| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, ben de kanun teklifinin 12'nci maddesi üzerinde söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, konuşulduğu üzere, 19 farklı kanunda ve 2 kararnamede değişiklik öngören bu torba kanun teklifiyle maalesef yine karşı karşıyayız. Kanun teklifinin usulü, geliş şekli, tartışılması, ilgili ihtisas komisyonlarında görüşülmemesi sorunu maalesef devam ediyor. İç Tüzük'te hiçbir engel olmamasına rağmen, kanunların ilgili komisyonlarında detaylıca görüşülmeden, sadece Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülerek Genel Kurulun gündemine getirilmesinde nedense ısrar ediliyor.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte Meclisteki yasama faaliyetlerinin niteliğinden ve kalitesinden uzaklaşıldığı da ortadadır. Anayasa'ya aykırı düzenlemeler tekrar tekrar getiriliyor, Anayasa'ya aykırı Cumhurbaşkanlığı kararları yayımlanıyor, sonra kanunlarla düzeltme ihtiyacı doğuyor ve maalesef biz burada tekrar tekrar bu yanlışlıkları düzeltiyoruz.
Değerli milletvekilleri, işte görüştüğümüz bu teklif de birbirinden ilgisiz alanlarda düzenlemeler içeriyor ancak en önemlisi de -iki gündür konuştuğumuz- OHAL'in kaldırılması sonrası kabul edilen OHAL uygulamalarının süresinin uzatılmasına yönelik 3 madde bu torba yasa içerisinde yer alıyor. Yapılan itirazlar karşısında OHAL yetkilerinin uzatılmasının üç yıldan bir yıla indirilmesi gibi... Bazı alanlarda bu gündeme geldi.
Peki, beş yılda ne yapılamadı değerli milletvekilleri ve ne gerekçeyle bir süre uzatımına gidilmek isteniyor? Üç yıl da uzatılsa, bir yıl da uzatılsa gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde ülkemiz OHAL uygulamalarını uzatan bir ülke konumunda olacak maalesef. Ulusal düzeyde adalet ve yargı sistemine bir güvensizlik, uluslararası alanda da yine bir itibar kaybı olacak. İşte son açıklanan, aday ülkesi olduğumuz Avrupa Birliği ve yargı reformlarında uyumlaştırmalar yaptığımız Avrupa Birliği düzeyinde son yayımlanan Türkiye raporunda bu yönde önemli tespitler ve uyarılar yapıldı. Adalet, hukuk, özgürlüklerde ciddi geriye gidişlerin yaşandığı, üyelik sürecinden de hızla uzaklaşıldığı vurgusu yapılıyor. İşte biz görüşmekte olduğumuz bu kanunla da bu durumu tescil ediyoruz maalesef. İktidarın yapması gereken kurucu üyesi veya aday ülkesi olduğumuz uluslararası kurumların bu uyarılarını dikkate alıp yasal düzenlemeler yapmak iken, işte bu torba teklifte -uzun çalışma saatleriyle yapmaya çalıştığımız- bunun tam tersi yönde mevzuat değişiklikleri yapıyoruz. Bir taraftan İnsan Hakları Eylem Planı açıklanırken, işte daha geçen hafta burada dördüncü yargı reformu paketini görüşürken, bu kanun tekliflerini getirirken şimdi OHAL uygulamalarını uzatan mevzuat değişiklikleri yapılmakta. Özetle ben şunu söylemek istiyorum: Bu düzenlemeler demokrasi ve insan haklarını olumsuz etkilemeye devam edecek ve zaten kopma noktasına gelen Avrupa Birliğine üyelik sürecimizde yeni bir tartışmaya getirecek ülkemizi.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; benim üzerinde söz aldığım bu madde, 12'nci madde -az evvel sayın hatibin de detaylı şekilde değerlendirdiği üzere- Rekabet Kurumunun başkan ve üyelerinin görevden ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl süreyle soruşturma yaptıkları sektörlerde görev üstlenemeyeceklerini düzenliyor; benzer şekilde, raportör olarak görevlendirilen meslek personelleri için de bu yasaklamaları getiriyor. Dün Sayın Hamzaçebi de burada detaylı olarak açıkladı, zaten 81 yılında mevcut bir kanunda bu yönde düzenlemeler var ancak Rekabet Kurumuyla ilgili eklenen bu düzenleme mevcut kanuna göre daha dar kapsamlı ve süre iki yıl ve sadece soruşturma yapan sektörlerle sınırlı kalıyor. Biz şimdi bir önerge verdik, bu sürenin iki yıl değil de dört yıllık bir süre olarak uygulanmasını istiyoruz, bunu da sizlerin takdirlerine sunuyoruz. Ama ben şuna dikkat çekmek istiyorum, az evvel Sayın Usta da bu konuya değindi: Son dönemde siyasi atamalarla bağımsızlıkları ve özerklikleri zaten tartışmalı olan bu kurumlarda daha detaylı ve daha kapsamlı bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç var. Çünkü değerli milletvekilleri, uluslararası raporlarda da ve özellikle Avrupa Birliğinin Türkiye'yle ilgili raporlarında da bu konuda çok ciddi uyarılar yapılıyor. Bakın, bu raporlarda şunu söylüyor: Bağımsız ve denetleyici kurumlarda yaşanan tahribata karşı önlem alınması çağrıları yapılmaktayken biz bu konuda hiçbir düzenleme yapmıyoruz. Örneğin, raporda, özellikle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte Rekabet Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, RTÜK, BDDK, Merkez Bankası gibi pek çok düzenleyici ve denetleyici kurumun doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlandığı, bağımsızlıklarının ve denetleme görevlerinin zedelendiği belirtiliyor. Bunlar arasında en belirgin ve son dönemlerde en çok şahit olduğumuz, işte, Merkez Bankası başkanlarının bir gece yarısı kararlarıyla değiştirilmesi süreci. İşte, bir taraftan OHAL mevzuatını uzatarak üyeliğimizin koşulu olan siyasi kriterlerde zaten ciddi geriye gidişler yaşanırken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
...bir taraftan da yapılan bu uygulamalar nedeniyle AB üyeliğimizin ekonomik kriterlerinden olan piyasa ekonomisinin işlevselliğinden de uzaklaşıyoruz. Ya, bunlar sadece kâğıt üzerinde raporlara yansımış değerlendirmeler değil değerli milletvekilleri. Merkez Bankası, Rekabet Kurumu gibi bağımsız ve düzenleyici, denetleyici, özerk olması gereken bu kurumların üst düzey atamalarında yaşanan bu tahribat ekonomik istikrarsızlıklara, ekonomik maliyetlere de yol açmaktadır. İşte, ülkemiz yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, yüksek döviz kuru, yüksek faiz ve gelir adaletsizliği sarmalından çıkamamaktadır. Biz bu konuda tekrar iktidarı uyarıyoruz. Bizim, ülkemizi evrensel insan hakları ve demokratik değerlerde tartışmalı konuma sürükleyecek OHAL uygulamalarının uzatılmasını değil, vatandaşlarımızın asıl çözüm bekleyen sorunlarını konuşmamız gerekiyor. Hızla düşen millî gelirimiz, gelir adaletsizliği, işsizlik, yüksek enflasyon, hayat pahalılığıyla mücadele önlemleri bizim gündemimiz olmalıyken biz bugün, bu gece yarısı ve yarın da muhtemelen OHAL'i uzatmak için çalışıyor olacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Bu değerlendirmelerimi sizlerin takdirine sunuyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)