| Konu: | Bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle Komisyona iade edilmesi istenen 277 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerine başlamak istemesi nedeniyle Başkanın tutumunun İç Tüzük'e uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; torba yasa olarak karşımıza gelen bu metin aynı zamanda adsız torba yasadır. Torba yasa ve adsız torba yasa aslında Anayasa madde 2'ye aykırıdır; hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkesine, öngörülebilirlik, anlaşılabilirlik ve ulaşılabilirlik ilkesine. Komisyon bu konuda tamamen yetkisizdir. Komisyonun yetkisizliği, esasen, bu önerinin 11'inci, 20'nci ve 23'üncü maddeleri açısından açıktır ve biz bunu İç Tüzük madde 20, 34 ve 38 açısından öne sürdük, defalarca öne sürdük Komisyonda fakat bu taleplerimiz dikkate alınmadı; geri çekilmedi, iade edilmedi veya karara bağlanmadı. Gerçekten hem uzmanlık ilkesine hem Anayasa'ya aykırılık ilkesine hem de Anayasa'ya uygunluk denetimine sahip olduğumuz münhasır yetki ilkesine saygı gösterilmedi. Bu uzatma aslında üç yıl önce Adalet Komisyonu tarafından yapılmıştı, şimdi Plan ve Bütçe Komisyonu... Yetki dâhilinde bile olsaydı mümkün değildi çünkü Plan ve Bütçe Komisyonunun yetki alanına girmiyor. Bu aslında Cumhurbaşkanının yetkisine giren bir alanda düzenleme olduğu hâlde, Cumhurbaşkanı veya Yardımcısı bir yana, hiçbir temsilci bulunmamaktaydı Cumhurbaşkanlığından. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi zaten torba yasa üzerine denetim yapamıyor ama bu şekilde torba yasalar Anayasa Mahkemesini felç ettiğinden, bu konuda Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru da henüz sonuçlanmış değil.
Fakat, esasen, burada üzerinde vurgu yapılması gereken husus şudur: Değerli vekiller, sadece iki anayasal rejim var; şu anda uygulamakta olduğumuz olağan hukuk rejimi, bir de Anayasa madde 119 gereği ilan edilecek olan olağanüstü hâl ve o durumda, Anayasa madde 15 devreye girer ve Türkiye Büyük Millet Meclisi de dört ayda bir bunu denetler. Bu bakımdan Türkiye'de üçüncü bir rejim, bir hibrit durum bulunmamaktadır. Gerek 7145 sayılı Yasa'yla yapılan uzatma gerekse şimdi önerilen uzatma aslında Anayasa dışı, her iki anayasal düzen dışında yer alan, tamamen fiilî bir durumu ifade etmektedir; bu bakımdan Anayasa'ya tümden aykırıdır. Sadece Anayasa'ya bu şekilde aykırılıkla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine aykırılık teşkil etmektedir çünkü Anayasa madde 119 gereği olağanüstü hâl ilan edildiği zaman, Anayasa madde 15, Avrupa Sözleşmesi madde 15 gereği Avrupa Konseyine ve Birleşmiş Milletlere bildirimde bulunulmaktadır, oysa burada böyle bir bildirim yapılmamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ayrıca böyle bir uzatma Anayasa Mahkemesi kararlarına da aykırıdır çünkü burada oyladığımız -yaklaşık üç yıl önce- 7151 sayılı Yasa'nın ilgili maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir, özellikle iltisak ve irtibat konusunda Millî Güvenlik Kuruluna yetki veren kısmı iptal edilmiştir, oysa bu uzatma yine Millî Güvenlik Kurulunun karar alabileceğine dair düzenleme içermektedir; bu bakımdan, bu yönüyle de Anayasa'ya aykırıdır.
Anayasa'ya karşı hile söz konusudur. Bu yetkiyi sadece Cumhurbaşkanı kullanabilir; 4 neden varsa, şiddet hareketleri varsa, kamu düzeni ciddi biçimde bozulmuşsa, ağır ekonomik bunalım varsa veya salgın hastalık varsa Cumhurbaşkanı kullanabilir. Salgın hastalık var, onun için kullanmıyor; ağır ekonomik neden var, onun için kullanmıyor; birinci ve ikinci neden için haydi haydi kullanmayacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Yetki analizi de yapılmamıştır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çok kısa şey yapalım.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Komisyonda çok üstelediğimiz hâlde, üç yılda ne yaptınız? Anayasa dışı bu uzatma sonucu üç yılda ne yaptınız? Hangi yetkileri kullandınız, hangi önlemleri aldınız ve hangi tür kamu düzenini sağladınız? Bu konuda, Komisyonda sürekli dile getirdik fakat hiçbir biçimde üç yılda, üç yıllık uygulamayla yapılan etki analizi bizim önümüze getirilmedi, getirilemedi. Üç yılda ne yapacaksınız? O konuda da herhangi bir rapor sunulmadı. Ve gerçekten, parti başkanlığı yoluyla tek kişi yönetiminin Türkiye'yi getirdiği durumu, iki günlük Komisyon görüşmelerinde -ne kadar yetersiz, ne kadar etkisiz kamu yönetimi ve özellikle bakanlar adına orada bulunuyorlar- hiçbir bilgi veremedikleri, hiçbir ciddi ve sağlıklı bilgi veremedikleri için bunu da görmüş olduk. Dolayısıyla, bu, çok yönlü olarak Anayasa'ya aykırıdır.
Teşekkür ederim. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)