| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 13.07.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde söz aldım, selamlarımı sunarım.
Son dönemlerin en stratejik sektörlerinden biri olan turizm, ülkemizin sahip olduğu kültürel miras ve doğal güzellikler yanında coğrafi konumu ve Türk konukseverliği sayesinde ilerlemekte olsa da ekonomik olarak hak ettiği payı alamamaktadır. Çok kırılgan bir sektör olması dolayısıyla son sekiz senede dört önemli kriz dönemi yaşanmıştır. Bu krizlerin sonuncusu bütün dünyayı etkileyen pandemidir; diğer üçü ise AKP iktidarlarının yönetimdeki beceriksizliklerden ve uygulamış olduğu yanlış politikalardan kaynaklanmıştır. Gerçi pandemi dönemindeki krizin sorumlusu da AKP hükûmetidir. Tedbirler zamanında uygulamaya konulmamış, bu yüzden salgının etkileri uzun sürmüştür. Anlattıkları başarı hikâyelerine yandaşlardan başka inanan da kalmamıştır. Diğer taraftan, ülkeyi kendi şirketleri gibi gören bir anlayış ve Anayasa gibi temel hukuk ilkelerini önemsemeyen, her şeyi sadece kendileri ve yandaşları açısından para kazanma aracı gören bu iktidarın keyfî uygulamaları sonucu güven ve huzur ortamı bozulmuş, ülkenin imajı olumsuz yönde değişmiş, bu durumdan turizm sektörü de etkilenmiştir.
Bu kanun teklifinin aceleyle düzenlenmesi ve komisyondan da aceleyle, gece yarılarına kadar çalışılarak geçirilmiş olmasına rağmen üç aydan fazla bir süre bekletilme sebebini henüz bilmiyoruz ama kısa süre sonra yeni bir düzenleme yapma ihtiyacı doğuracağını öngörüyoruz. Nitekim Mayıs 2019'da Mecliste değiştirilen 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun üzerinden henüz iki yıl geçmeden bu teklif getirilmiştir. Şunu da belirtmeliyim ki, turizmi teşvik amaçlı gibi gösterilerek hazineye ait taşınmaz mallardan jeotermal kaynaklara kadar birçok konuyu bünyesine alan bir torba kanun şaibe kokar. Kimse yadırgamasın, önceki torba kanun tekliflerinde benzer gayretleri çokça gördüğümüz için burada da şaibe aranması haklı bir tutumdur.
Maden ve jeotermal kaynaklarla ilgili daha önce verilmiş olan ruhsatların iptal edilmesi, bedellerin uzlaşmayla ödenecek olması, uzlaşmayı yapacak olanlar açısından şaibeli bir durum yaratacaktır. Turizm amaçlı yapılaşma ve kamu arazilerinin turizm işletmelerine tahsisi, turizmde pazarlamanın planlamasıyla yakından ilişkilidir. Ortaya çıkacak tesis ve yatak arzı, turizmi pazarlayan seyahat acentelerinin verileriyle uyumlu olmalıdır. Bu kanundan en çok etkilenecek olan konaklama ve seyahat acenteleri kuruluşlarıdır; bu iki kuruluş, teklifin Meclise sunulmasıyla bilgi sahibi olduklarını ifade etmişlerdir. Önceden hiçbir görüşme yapılmamasını eksiklik olarak görmekteyiz.
Teklifte yer alan, belediye belgeli konaklama işletmelerine, turizm işletme belgesi alma zorunluluğu getirilmesi standartlar ve denetim bütünlüğü açısından doğru gibi görünse de bu işletmeleri hak kaybına uğratacaktır. Diğer taraftan, meralar, yaylalar, kışlaklar, ormanlar ve kıyıların yağmalanmasına yol açması dolayısıyla Anayasa ihlalini doğurmaktadır. Turizm payının ödenmemesi durumundaki cezaların tahsilinde, vergi ve SGK primi gibi kamu alacaklarından farklı bir yaptırım uygulamasının da Anayasa'ya aykırı olacağını düşünmekteyiz. Ormanların betonlaşmasına ve hayvancılıkla ilgili alanların daralmasına yol açması bakımından da bazı kanunlarla açıkça çeliştiğini söylemeliyim.
Torbada yer alan, Yunus Emre Vakfıyla ilgili düzenlemede partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uyarlama amaçlansa da bizim dikkat çektiğimiz husus, daha önce yaşanan ve ağır bedeller ödenen FETÖ'den boşalan yurt dışı alanın başka cemaatler tarafından doldurulma ihtimaline yol açmasıdır.
Değerli milletvekilleri, Külliye'de hazırlanan ve genellikle iktidar partisi milletvekilleri tarafından bile kapsamı tam bilinmeyen, Komisyona getirilmiş olan bu kanun teklifinin sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için Komisyonda büyük gayret gösterdik. İYİ Parti olarak geneli ve maddeler üzerinde verdiğimiz 13 önerge oy çokluğuyla reddedildi. Anlaşılacağı gibi, sektör temsilcileri, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler ve belediyeler dışlanarak hazırlanmış olan bu kanun teklifi oy çokluğuyla buradan geçse bile turizm sektöründeki paydaşların beklentilerine cevap veremeyecektir.
