GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Aydın'ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:08.07.2021

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; memleketim Aydın'ın ve ülkemizin nadide doğal varlıklarından olan Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Millî Parkı deniz alanına kültür balıkçılığı ve karides çiftlikleri yapılması gündemdedir. Yoğun ve haklı itirazlar dikkate alınmamaktadır. Bu bölge ülkemizin ve dünyanın en önemli sulak alanları arasındadır ve uluslararası sözleşmeler kapsamında korunmaktadır. Hassas bir ekosistem özelliği taşıyan bu alanda balık ve karides çiftliklerine izin verilirse çok kısa sürede ekolojik yapı bozulacak ve geri dönülmesi mümkün olmayan bir tahribat meydana gelecektir. Bu çiftçiliklere ek olarak kıyıda yapılacak sanayi ve lojistik tesisleri de bölge ekosistemine büyük zarar verecektir.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Doğal sit alanı orası, doğal sit alanı.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Didim'de, ayrıca, geçtiğimiz aylarda "Manastır Koyu" olarak bilinen bölge için alınan bir kararla emsal değeri 0,10 olan inşaat hakkı 5 kat arttırılmıştır. Kararla, kıyı bölgesi kentin iç kesimlerinden koparılmakta ve kentin doğal turistik dokusuna yeni bir darbe daha vurulmaktadır. Aydın ve Didim'de bulunan STK'lerin ve akademik kurumların görüşleri alınmamıştır. Bu kararın kamu yararına aykırı olduğu çok açıktır. Kararın hangi saiklerle alındığını Hazine ve Maliye Bakanına birkaç kez soru önergesiyle sordum, cevap alamadım.

Öte yandan, denetimsiz JES'lerin neden olduğu tahribat artarak devam etmektedir. Bu tahribat, ilgili Bakanlığın hazırlattığı rapor dâhil çok sayıda bilimsel rapor tarafından ortaya konulmuştur. Aydın'daki tahribata direnenler ise cezalandırılmaktadır. 2018 yılının Aralık ayında Aydın'ın toprağını, havasını ve suyunu korumak için demokratik hakkını kullanan Kızılcaköylü kadınlara haksız olarak şiddet uygulanmasına, biber gazı sıkılmasına rağmen sorumlular hakkında dava açılmazken haklarını korumaya çalışan bu hemşehrilerim mahkemelerde süründürülmektedir. 12 Temmuzda görülecek davada tüm Aydınlılar olarak Kızılcaköylü kahraman kadınlarımızı destekleyeceğiz.

Değerli arkadaşlar, Aydın-Denizli Otoyolu Projesi de mevcut hâliyle Aydın'a vurulan diğer bir darbedir. Haftalardır dile getirdiğimiz gibi, ihale şartnamesinde bulunmayan değişikliklerle tarım arazileri ve yerleşim yerleri tahrip edilmektedir. İhaleden sonra otoyol güzergâhı halkın ve ekosistemin aleyhine, yüklenici firmanın lehine olacak şekilde revize edilmiştir. Menderes'in suladığı verimli arazilerin bir kısmı otoyol projesiyle işgal edilecektir. Menderes Nehri zaten kuraklık ve kirlilik tehlikeleriyle boğuşmaktadır. Denetim eksikliği nedeniyle kirlilik seviyesi giderek artmakta, kitlesel balık ölümleri başta olmak üzere pek çok sorun yaşanmaktadır. Kuraklık ve kirlilik nedeniyle Aydın'da içme suyu ve tarımsal sulama açısından da önemli riskler ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, otoyol projesi kapsamında, Buharkent ve Kuyucak başta olmak üzere, çeşitli bölgelerde yapılacak olan bağlantı yolları nedeniyle tarım arazileri, evler ve ahırlar yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Son değişikliklerle otoyol yaşam alanları ve verimli tarım arazileri üzerinden geçecek, bölge halkı mağdur edilecektir. Buharkent'te yeni bir organize sanayi bölgesi inşaatına başlanmış olması, bu değişiklikleri meşru kılmaya yönelik aldatıcı bir bahanedir.

Konuşmamı bitirirken bir önceki hatibe Srebrenitsa soykırımını andığı için teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) 90'lı yıllarda Türkiye bu çok acı olayın resmen soykırım olarak tanınması için öncü ve belirleyici rol oynamıştır. Bosna Savaşı'nda katledilen tüm Boşnak Müslüman kardeşlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

Genel Kurula saygılarımı sunarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)