GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:103
Tarih:14.07.2021

TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gene bir gece yarısı saray yeni bir başarı hikâyesi yazdı. Nedense Türkiye, gündüzün hayrını hep yok sayıp gecenin şerrinde atamalarla, görevden almalarla ve kanun hükmünde kararnamelerle uyanıyor.

Bu başarı hikâyesi, TRT'yle ilgili bir başarı hikâyesi, yandaşlığın pik yaptığı bir kurum. Ayrıca, yoğun bir şekilde partizanlığın yapıldığı bir kurum ve bu kurumda yeni bir düzenleme yapılıyor; çok lazımmış gibi Genel Müdürlük ile Yönetim Kurulu Başkanlığı ayrıştırılıyor yani 2 yandaşa yeniden 2 görev ihdas ediliyor. E, bununla kalınmıyor, 7 kişilik yönetim kurulunun sayısı da 9'a çıkarılıyor. Sanki 7 kişilik yönetim kurulu özgürce, kendi iradeleriyle, TRT'yi koruyup kollayan bir anlayışla yöneticilik yapıyorlarmış gibi sayı 9'a çıkarılıyor. İlginç; bu yeni yönetim kurulu üyelerinden birisi çiçeği burnunda Çalışma Bakanının oğlu, Vedat Bilgin'in oğlu. Yani herhâlde yüzlerce, binlerce kamu kurumunda yandaşlara yer kalmamış, yeniden yeni yönetim kurulu üyelikleriyle böyle bir ihdas yapılıyor. Herkes -muhalif milletvekilleri- bu kürsüye çıkınca haklı olarak "Yazıktır, günahtır, ayıptır!" diyor ama kime?

Şimdi, böyle bir talan ve yağma düzeni var; bu turizmle ilgili kanun teklifinde de yine, maalesef, yeni bir yağma düzeninin düzenlemesi var. Bunun, bu paketin ruhunu otlakların, meraların, kışlakların ot karşılığında turizme açılması oluşturuyor. Ya, o kadar ilginç ki şu bir aylık süre içerisinde kıyamet kadar vatan toprağı satışa çıkarıldı; bir yandan Özelleştirme İdaresi, bir yandan Millî Emlak yaklaşık 6.700 parça vatan toprağını satıyor. Bununla sınırlı değil; daha geçen hafta yine bir düzenlemeyle, kamu kurumlarının o "yüzük kaşı" diye tabir edilen tesislerini satışa çıkardılar. Doymuyorlar, doymuyorlar, doymuyorlar! Şimdi de bu güzelim meraları turizme açıyorlar. Çok ilginç; 22 milyon hektarlık mera şu dönemde yarı yarıya yok edildi, heba edildi, 10 milyon hektara indirildi. Yani bu kadar duyarsızlığa, bu kadar vicdansızlığa tahammül etmek mümkün değil.

Peki, bu topraklar usulüne uygun mu turizme açılıyor, usulüne uygun mu ihale ediliyor? Nerede? Keşke öyle olsa da hiç olmazsa diyelim ki: "Ya, tarafsız bir şekilde, usulüne uygun bir şekilde ihaleler yapılıyor." İnanın, hiçbir şekilde bu ihaleler usulüne uygun yapılmıyor.

Az önce bahsettiğim o 6.700'ün üzerindeki toprak var ya, kamunun arazisi yani 84 milyon vatandaşın arazisi ihale ediliyor ama aradan, ihaleye çıkarılmadan, farklı yöntemlerle kim bilir kaçı birilerine peşkeş çekiliyor; bu, bir alışkanlık, on dokuz yıllık iktidar döneminde hep yapılagelen bir uygulama.

TRT'den niçin bahsettim? Çünkü TRT, personeli açısından, şu an 9 binin üzerinde personel barındıran bir kurum hâline dönüştü. Hiçbir şekilde "Efendim, yeni kanallar açtık da personel ihtiyacı var." demeyin sakın. Zira bu personel ihtiyacı... Yeni açılan kanallarla ilgili herhangi bir bina ihtiyacı yok, malzeme ihtiyacı yok, her şey var, 5-10 personelle yürütülebilecek kanallar ama gelin görün ki bunu bahane ederek yüzlerle, binlerle ifade edilen personel istihdam ediliyor; hepsi yandaş, hepsi yandaş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Teşekkürler.

Başka bir şey daha var: Bakın, bu TRT'de hizmet alımları var, son üç yılda 2 milyarlık hizmet alımı yapılmış. Ya, araştırıyorsunuz; hizmet alımları da adrese teslim. Yani profesyonelce program yapan yerlere usulüne uygun ihale edilse... Hadi neyse, diyelim ki 2 milyar vatandaşların arasına ayrım yapılmadan gitti. 2 milyar ya, yazık günah! Ve TRT'nin gelirlerinin yüzde 90'ı bu halkın vergisinden kesilip oralara peşkeş çekilen paralar.

Bunların hiçbiri yapanların yanına kâr kalmayacak. Siz, ot bedeliyle bu meraları peşkeş çektiğinizde, kışlakları peşkeş çektiğinizde, gün gelecek, bu millet o meraların, o kışlakların, zorla gasbedilen ve yandaşlara peşkeş çekilen bu güzelim arazilerin hesabını soracak diyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)