Sonuç olarak, içinde çelişkilerin ve şaibe ihtimalinin olduğu, Anayasa'nın ihlal edildiği, sektör paydaşlarının ve belediyelerin dışlandığı, tali komisyonlarda görüşülmeden esas komisyonda oy çokluğuyla kabul edilen ve Genel Kurula getirilen bu kanun teklifine karşı olduğumuzu ifade ediyorum.
Değerli milletvekilleri, turizm sektöründe sıkıntı içerisinde kıvranan bütün yatırımcılar çare aramaktadır, onların ayakta kalması için Hükûmetin duyarlı olması gerekir. Sektörün kredi borcu çok artmıştır. Zengin edilen yandaş müteahhitlerin vergi borçları kararnameyle silinirken, biz turizmcinin borçları silinsin demiyoruz, sabitlenerek bir yıl ertelensin istiyoruz. Döviz cinsinden kredi borcu olanların borçları da enflasyon oranına göre hesaplanıp Türk lirası cinsine çevrilerek ödenmesi sağlanmalıdır, sektördeki yatırımcıların diğer istekleri de dikkate alınmalıdır. Vergi indirimi istisnası, SGK primi ve işveren payı istisnası, enerji fiyatlarında indirim ve istihdam için yeni teşvikler sağlanmalıdır.
Değerli milletvekilleri, son on yılda dünyadaki turist sayısı yüzde 48 arttı fakat Türkiye'nin pazardan aldığı pay değişmedi. On yıl öncesine göre Türkiye'de tatil yapmak döviz kuruna bağlı olarak ucuzlamış, turist başına düşen gelir de düşmüştür. Turizm sektörünün pandemiden sonra çeşitliliğin ve harcamaların artacağı, sürelerin kısalacağı bir döneme girerek pazar büyüklüğünün 2 trilyon doları bulacağı öngörülmektedir. Bu pazardaki Türkiye'nin payı en az yüzde 5'e çıkmalı ve 100 milyar dolara ulaşmalıdır. Hak ettiğimiz bu payı alabilmek için yenilikçi, çağı yakalayan sektörel gelişim sağlanmalıdır. Sektörde tutunmaya çalışan bütün paydaşların özenle korunması ve desteklenmesi gerekir. Bu konuda ayrımcılık yapılmamalıdır. Sektördeki yatırımcılarla beraber ortak akılla planlamalar yapılırsa niteliğe odaklanmak mümkün olabilir ve hizmet kalitesi gelişir. Son yıllarda çok haksız şekilde sürekli artan vergi yükü sektörde yatırım yapanları pişman ettirmekle kalmamakta, yeni yatırımcıları da soğutmaktadır. İktidarın takip ettiği yanlış politikalar bir zihniyet meselesidir; bunun değişmesi kendi içinde mümkün görünmemektedir. İktidarın değişmesi lazımdır. İktidarın değişmesiyle birlikte gelecek olan İYİ Parti iktidarında haksız vergiler dâhil bütün engeller sona erecek ve sektörün beklediği altyapı eksikliklerinin tamamı giderilecektir.
"Turizm" denilince akla sadece deniz, kum, güneş gelmeyecek; çeşitlendirilip yılın tamamına yayılacak, şehir ve kırsal kesimi kapsayacak şekilde geliştirilecektir. Kısaca, turizmci kendini yalnız hissetmeyecek, devlet iyi günde de zor günde de onların yanında olacaktır.
Değerli arkadaşlar, bu kürsüde biraz önce konuşan teklif sahibi Antalya Milletvekili teklifin maddelerini savunurken Antalya'da yapılan bir toplantıdan dolayı Dışişleri Bakanına övgüler yağdırdı. Bu vesileyle hatırlatmak istiyorum: 17 Haziranda Antalya'da yapılan toplantıya katılan Sırp lider Dodik adına bizim PTT Genel Müdürlüğü hatıra pulu bastırdı. Bu Dodik Srebrenitsa'da yapılan katliamı kabul etmeyen birisidir. Hem orada katledilen kardeşlerimize rahmet dileyeceksiniz hem de katillerin başına hatıra pulu bastıracaksınız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Bu büyük hatayı Türk milleti kabul etmiyor, böyle vicdansızlık olmaz. Dışişleri Bakanı bu yanlışlığı düzeltmek için ne yapmıştır? PTT Genel Müdürlüğüne pulu iptal kararı aldırıp Dodik'e bildirmiş midir? Derhâl yapmalıdır bunları, aksi hâlde bu yapılan hiçbir zaman unutulmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte turizm dâhil her alanda tıkanan devlet çarkının, yaklaşmakta olan seçimlerle birlikte değişeceğine olan inancımı belirtiyor, yaklaşan Kurban Bayramı'nın Türk milletine, İslam âlemine ve bütün insanlığa sağlık ve huzur getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)