| Konu: | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 08.07.2021 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, bu Meclise ne zaman "reform" adı altında bir yasa gelmişse ya da bu iktidar ne zaman kamuoyuna "Bir reform getiriyoruz." dediyse Türkiye'nin başına bir felaket açmıştır. En büyük felaket de 2017 yılında olağanüstü hâl döneminde yapılan referandumdan sonra 2018'deki seçimdir. O seçimde Türkiye Cumhuriyeti burada gördüğünüz şemayla, etiyle kemiğiyle Cumhurbaşkanına teslim edilmiştir. Burada olmayanlar da var, örneğin basın; onu da havuz medyasına teslim etmiş, "İletişim Başkanlığı" adı altında onu da kendi himayesine almış durumda.
2018'deki seçimlerde bugünkü Cumhurbaşkanı, o günkü aday nelerden şikâyetçiydi, örneğin ne diyordu? "Askerî vesayet var, bürokrasi vesayeti var; bunları kaldıracağız." diyordu ancak tümünü içeren bir saray vesayetiyle ülkenin başına gelmiş durumda. "Kaliteli yasama yapacağım." dedi, kaliteli yasamayı da işte buradaki ofisler aracılığıyla yapar hâle geldi. "Bağımsız yargı" dedi, onu da tümüyle yok etti, işte, buradaki yasa teklifinde olduğu gibi. 27 madde getirildi, dördüncü yargı paketi; 1.027 tane de getirseniz bu anlayışla bağımsız, güçlü bir yargı getirme ihtimaliniz yok. Tabii, Tayyip Erdoğan'ın kendince "en önemli yeteneğim" ya da "Benim mesleğim bu." dediği konu neydi? Ekonomi. Ne demişti o gün, 2018'deki seçimlerde? "Siz 24'ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şununla bununla uğraşmayın; göreceksiniz." dedi, "Hızlandıracağız. Tek yetki bende olsun, bu sorunların hepsini çözeceğiz." dedi. Peki, ne oldu? Gördük. 25 Haziran sabahı dolar 4,7 iken bugün 8,66; yüzde 54 değer yitirmiş durumda. Yüzde 54 değer yitimi demek evindeki tencereyi yüzde 54 oranında daha az doldurmak demek, fileyi daha az doldurmak demek.
Zamla, vatandaşını borçlandırarak derin bir yoksulluk getirdi ve bu vatandaşa, derin yoksulluk sağladığı vatandaşına önerilerde bulundu. En büyük önerisi de "Porsiyonu küçült." demesi. Bu vatandaştan aldığı paralarla, 640 milyon lira harcayarak 300 odalı Okluk yaptı vatandaş yokluk içindeyken; yine, bu milletin parasıyla 1.150 odalı kışlık saray yaptı. Tüm bunları yaparken ekonomi allak bullak oldu.
Tabii, ülkedeki yaşananları sadece ekonomiyle yorumlamak mümkün değil. Bugünkü yasa teklifinde olduğu gibi en önemli sorun adalet yani hukuk sisteminiz. Bu sistemde Türkiye'yi üç yıl sonra getirdiği yer neresi? Daha önce Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 99'uncu sıradayken 107'ye geldi. Yine, daha önce "kısmen özgür" statüsündeyken şimdi "özgür olmayan" bir ülke oldu. Bu sistem Türkiye'de hukuku Mısır, Kongo, Kamboçya ve Nijerya'yla aynı kategoriye getirdi. Bu ayıp aslında hepimize yeter, bu Meclis de dâhil olmak üzere.
Bugün dördüncü yargı paketi var. Bağımsız, tarafsız, şeffaf denilen birinci yargı paketinde en önemli madde özgürlüklerdi, değil mi? Eleştirilere hak veriliyordu ama ne oldu? Cumhurbaşkanına hakaretten 63.041 kişiye soruşturma açılmış ve bunun 9.500'ü de mahkûm edilmiş, ceza verilmiş. Yine, ikinci yargı paketinde kim olduğu belli olmayan kişilere af getirildi; bunun sorulmasına rağmen kimler olduğu ifade edilmedi.
Bu maddeden de bir şey çıkmaz çünkü adaletin küçüldüğü yerlerde büyük olan suçlulardır; biraz önce partimizin konuşmacıları ifade ettiler. Sürekli bir video yayınlanıyor, sürekli her tarafa suçlamalarda bulunuluyor. Ben, Sedat Peker üzerinden bir suçlamada bulunmuyorum ancak Sedat Peker'in açıklamaları sonrası, İçişleri Bakanı "10 bin dolar alan siyasetçi var." dediğinde bunu ilk açıklaması gereken İçişleri Bakanıyken aksine saklayan o olmuş durumda.
Yine, 750 milyon dolar havuz medyası için kredi alan iş adamları var ve yine bu milletin alın teriyle verdiği vergiler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Hemen bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Bulut.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - 750 milyon doların hesabı verilmedi.
Açıkçası bu yeni düzen, kirli bir düzen. Kirli bir düzen olunca ekonomi de kirleniyor, hukuk da kirleniyor; oligarşi ve gizli güçler ön plana geliyor. O bahsedilen isimler, videolarda konu olan isimler bu tür dönemlerde daha etkili bir hâle gelir ve olağan dışı olan güç odaklarının müdahaleleriyle ekonominin kirliliği olağan hâle gelir. Sonuç itibarıyla, garibana aslan kesilen bugünkü yargı, işin ucu AKP'ye dokununca sus pus oluyor.
Bugün ülkemizde yürekli cumhuriyet savcılarına ihtiyaç var. Onlara sesleniyorum bu Meclis kürsüsünden: Bırakın dünya yıkılsın, adalet yerini bulsun.
Teşekkür ediyorum Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)