GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

277 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz almış buluyorum. Gazi Meclisi saygıyla selamlarım.

Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçmeden önce, eski Anayasa'da olağanüstü hâl ilanı Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda alınan bir karardı. Burada, Cumhurbaşkanı tereddütsüz, devletin birliğini, bütünlüğünü temsil ederdi. Başbakan ve bakanlar yürütme ayağını temsil ediyorlardı. 2018 yılında Anayasa'da yapılan zorlama değişikliklerle birtakım düzenlemeler yapıldı. Yürütmeyi kayıtsız şartsız kimliğinde toplayan Cumhurbaşkanı, etraflı bir irdelemeye gerek bırakmadan bu tür kararları kendi uhdesinde toplamış oldu.

Bu kanun teklifiyle gözaltı süresinin on iki güne kadar uzatılmasının mantıkla hiçbir ilgisi yoktur; bu, nihayet, bir soruşturma süresidir. Hâlbuki, sağlıklı bir adalette on iki günlük süre yargılama için yeterli olabilecek bir süredir. Bu OHAL uygulaması olağan hukuk düzeninde kişisel hürriyetin kısıtlanması faaliyetidir. FETÖ'yle mücadele iddiasıyla bu kanun çıkarılmış olsa da olay, hürriyeti kısıtlama aracına dönüşmüştür. "FETÖ'yle mücadele." söyleminin altında hürriyet kısıtlaması vardır. "FETÖ'yle mücadele." adı altında demokrasimiz maskelenmeye uğraşılmaktadır. 50 milyon insanın hayatına mal olan İkinci Dünya Savaşı sonrası müttefik devletlerinin Almanya'yı yargıladıkları Nürnberg mahkemesi bile bir yıl sürmüştür, sadece bir yıl. Oysa, ülkemizde FETÖ davası beş yıldır temizlenemedi, ha bire süre isteniliyor. Hükûmetin, FETÖ mücadelesinin ne zaman biteceği konusunda bir fikri var mı?

FETÖ'nün cezasını vatandaş çekti, vatandaş sokaklardan devleti toparladı, 250 kişi can verdi, onları rahmet ve minnetle anıyoruz. Devletin itibarı zedelendi, yaşlısı genci şimdiye kadar 289 darbe davası açıldı, 8.724 kişi hakkında karar verildi, sanıkların yüzde 44'ü suçsuz bulundu. FETÖ'yle mücadele süresince 294.490 kişi soruşturma geçirdi, sonrası 144 bin kişi tutuklandı, gözaltına alındı ve tahliye oldu, 26.900 kişi hakkında yakalama kararı bulunmaktadır, 23.950 kişi mahkûm olarak cezaevindedir. Hükûmet istediği her türlü icraatı FETÖ bahanesi altında yapıyor, FETÖ kılıfını da Sayın Cumhurbaşkanı hazırlamaktadır. Hükûmet hakikaten FETÖ olayını bitirmeyi düşünüyor mu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma komisyonu başlarda FETÖ soruşturması yaptı. Bu soruşturmaya Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı katılmadılar, icabette bulunmadılar, günümüzde ise komisyon raporu kayıptır. Hükûmet bu raporu toplumun bilgisine sunma iradesini gösterecek mi? Türk milletinden saklanmaya çalışılan nedir? Vatandaşa neden bilgi verilmiyor? Günlerce süren Komisyon çalışmalarının tutanakları niye bulunamıyor?

FETÖ, Hükûmetin sorumluluklarını atmasının gerekçesi oldu. Bir vakit, bazı şehirlerdeki dershanelerde kurslar veriliyordu ve bu dershaneleri bitiren çocuklar pek çok sınavı kazanıyorlardı. Böyle bir dershaneye ben de çocuğumu gönderebilirim, siz de gönderebilirsiniz. Oradan pek çoğu okula başvuruda bulundular, bunların pek çoğu da askerî okullara girdiler. Sonra ne oldu? FETÖ belası ortaya çıktı. Bu çocukların suçları sadece bu yıllarda doğmaktır, bunların başka hiçbir suçu yoktur. 14.100 çocuğumuz askerî okullardan, kurslardan atıldı. Eğer çocuklar istismar edildiyse, FETÖ'nün çarpık ideolojisinin malzemesi olduysa buna engel olması gereken yetkililer nerede? FETÖ'nün istismarını engellemek zorunda olan, sorumluluklarını yerine getirmeyen Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Genelkurmay Başkanı ve alt kademe subaylar nerede? Devlet kademesinde pek çok sorumlu sorumluluğunu yerine getirmemiş, sorumluluğu gariban çocuklara yüklüyorsunuz. Böylece siz devleti failin yanına yerleştirdiniz. Bir mağdur için bundan daha kahredici bir durum yoktur. Aileler perişan, çocuklar perişan. Dilerim, o çocukların annesiyle caddede, sokakta, yolda, pazarda karşılaşmazsınız; ben birkaç defa tesadüf ettim, insanı perişan ediyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Âlemin çocuğunu, hiçbir günahı, vebali olmadan hayallerinden kopardınız. Güya "Sivil okuldan diploma al." dediniz, çocuklar gittiler o okullardan diploma aldılar; o diplomalara birer şerh düşüldü, o şerhi gören hiçbir işveren çocuklara iş vermiyor, onları çalıştırmıyor. Zaten onlar işe girmesin diye bu şerhi diplomaların üzerine koydunuz. Eğer ahirette bu çocukların hesabı sizden sorulmazsa dünyada sizi cehenneme götürecek hiçbir günah yoktur. Hiç olmazsa kusurunuzun bir kısmını telafi edin. Gelin, diplomalardan o şerhi kaldıralım.

Hepinize saygılarımı sunarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)