GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:103
Tarih:14.07.2021

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun teklifinde yer alan turizm kuruluşlarının denetiminde "Denetim yetkisi verilenler, Bakanlık kontrolörleri ve Bakan tarafından yetkilendirilen görevlilerce tayin edilir." ibaresi... Bu, oldukça yanlış bir uygulama. Denetim yetkisi, cezayı da gerektiren hukuki bir kavram ve bunda bir yetkinin, denetimin özel denetim kuruluşlarına ve şahıslara verilebilmesi şaibeli sonuçlara yol açacaktır. Özellikle, bu konuda sabıkalı olan iktidarın, Ticaret Bakanının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının, aynı şekilde, sağlık kuruluşu işleten Sağlık Bakanının ve en son, bu kanun teklifiyle getirilmek istenen, normalde kamu çalışanlarının Bakanlıkça görevlendirilmesi gerekirken bu yetkinin Bakanın atadığı şahıslara verilmesi, Bakanın görevlendirdiği veya özel kuruluşlara verilmesi sizce ne kadar doğrudur? Aynı, Ticaret Bakanının nasıl denetlenemediği gibi; oldukça yanlış. Otel işleten, turistik tesisleri olan -bu, defalarca söylendi- bir Bakanı, kendi görevlendirdiği özel kuruluşlar veya denetmenler nasıl denetleyecekler, cezayı nasıl yazacaklar? Ben şunu demek istiyorum ki galiba şu söz artık darbımesel oldu sizin için: "Bizde âdet böyledir." mi demek istiyorsunuz?

Türkiye'de AK PARTİ iktidarının turizme bakış açısını -biraz ironik olacak ama- şöyle söyleyeyim: Seçim bölgem Kütahya'da üç yıldır turizm enformasyon bürosu yok, olduğu zamanlarda da zaten cumartesi, pazar kapalıydı, akşam 17.00'den sonra kapalıydı; dil bilen, İngilizce bilen bir eleman, bir görevli hiç istihdam edilmedi ve siz, turizme böyle bakıyorsunuz. Şu anda Kütahya'da turizm enformasyon bürosu yok. Turistler cumartesi, pazar zaten gelmiyorlardı, gelmezler; mesai saatlerine uygun geliyorlar.

Çiniler diyarı Kütahya'da dünyada ilk antik borsa olan Aizanoi harabeleri var, mağdur durumda şu anda. Kuruluşun beşiği Domaniç Haymana'nın yolu yok. Kurtuluş diyarı Dumlupınar'ımız var, burada Kanlı Dere var, Zafertepe Çalköy var. Buradan hızlı tren geçmiyor, bir durak bile konmuyor, olmayacak da zaten.

Altın madeniyle talan edilmesine engel olduğumuz Murat Dağı'nın yolu yok, Murat Dağı'nın termal suları ve kış turizmine uygun yeri, hiçbir tesisi yok. Emet'te beş yıldızlı otelimiz var, termal tesis var ama Emet yolu, sizin yaptırdığınız liyakatli yol iki yıl içinde 7 defa çöktü, 7 defa kapandı. Şöyle söyleyeyim: Dünyada -demin arkadaşlar da bahsetti- aslında çok önemli bir yer olan Frig Vadisi var. Kral Midas'ın ülkesi, firik pilavının, tarhananın ismini aldığı Frig Vadisi'nde bin hektara yakın araziye siz bir ay önce ÇED raporu verdiniz. Frig mağaralarını yok edeceksiniz, binlerce ormanı yok edeceksiniz; turizm anlayışının bu olmaması gerekiyor.

Kütahya'da 6 tane termal su kaynağı var. Kütahya'da bir fizik tedavi rehabilitasyon hastanesi var; Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi. Gündüz bir AK PARTİ'li milletvekili zannedersem toz pembe rüyalar görüyor, hayal görüyor, burası için "Çok iyi." Dedi. Ben size şöyle söyleyeyim: Bu hastaneye yaklaşık yirmi yıldır bir yatak eklenmedi, bu hastaneye dört ile sekiz ay sonrasına randevu veriliyor ve siz yirmi yılda bir tek yatak eklemediniz, bir tek yatak. Hani anonim şirket gibi işletiyordunuz ya, ne alakası var ve dünyadaki en ciddi termal tesistir. Turizm anlayışınız bu. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Turizmin en önemli unsurlarından biri de ulaşım. Zafer Havalimanı'nda haftada 2 sefer yapılmıyor.

AHMET TAN (Kütahya) - Onun cevabını verdim.

ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - Yılan hikâyesine dönen yüksek hızlı tren var mı? Yok. Otoyol var mı? Yok. Siz, yolun olmadığı yerde turizmden nasıl bahsedeceksiniz? Yirmi yıldır bir yatak eklenmedi, hastane yapılmadı, dünyanın en önemli yerlerinden biri.

Ben sizi bu kadar olumsuzluklarla rahatsız etmiş olabilirim ama mutlu olacağınız bir şey söyleyeceğim, biraz da mutlu olun, biraz sevinin. Bugünler de geçecektir. "Yaşanılası dünyanın ne tadı ne tuzu kaldı / Ömür denen zamanın çoğu gitti, azı kaldı / Nice benim diyenlerin, derimizi giyenlerin ne izi ne tozu kaldı." Bu sizi mutlu edecek.

Teşekkür ediyorum.

İyi akşamlar. (CHP sıralarından alkışlar)