GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, karşımızda yine bir torba yasa teklifi var. Bayram öncesi, şu an pazar günü, sabaha karşı 04.30. Parmak çoğunluğunuza güvenerek antidemokratik bir biçimde Meclisi, bu kanunu yapmaya, kabul etmeye zorluyorsunuz. Zaten yasa teklifi diye, içine ne bulmuşsanız katmışsınız. Elbette, içinde olması gereken çekler hakkında hükümler var, tütüne hapsi uzatma hakkında hükümler var, iyi hükümler var, bunlar kabul, bunlara diyecek bir şey yok fakat burada sizin esas amacınız gerekli ve iyi hükümlerin arasına yerleştirdiğiniz 11, 20 ve 23'üncü maddelerle OHAL'inizi üç yıl daha devam ettirmek; gerçi, önergelerinizle bunu bir yıla indireceksiniz. Beş yıllık OHAL size yetmemiş ki yasa teklifinizle üç yıl daha bunu uzatmak istiyordunuz. Önergelerinizle bir yıla indiriyorsunuz ama esasında bunu tamamen kaldırmanız, geri çekmeniz gerekiyor.

Teklifin 11'inci maddesiyle gözaltı süresini uzatmalarla on iki güne kadar çıkarmak istiyorsunuz; niye? İnsanları on iki gün bir mezbelelikte, bir karakolun zindanında neden tutmak istiyorsunuz? Bir yıl daha buna neden devam edeceksiniz? Üzerinde konuştuğumuz 20'nci maddeyle, el koyduğunuz şirketlere bir yıl daha çökmeye devam etmek istiyorsunuz, kayyumların buradaki arpalığının devam etmesini istiyorsunuz ve bunu yapmaya çalışıyorsunuz.

Ama en kötüsü teklifin 23'üncü maddesi. İdari bir karar ile mahkeme kararı olmadan insanları işinden, aşından etmeye devam edeceksiniz. Yazık değil mi, günah değil mi? Kaç bin kişiyi işinden ettiniz, aşından ettiniz, buna hâlâ devam etmek istiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra "Hukukun üstünlüğüne sarılacağız." dediniz beş gün sürdü; beş gün sonra 20 Temmuzda sivil darbeyle OHAL ilan ettiniz. Üç ay için ilan ettiğiniz OHAL'i "Bir buçuk ayda tamamlarız, bitiririz." dediniz ama -tam 7 kere- 2018 yılına kadar, iki yıl bu OHAL devam etti. "OHAL hükümlerini ortadan kaldırıyor." dediniz yetmedi, 2018 yılında getirdiğiniz torba kanunla üç yıl daha OHAL hükümlerini uyguladınız; beş yıl etti ama şimdi, hâlâ uzatmak istiyorsunuz. Bir yıl daha uzatacaksınız; toplam altı yıl... Yahu arkadaş, 12 Eylül faşist cuntası bile üç yılda defoldu gitti ama siz hâlâ altı yıl OHAL hükümlerini uygulamakta direniyorsunuz, ısrar ediyorsunuz. Neden? Beş yılda FETÖ'yle, o alçak ve hain eski yoldaşlarınızla hesaplaşamadıysanız ya da bunların cezasını veremediyseniz, çözemediyseniz bir yılda mı çözeceksiniz? Beş yılda yapamadığınız iş... O zaman becerisizlikle itham edilirsiniz ya da başka bir niyetiniz var, OHAL hükümlerinde hileli bir seçim istiyorsunuz. Her hâlükârda getirin sandığı, bakalım el mi yaman bey mi yaman?

Değerli milletvekilleri, olağanüstü hâlle birlikte laikliği, eşitliği, insan haklarını, demokrasiyi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü rafa kaldırdınız. Beş yıl bunu yaptınız, bir yıl daha istiyorsunuz; beş yıldır sürüyor, altıncı yıla kadar gideceksiniz. Ben diyorum ki: Bir sene sonra, yine bugünlerde, yine bayram arifesinde getirirsiniz torba kanunu "Başaramadık, yetmedi, bitmedi, mücadeleye devam edeceğiz." diyeceksiniz. Beş yılda yapamadığınız şeyi bir yılda nasıl yapacaksınız? (CHP sıralarından alkışlar) O zaman, buna beceriksizlik derler; amacınız bu değil, amacınız halkın üzerinde yargıyı ve iş, ekmek, aş kaygısını Demokles'in kılıcı gibi tutmak, seçimlere OHAL'le girmek.

Ben size bazı hatırlatmalarda bulunayım: İki yıllık OHAL sürecinizde 129.400 kişiyi kamudan ihraç ettiniz. 12 Eylül askerî darbesinde bu rakam 3.854 idi. Aynı zamanda, 7.267 subay ve astsubayı ordudan attınız; bu, 12 Eylülde 2 bindi. 5.705 akademisyene kıydınız OHAL'de; bu, inanılmaz bir sayı. Peki, 4.500 hâkim ve savcı FETÖ'cüydü ama bunları siz yerleştirmiştiniz zaten. 12 Eylül askerî cuntasında sadece 47 hâkim ve savcı atıldı meslekten. Yani siz 12 Eylül askerî darbesinin ruhuna rahmet okuttunuz, fersah fersah geçtiniz.

Değerli milletvekilleri, bunları boş verin; FETÖ'yü bu ülkenin başına siz bela ettiniz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hadi canım sende!

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah, Allah!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Beraberdiniz, beraber yol yürüdünüz; yalan mı?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah, Allah!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Anlatayım isterseniz. Boş verin... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Aynı menzile yürüyordunuz, paralel yürüyordunuz.

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Siz yol yürümeye devam ediyorsunuz, siz devam ediyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Tamamlayayım Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Antmen.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - 2010 yılında bu ülkeye Hâkimler ve Savcılar Kurulunu FETÖ'ye peşkeş çeken iktidar kimdi? Ve 2010 yılından sonra orduya, şanlı Türk ordusuna kumpas kurulmasına kim sebep oldu? Onların hesabını tarih önünde vereceksiniz.

İnsanlar aç, insanlar işsiz, insanlar açlıktan intihar ediyor; siz ne yapıyorsunuz? "OHAL'i bir yıl daha uzatalım." diyorsunuz. Uzatın, uzatın, uzatın ki zulmünüz artsın, uzatın ki insanlar sizden daha da nefret etsin, uzatın ki artık halk sizinle helalleşmesin, hesaplaşsın. O sandık bir gün gelecek, o sandık geldiğinde göreceksiniz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)