GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sağlıkta dönüşüm ve dönüşüm derken aslında yapılan işlem tümüyle bir ranta dönüşüm. Neden? Sağlığın tanımı sadece hastalanma değil, bir engellilik hâli değil, sosyal, ruhsal, bedensel tam iyilik hâli ama aynı zamanda dünya şunu tartışıyor: Siyasal anlamda da tam iyilik hâli. Niçin? Siz sağlıkta siyasi olarak tercihinizi yurttaştan yana koyarsanız iyilik hâli, koymazsanız ranta dönük bir işlem olur.

Neydi? Dönüşümle beraber büyük büyük hastaneler yapılacak ve en başta entegre deniyordu, sonra şehir hastanelerine dönüştü. Neydi? İlk entegre denildiğinde, özelleştirilme olduğunda, dönemin Başbakanı İstanbul'da bir özel hastanenin açılışında şöyle konuştu: "Bize hastane yapın, Şişli Etfali size verelim, orayı AVM yapın." Oradan buraya geldik. Nedir? Hastaneleri ranta dönüştürdük. Ne oldu? Şehir hastaneleri açılmaya başlandı ve 2020 yılında Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca dedi ki: "Biz bunu bütçemizden yapalım." Niye bunu yapıyoruz? İngilizler yaptılar, başarılı olamadılar. Neden başarılı olamadılar? Çünkü para yetişmiyordu. Şehir hastanesi denilen şey, yap-işlet denilen şey, kamu-özel iş birliği denilen bir ortaklık ve şirketlere devirdir.

Türkiye'deki şu anda açılan 10 tane şehir hastanesinin yüzde 70'ini 4 tane şirket yönetiyor. Geçenlerde ne oldu? Rönesans firması, Danimarkalı bir şirkete işletme haklarını devretti; hiç kimsenin bilgisi yok. Ne diyorlardı? "Siz ne derseniz deyin söke söke alırlar." ama söke söke almak bu değil, yurttaş sizin yüzünüzden çatır çatır ödemiş oluyor ve borçlanıyor.

Öyle bir hâle geldi ki "şehir hastanesi" dediğiniz yerler; şehrin dışında, yoksul gidemiyor, yurttaş gidemiyor, emekçi gidemiyor, çalışan gidemiyor. Öyle bir yere yapmışsınız ki binası var, yemeğini, temizliğini, temizlik dışında otoparkını, laboratuvarını, görüntü hizmetlerini kiraya vermişsiniz ama nasıl? Döviz üzerinden ve defalarca istememize rağmen sözleşmeyi bilemiyoruz, söylemiyorsunuz ve bu devirlerle beraber vatandaş giderek yoksullaşıyor, hastaneye gidemiyor ve ne oldu? Arkadaşlar, birçok kez burada, şehir hastanelerinin geçirdiği aşamalar dile getirilirken hiç dikkate alınmadı ve pandemide şunu gördük: Bütün hizmetler şehir hastanelerine devredildi. Niçin? Garanti verilmişti, hasta sayısı artsın diye ama pandemi dediğiniz yataklı hizmet değil, hastane hizmeti değil birinci basamak sağlık hizmetidir; önlemektir, epidemiyolojidir, filyasyondur; sonra günaydın der gibi bu keşfedilmiş oldu, bu hizmete dönüldü. Önemli olan insanların hastalanmaması ve hastaneye gitmemesidir. Birçok hastane atıl durumda kaldı ve neye dönüştü? "O zaman kapatalım." Neden? Kapatmazsak şehir hastanelerine gidilemeyecek. Türkiye'nin bir taraftan nüfusu artıyor, hastanelere ulaşım çok önemli çünkü sağlığın erişilebilir olması lazım. Sağlıkta ulaşım olmazsa bir sıkıntı çıkar. Arkadaşlar, Ankara'da 6 hastanenin yeri dışında Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2004 yılında açılmıştı, şu anda -VIP hizmeti için düşünülmüştü- depreme dayanıksız diye kapatılıyor, yıkılıyor. Yüksek İhtisas Hastanesi, Dışkapı Hastanesi, Ankara Numune Hastanesi yok. Ankara'da "HAP" diye "Hastanemi Açın Platformu" oluşturuldu, 121 tane sivil toplum örgütü çalışıyor, dikkate alınmıyor, hiçbir şey yapılmıyor ama kapatmak için ellerinden gelen çaba harcanıyor. Orası da şirketlere devredilmek isteniyordu, ticari alana dönüştürülmek isteniyordu. Erişim olmadığı gibi bilgi de yok.

Bizim geldiğimiz aşamada, bir de İstanbul'da bir yerden söz etmek istiyorum; Şişli Etfal Hastanesi. "Şişli Etfal Hastanesi" dediğinizde, sadece ismi "Şişli Etfal" diye geçmiyor "Şişli Hamidiye Etfal Hastanesi" diye geçiyor. "Etfal" ne demek arkadaşlar? "Etfal" çocuk demek. Şişli Etfal Hastanesi niçin açılıyor? II. Abdülhamit'in 7 aylık kızı Hatice Sultan kuşpalazından, difteriden yaşamını yitiriyor ve diyor ki: "Ne yapalım?" O dönem rant için değil; padişahlar, eşleri, çocukları vakfetmek için, kendi ceplerinden, gelirlerinden, sarayın sermayesinden verip almak için değil, vermek için, ücretsiz yararlanılsın diye hizmet veriliyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bazen çeşme, bazen cami, bazen okul gibi hizmetler... Ve diyorlar ki: "Madem kuşpalazından yaşamını yitirdi, çocuk hastanesi olsun, Hamidiye Etfal Hastanesi olsun." ve yıllarca çocuk yanığı konusunda, çocuk cerrahisi konusunda, sonra kanser cerrahisi konusunda sadece İstanbul için, Şişli için değil, Türkiye'nin birçok ilinden hasta gidiyordu. O dönem ne demişti, 2004'te? "Kapatalım, AVM yapın." Şu anda Şişli Etfal Platformu, bisiklet turnuvasından, resim sergisinden, basın açıklamalarından, sivil toplum örgütü ziyaretlerinden, siyasi parti ziyaretlerinden buraya kadar geldiler; hiç kimse bir açıklama yapmıyor hastanenin ne olacağı konusunda. Şeffaflıksa, gelin, orayı beraber düzeltin. Zamanında yapılan, yüz yirmi iki yıl önce yapılan, hayır için yapılan, yurttaşların ücretsiz hizmet alması için yapılan bir yeri siz kapatıyorsunuz; bir tarafını Sarıyer'e, bir tarafını Seyrantepe'ye gönderiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Son bir selamlama...

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın İpekyüz.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Bitiriyorum.

Böyle yaptığınız sürece siz hiçbir zaman... "Sağlıktan tasarruf" diye baktığınızda -özgürlükleri kestiğiniz gibi- sağlığı da şirkete dönüştürmüş olursunuz.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)