyükşehir Belediyesi yapsın, bırakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapsın ve Hulusi Sayın Paşa'nın adı da burada yaşasın."
Mahir Bey, sizin hassasiyetinizi biliyorum ve sizden bu 2 okulun Büyükşehir Belediyelerimizce yapılmasıyla ilgili İçişleri Bakanlığıyla görüşerek ve Elâzığ'ın depremden kaynaklı beklentilerinin, taleplerinin değerlendirilerek ilgili yerlere iletmenizi rica ediyorum.
Bütün Meclisi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)