| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
15 Temmuzun üzerinden beş yıl geçti. OHAL nedir? OHAL, bu iktidarın iktidarda kalmak için can simididir. Önce, iktidarda kalmak için darbe girişimini bahane ederek OHAL'i kullandınız, "Darbe Allah'ın lütfu." dediniz, gerçekten de tek adam rejiminin diktatörlüğe giden yolunun taşlarını OHAL'le döşediniz. Önce OHAL KHK'leri, OHAL koşullarında referandum yaptınız, Anayasa'yı değiştirdiniz ve 7 Haziran seçimlerinden deneyim kazandınız; çıkardığınız deneyimle OHAL koşullarında 24 Haziran seçimlerini yaptınız ama muradınıza eremediniz, Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu burada elde edemediniz çünkü HDP Parlamentoya güçlü bir şekilde girmeye hak kazandı ve belediye başkanlıklarını da kazandı; yetmedi, üstüne de size büyükşehirlerde kaybettirdi. Bunun üzerine, kalktınız HDP'ye kapatma davası açtınız çünkü yıllardır Kürt halkını, halkı ikna edemiyorsunuz ve HDP'den vazgeçiremiyorsunuz. Bunun sonuçlarını da bizzat iktidarınıza tehdit olarak görüyorsunuz.
Evet, kapatma davası açtınız ama beceriksiz ve yeteneksizsiniz, sizin beceriksiz ve yeteneksiz savcılarınız beni HDP kurucusu yapmış. HDP 2012'de kurulmuş, ben 24 Haziran seçimlerinden önce 2018 yılında HDP'ye üye olmuşum ama anlaşılan, savcılarınız siyasete ayarlı hukuk makinesinin yanında bir de zaman makinesi keşfetmiş; sizin AKP'li savcılarınızın böyle üstün yetenekleri var. Evet, bütün bunlar bir tek şeyi anlatıyor, sizin, artık bugün gelinen aşamada siyaseti siyaset olarak yapamadığınızı anlatıyor, yapamıyorsunuz çünkü bu toplumun, halkın içinde bulunduğu hem ekonomik kriz koşullarına hem kültürel hem toplumsal krizine sizin bir çözümünüz yok çünkü siz bu krizlerin bizzat sorumlususunuz. İşte bu teklif, sizin OHAL'siz ayakta kalamayacağınızın ilanıdır, açık açık ilanıdır.
Şimdi, bu teklifle ne getiriyorsunuz? Daha önce vermiş olduğunuz kolluğa iki haftalık gözaltı ve ikinci kez ifade alma yetkisini uzatıyorsunuz; mahkemelerin tutukluluğa itiraz ve tahliye taleplerini ve tutukluluk incelemesini dosya üzerinden karara bağlama yani avukatsız, sanıksız yargılama yapma yetkisini uzatıyorsunuz; kamu görevlilerinin terörle mücadele adı altında görevden alınması uygulamasını uzatıyorsunuz çünkü muhalefeti, halkı sindirmek, biat ettirmek için tüm bunlar dışında yapacağınız bir şey olmadığını biliyorsunuz. Tabii, bu madde, aynı zamanda, kurduğunuz o FETÖ borsası var ya, bu çıkar çarkı da sürsün diye, bu anlama da geliyor. Bir de TMSF'nin şirketlere kayyum olarak atanması yani son dönemin moda tabiriyle çökme yoluyla servetin el değiştirmesi var ki bunun için o bir yıllık süreyi azaltma riskini bile göze alamıyorsunuz; seçimlere kadar buna ihtiyacınız var çünkü.
Şu an söz aldığım madde ise klasik, sizin iktidarınızı var eden o neoliberal politikaların yani yağma, talan ve sömürü politikalarının bir parçası. Ormanların talanına devam maddesi. Tarım ve Orman Bakanlığına şirketlerin ormanlık alanlarda hava ayrıştırması tesisleri kurması için izin verme yetkisi tanıyorsunuz bu maddeyle. Şöyle bir bakalım, 2/B uygulamaları ile Orman Kanunu'nun 16, 17 ve 18'inci maddelerinde verdiğiniz izinlerle orman arazilerini tahrip ettiniz. Orman, mera, tarım arazisi ne varsa bir torba yasaya baktı, bir torba yasa çıkarıp kendi vasfının dışına çıkardınız. Sadece 2012-2020 döneminde 334.035 hektar orman alanı, kamu yararı gerekçe gösterilerek orman vasfı dışına çıkarıldı. Son on üç yılda 99 bin hektar orman madenlere açıldı. Kaz Dağları, Alaplı, Ünye, Fatsa, Murat Dağı doğayı tehdit eden maden projelerinden sadece birkaç tanesi. Ormanlar rant amaçlı mega projeler ile kömür yakarak iklim felaketini derinleştiren enerji projeleri için talan ediliyor bu ülkede. Nedeni bilinmeyen orman yangınlarında 2010 tarihinden itibaren ciddi biçimde artış var hem alansal olarak hem de sayısal olarak. 2020 yılında 3.399 yangında 20.971 hektarlık alan zarar gördü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
OYA ERSOY (Devamla) - Bu zararın, bu yangınların 751'i sadece İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya'da yaşandı. Yanan ormanların yerine lüks oteller, villalar yükseliyor. Evet, sizin inşaat, beton, madencilik üzerine kurulu siyasetiniz doğal yaşamı ortadan kaldırıyor, ekosistem çöküyor. Bu ülkenin devasa sorunları var; evet, halkın açlık sorunu var, işsizlik sorunu var, adalet sorunu var, eşitsizlik sorunu var, barış sorunu var ve sizin halkın bütün bu sorunlarını çözecek bir tasarrufunuz olamaz çünkü çözümünüz yok. Siz, demokratik iktidarınızı, demokratik meşruiyetinizi yitirdiğiniz için zor ve baskı aygıtlarıyla ayakta durmak istiyorsunuz; biz, halkın sorunlarının çözüm mercisi. Sadece ve sadece saraya karşı halk egemenliğini savunanlar, "Ümmet değil, yurttaşız." diyenler ve saltanat değil, demokrasi isteyenlerin birlikte mücadelesi hem sizi gönderecek hem de bu halkın gerçek sorunlarını çözmeye yetecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)