| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun teklifine "olağanüstü hâl kanun teklifi" dediğimizde buna itirazlar yükseliyor, bunun bir olağanüstü hâl düzenlemesi olmadığı üzerine görüş beyan ediliyor. Aslında, torba yasa zaten başlı başına bir problem. AK PARTİ torba yasa uygulamasını artık rutin hâle getirdi ve içinde karşı çıkmayacağımız, halkın yararına olan, ülkenin menfaatlerini gözeten maddelerle, ama araya kurnazlıklarla yerleştirilen bazı maddeler var, torba yasaya itirazı ortadan kaldırmaya çalışan bir anlayış söz konusu. Biz bu anlayışın karşısındayız. Böyle olsa dahi bu maddeleri ayrıştırarak karşı durduğumuz antidemokratik bütün düzenlemelere sonuna kadar karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bu kanun teklifi tümüyle olağanüstü hâl düzenlemesiyle ilgilidir. İtiraz edilse de yok sayılsa da bu böyle, bu gerçek asla değişmeyecek.
Şimdi, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında, 20 Temmuzda bir olağanüstü hâl düzenlemesi gerçekleştirildi. O güne dönelim, 21 Temmuzda o günün Başbakan Yardımcısı bu kürsüde bir konuşma yapıyor, uzun bir konuşma ama konuşmanın iki can alıcı noktası var. Bir tanesi şu, deniyor ki gerekçe olarak: "Fetullahçı terör örgütüyle ve bu örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı, Emniyet ve üniversitelerimiz başta olmak üzere, kamu içindeki bütün uzantılarının temizlenmesine dönük bir olağanüstü hâl düzenlemesidir." Yani açık bir dille, tamamen Fetullahçı terör örgütüne yönelik bir düzenleme. Tamam, devamı var, çok ilginç ve yine deniyor ki: "Üç ay koyduk süreyi ama bu üç ayı tamamlamak zorunda değiliz. Amacımız, üç aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak, yapacaklarımızı yapmak ve süre dolmadan da -dikkatinizi çekmek istiyorum, süre dolmadan da- olağanüstü hâli kaldırmaktır." Bu ikisi çok önemli. Bir: Fetullahçı terör örgütüne yönelik çıkarılıyor. İki: Üç ay olmasına rağmen üç aydan kısa süre içerisinde bu olağanüstü hâl kaldırılacak ama kazın ayağı öyle olmuyor.
Tekrar, o günün Başbakan Yardımcısı bu kez 11/10/2016'da kürsüye çıkıyor, diyor ki: "Ya, bu Fetullahçı terör örgütünü temizleyemedik, onun için kusura bakmayın, bir üç ay daha uzatacağız ama bu son olacak." Tutanaklarda, tutanaklarda, tutanaklar burada, buradan aldım. Yani, hadi "İkinci üç ay sonrasında da kaldıracağız." deniyor fakat gelin görün ki aynı Başbakan Yardımcısı diyor ki: "Neylersiniz ki 4 kez uzatmamıza rağmen temizleyemedik, bir üç ay daha rica ediyoruz." Aynı Başbakan Yardımcısı üçer aylık dilimler hâlinde tam 5 kez bu kürsüden olağanüstü hâli uzatıyor çünkü çok hoşlarına gidiyor. "Fetullahçı terör örgütünü temizleyeceğiz." diye yola çıkanlar, bakın, o olağanüstü hâl kapsamı içinde neler yapıyorlar. Hani başta okudum ya "Sadece Fetullahçı terör örgütüne yönelik..." Neler yapmıyorlar ki, bakın, 696 sayılı Kararname'yle bir ilçenin yeri değiştiriliyor; çok ilginç. Başka? 680 sayılı Kararname'yle olağanüstü hâl kapsamında at yarışı ve şans oyunları Varlık Fonuna devrediliyor; Fetullah'la mücadele ediyorlar ya! Başka? 686 sayılı... Dikkatinizi çekiyorum, kış lastiklerinin kullanımıyla ilgili düzenleme yapıyorlar. Olağanüstü hâl düzenlemelerinin içine bakın neler var. Neler yok ki. Neler yok ki değerli arkadaşlar -zaman çok sınırlı- bine yakın düzenleme var ve 125 bin kamu görevlisi ihraç ediliyor. Fetullahçı terör örgütüne mensup oldukları iddiasıyla yaşın yanında kuru da yanıyor, kimler mağdur edilmiyor ki. Fetullahçılar temizlendi, peki, yerine kimler alınıyor? Yanlı sınavlarla, sözüm ona mülakatlarla partinin yandaşları partizan bir anlayışla bu devlet kurumlarına yerleştiriliyor. Peki, nerede kaldı sizin olağanüstü hâl düzenlemeniz? Nerede kaldı sadece Fetullah terör örgütüyle mücadeleniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bingöl.
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Burada, aslında şu ülkede askerî darbeler oldu, bazı sivil hükûmetlerin kısa dönemli sıkıyönetim dönemleri oldu ama inanın değerli milletvekilleri, hiçbir dönemde beş yıl, altı yıl süren bir olağanüstü hâl dönemi olmadı.
Evet, yıl 20 Temmuz 2016, bugün 17 Temmuz 2021 ve beş yıldır olağanüstü hâl şartlarında, kanun hükmünde kararnamelerle bu ülke, yasakçı bir anlayışla, despotik bir anlayışla, partizan bir anlayışla yönetilmeye çalışılıyor. Bunun öncesi var. Bakın, bunun öncesi ne? Nisan 2015. Nisan 2015'te 6638 sayılı bir iç güvenlik yasası düzenlemesi çıkıyor, onun Olağanüstü Hâl Kanunu'ndan hiçbir farkı yok. O tarihten itibaren yani 2015 Nisanından itibaren bu ülkede sıkıyönetim koşulları hâkim ve bu ülkede maalesef zulüm, işkence ve her türlü baskı sürüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Şimdi de antidemokratik bir şekilde yeniden bir düzenlemeye gidiliyor. İnanın, bu Hükûmet iktidarda olduğu sürece bu kürsüden daha çok bu uzatmalara şahit olacağız. Allah'tan seçim yakın; bundan bütün Türkiye kurtulacak.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)