GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Hatırlar mısınız, 2002 yılında AKP yeni iktidara geldiği zaman yok Kopenhag Kriterleri, yok Avrupa Birliği müktesebatı, yok Avrupa uyum yasaları, demokrasiler, özgürlükler; nereden nereye geldik. OHAL'in 2015'te 6638 sayılı Yasa'yla uygulanmasından bugüne kadar geldik, altı sene; üç sene daha ilave ediyorsunuz, dokuz sene bu memleket OHAL'le yönetilecek. Daha sonra çıkacaksınız, geçen haftaki yargı reformu 4'te çıkacaksınız, hak arama özgürlüğünün genişletilmesinden, ifade özgürlüğünün genişletilmesinden ve ondan sonra çıkıp soruşturmadaki tutuklulukta sınırlanmadan bahsedeceksiniz. Ya, aklımızla alay etmeyin arkadaşlar.

Bakınız, 11, 20 ve 23'üncü maddede neler getiriyorsunuz? 11'inci maddede sizler gözaltı süresini yüz kırk dört saat ve on iki güne yükseltiyorsunuz. Bu ne demek? Geçen hafta getirdiğiniz yargı reformunda ne vardı? Soruşturma evresindeki tutukluluğun sınırlandırılmasını getirmiştiniz. Sonra ne getirmiştiniz? Somut delil şartlarını getirmiştiniz, özgürlükleri getireceğini söylemiştiniz. Büyük bir çelişki. Mart ayında "İnsan Hakları Eylem Planı" dediniz; gelinen nokta bu. Daha sonra "Yargı Reformu Stratejisi" dediniz, birçok maksat, hedef koydunuz; gelinen nokta bu.

Türkiye'de, bu gelinen noktada -ikinci getirdiğiniz 20'nci maddede açık ve net- şirketlere kayyumu yargı kararı olmadan TMSF'ye verme durumuna geldiniz.

23'üncü maddede ne getirdiniz? Dramları getirdiniz. Yıllardan beri "KHK" denilen, OHAL'le işten atılan... Anayasa'nın 38'inci maddesindeki suçun şahsiliği ilkesini ve masumiyet ilkesini bir kenara itip ailesini de cezalandıran OHAL uygulamalarını getirdiniz. Ya, arkadaşlar, yargı kararı olmadan siz nasıl bir memuru, bir kamu görevlisini işten atarsınız? Yargı kararı olmadan siz nasıl görevden uzaklaştırma kararı verirsiniz? Yargı kararı olmadan siz nasıl rütbeleri geri alırsınız? Yargı kararı olmadan siz nasıl mesleğe ilişkin unvanların kullanmasını ve tedbirlerin geçerlilik süresini üç yıl daha uzatırsınız? Böyle şey olabilir mi? Tabii, oluyor. Nerede oluyor? Demokrasi ve özgürlüklerden uzaklaşıldığı, artık baskıcı bir rejim olan tek adam rejiminin uygulamalarında oluyor.

Değerli arkadaşlar, bir de dramlar var, bu OHAL rejiminde KHK nedeniyle vatandaşların çektikleri dramlar var. Şu anda, yaklaşık 30 bine yakın kişi, hakkında bir soruşturma açılmadan beraat kararı almışlar, takipsizlik kararı almışlar, işe iade edilmemişler. Bu insanların çocukları, bu insanların aileleri cezalandırılmış. Şimdi getirdiğiniz uzatmayla beraber, bu işten çıkarmalarla işe alımda güvenlik soruşturması, işin devamındaysa ihraçlarla yine ailelerini cezalandıracaksınız, pasaportlarını elinden alacaksınız, çocuklarının ve ailelerinin telefon dinlemeleriyle haklarını gasbedeceksiniz. Dedim ya "Dramlar var." Ne dramları var birkaç örnek vermek istiyorum, Türkiye'de yaşanan dramlar bunlar: Salman Taş, öğretmendi, 2 çocuk babasıydı. 2017'de KHK'den ihraç edildikten sonra kansere yakalandı ve 2019'da vefat etti. Ölümünden iki yıl sonra -mahkemeye erişimini engellediğiniz- OHAL Komisyonu tarafından görevine iade edildi. Yazık değil mi arkadaşlar, bu vicdan nerede?

Profesör Doktor Haluk Savaş, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanıydı. KHK'yle ihraç edildi, cezaevine düştü, daha sonra suçsuzluğu ispatlanarak beraat etti. Ancak pasaportuna el konulduğu için yurt dışına kanser tedavisine gidemedi. Daha sonra yurt dışına gitmesine izin verildi ama hayatını kaybetti. Onun söylediği bir şey vardı arkadaşlar: "Meriç'te boğulmayacağım, Türkiye'de öleceğim, bağıra bağıra öleceğim ve herkes bu zulmü kimin yaptığını bilecek." demişti.

Arkadaşlar, bir dram daha... Doçent Doktor Mustafa Çamaş, Munzur Üniversitesinde KHK'yle ihraç edildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN- Buyurunuz efendim.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - İş bulamadı, inşaatlarda çalışmaya başladı ve iş yerinde üzerine bir vinç düşmesi nedeniyle yaşamını yitirdi.

Arkadaşlar, dram bunlar, yitirilen yaşamlar, masumiyet ilkesi, hak arama özgürlüğü, Anayasa'dan doğan hak ve özgürlüklerin kullanılması... Bunlar yaşam, yaşamları gitti. Ne yapacaksınız? Siz üç yıllık, beş yıllık bu OHAL uygulamalarıyla ilgili, KHK'lerle ilgili bir veri, gerekçe ortaya koydunuz mu? Koymadınız; terörle mücadelede etkili bir yöntem olarak ortaya koyuyorsunuz. Bu yaşamlar ne olacak? Başka yaşamlara, başka dramlara mı neden olacaksınız? Yapmayın, eylemeyin. Bu baskıcı yönetimler sizin sandıkta, seçimde kazanmanızı sağlamaz. Gidiyorsunuz ve sandıkta gideceksiniz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)