| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
14'üncü maddede yarım bıraktığım OHAL'le ilgili konuşmama kaldığım yerden devam etmek istiyorum.
AK PARTİ gibi gerek FETÖ gerek PKK'yla devlet ciddiyetinden uzak, son derece lüzumsuz ilişkilere girmiş bir partinin OHAL yetkilerini millet ve devlet menfaatine kullanacağına biz artık inanmıyoruz. Öyle bir siyasi yapıdan bahsediyoruz ki yetkiyi bırakmaktan, seçim kaybetmekten korkar hâle gelmiş. Hâlbuki demokrasilerde seçim kazanmak bir onurdur, seçim kaybetmeyi bilmek de bir erdemdir. Demokrasilerde yetkiyi millet verir ve yetkiyi yine millet alır, her fani de buna saygı duyar. Aslolan, sevinçle ve şerefle oturduğu koltuktan başı dik, onurla, lekesiz ve yine şerefle ayrılabilmektir; milletinden tekrar o yetkiyi alabilme opsiyonunu açık tutabilmektir. Bugün, bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı ve son yirmi yıllık AK PARTİ dönemini bilinçle takip etmiş bir milletvekili olarak AK PARTİ'nin tekrar seçilebilme ve milletin yüzüne bakabilme opsiyonunu her geçen gün daralttığını görüyorum.
ARZU AYDIN (Bolu) - Uzman bilirkişi misin?
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Önümüze gelen bu OHAL, AK PARTİ'nin bir türlü bulamadığı seçim kazanma formülünün, baskıyla milletimize gözdağı verebilme ve sandıkları yasal kılıfla bloke edebilme operasyonudur.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle ülkemizi "demokrasi zaferi" diye kutladığımız 14 Mayıs 1950 öncesi Millî Şef benzeri döneme götüren AK PARTİ zihniyeti, anlaşılıyor ki yeni bir 1946 seçimi ayıbına göz dikmiş. Açık oy, gizli tasnif rezaletini, mahcubiyetini gizli oy, gizli tasnif formülüyle milletimize tekrar yaşatmak tarihte AK PARTİ'ye hiçbir şey kazandırmaz, yapılan bazı hizmetlerinizi de unutturur, bırakın bugününü, yarınki nesillerinize de büyük utanç yaşatır.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ortağına söyle, ortağına.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Siyasette mağlubiyetin bazen büyük kazanç olduğunu duya duya yetişmiş bir milletvekili olarak, içlerinde değerli insanların da olduğunu bildiğim ve umduğum AK PARTİ Grubunu iyi niyetle bu yanlış yoldan dönmeleri için naçizane uyarmak isterim. Bu yanlışa ortak olmamalarını kendilerinden devletim ve milletim adına rica ederim. Kendilerini düşünmüyorlarsa gelecek nesillerini muhtemel tarihî utanca ortak etmemelerini dilerim.
Eğer ki "Bu OHAL kanunu FETÖ'yle mücadele için getiriliyor." diyorsanız, FETÖ'yle mücadele ediliyor mu diye sorarım. AK PARTİ Hükûmetinin FETÖ'yle mücadele etme niyeti olsaydı, menfaatlerinin çatıştığı 17-25 Aralık 2013'e kadar beklemez, 2004 Millî Güvenlik Kurulu kararlarıyla mücadeleye başlardı. Devlet, 2004 yılı MGK kararlarıyla FETÖ'yü tarif etti, AK PARTİ Hükûmetine önlem önerdi. Zamanın bürokrat ve AK PARTİ'li siyasilerinin anılarından öğreniyoruz ki AK PARTİ yöneticileri, kol kola yürümekte beis görmedikleri FETÖ örgütüyle mücadele etmek yerine beraber yol almaya devam etmişler. Bize göre milat 17-25 Aralık 2013 değil, 2004 yılı MGK kararlarıdır. Bu gaflet, ülkemizi ve milletimizi 15 Temmuz 2016 hain darbesine sürüklemiş, 251 kardeşimizin canına, 2000'li yıllardan itibaren yapılan haksızlıklarla milyonlarca gencin kariyerine, iş adamlarının servetlerine, ülkenin huzuruna, devletin bekasına mal olmuştur. Vurulan darbenin devletimize, milletimize daha kaç seneye mal olacağı da hesap edilememektedir. Bu hainlikler gözünün önünde ve çoğu zaman ortak olduğu hâlde yaşanırken bunlara yol veren AK PARTİ, OHAL kanunlarıyla ömrünü uzatma yerine hiç olmazsa erdemli bir davranış örneği göstererek derhâl seçime gitmelidir. Bu facialara yol açan siyasiler eğer sorumluluk taşıyorlar ve vicdan sahibiyseler çoktan istifa etmeliydiler. Bir klişe laf üzerine FETÖ tarif ediliyor "Memlekette elli yıldır FETÖ varmış, eski Başbakanlar da onlarla teşrikimesai yapmışlar." diye. Bu, doğru olmayan bir kasti tezdir. O eski Başbakanların, Cumhurbaşkanlarının atadığı hiçbir vali, hiçbir hâkim, hiçbir general, hiçbir büyükelçi, hiçbir rektör 15 Temmuz sonrası görevlerinden alınmadılar. Görevden alınanların hepsi AK PARTİ'nin atadığı kişilerdi. Kozmik odanın kapısı onların döneminde zorlanamadı bile.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Bir menfaat grubuyla zaman zaman devlet adabı ve kontrolü gereği siyaseten görüşmek ile kol kola girip birlikte yürümek, kendisinin yetersiz kaldığı pek çok alanda devleti teslim etmek, âdeta bir koalisyon kurmak aynı şey değildir. Devlet hiyerarşisinin darmadağın edildiği yirmi yıllık AK PARTİ iktidarının sonunda can havliyle çıkarılmaya çalışılan yeni OHAL Yasası'yla kalan kurumsal düzene son darbe vurulmak isteniyor.
Hukuksuzluğu kanuna uyduran bu girişime itirazımızı bugün de yarın da aziz milletimizin huzurunda dile getireceğimizi ifade eder, İYİ Parti iktidarında bütün hukuksuzlukların, çarpık ilişkilerin düzeltileceğinin sözünü veririz.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)