| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
277 sıra sayılı torba Kanun Teklifi'ni şöyle elimize alıp baştan sona bir tetkik ettikten sonra şunu görüyoruz: Hukuk, idare ve ilmi siyaset bilgimize göre inceleyince devletimizin ne kadar kan kaybettiğini anlıyoruz. Böyle bir yasama faaliyeti, tercih edilen torba yöntemi hukuku katletmektir. Devlette inandırıcılık azalmakta, yürütme aygıtları keyfî yönetimi tercih etmektedir. Dahası, yargı yürütmenin kayığında pusulasını şaşırmış, adaleti tecelli ettirme misyonundan uzaklaşmıştır. İktidara ve AKP'ye bu ikazımız son olsun; hukuka dönün ve adaletten ayrılmayın diyoruz.
Değerli arkadaşlarım, 277 sıra sayılı torba Kanun Teklifi'nin birtakım güzelleme maddeleriyle birlikte esas OHAL koşullarının hükümlerini sürdürme amacı taşıdığı da bir gerçektir. 15 Temmuz 2016 alçak darbe girişimi AKP'nin yarattığı ve büyüttüğü iş birlikçi bir dinî cemaatin zaman içinde nasıl bir casus ve terör örgütü hâline geldiğinin açık bir kanıtıdır ama bu örgütün bir millî güvenlik sorunu hâline dönüştüğünün Millî Güvenlik Kurulunun 2004 yılı kararında kayda geçirildiği de barizdir. Milletimize, ordumuza, yargımıza, Emniyete, Jandarmaya ve iş dünyasına musallat olan bu ihanet şebekesinin arkasında kim vardı, kim himaye etmişti? Mesela, 2010 referandumuna giden sürecin önü nasıl açılmıştır? Mesela, Ergenekon, Balyoz süreçleri nasıl çalıştırılmıştır? Nasıl İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemeleri kurulmuş, hâkimler ve savcılar nasıl atanmıştır? Mesela, Emniyet teşkilatının kritik birimleri nasıl atamalarla örgüte teslim edilmiştir? Hatta, nasıl Başbakanlık Koruma Müdürü ve personeli FETÖ'den teşekkül ettirilmiştir değerli arkadaşlar? Bu soruları uzatabiliriz ama gerek görmüyorum. Biz, FETÖ'nün nasıl bir tehdit, nasıl bir yeni Damat Ferit ya da Mustafa Sabri ya da Dürrizade olduğunu biliyorduk ama birileri ya uyudular veya bilmezden geldiler, ta ki bu hainlerin kılıcının ucu bedenlerine değinceye kadar. Bu dahi yetmemiş, nice vatan hainleri sırayla aklanmaya çalışılmış, devlet duvarından bir bir taşlar sökülmüştür. İskilipli Atıf, Şeyh Sait, Seyit Rıza bunların başlıcalarıdır. Atatürk'e sövmek, hakaret etmek âdeta meşrulaştırılmıştır. Bunlar da yetmemiş PKK, KCK'yla iş tutulmuş, Türkiye sonuçta ağır bir bedel ödemiştir. Bu bedelin yankıları bugün dahi bizi etkilemektedir. Hem yöre halkı hem de güvenlik güçlerimiz AKP politikasının kirlerini kanıyla yıkamıştır. Sevindirici olan, bir kez daha teröristler mağlup olmuştur.
Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye treninin makası değiştirilmeye çalışılmış, meçhule doğru bir güzergâh getirilmiştir. Cumhurbaşkanı kararnameleri yoluyla devlet teşkilatlanması tümüyle darmadağın edilerek nihayet 16 Nisan 2017 referandumuyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir. 2016'dan itibaren artık OHAL rejimi vardır, tek adamı rejimi; AKP'li veya yandaş olmayan herkesi veya her teşkilatı dilerse FETÖ'cü, hain, düşman ilan edebiliyor, ağızdan çıkan cümleler milletimizi ayrıştıran bir iticilik içeriyor.
Değerli arkadaşlar, ilk defa, Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi bahçesinde, 15 Temmuzda millî birlik ve beraberlikten bahsetti, dayanışmaya, hoşgörüye vurgu yaptı. Bu sevindiricidir, umarım devamı gelir ve hayata geçirilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Tekrar OHAL'e dönersek, 2016'dan bugüne kadar OHAL yetkileri hep istismar edilmiştir, yetkiler OHAL kapsamı dışında kullanılmıştır. Varlık Fonunun kuruluşu sakattır. Kamu çalışanlarının ihraçları yapılmış ama birçoğu mahkemeden beraat kararı almış olmalarına rağmen işe geri döndürülmemiştir, hatta pasaport dahi verilmemiştir. Arkadaşlar, şirketlere çöküldü ve berbat bir kayyum uygulaması yapıldı idari kararlarla.
Değerli milletvekilleri, OHAL kuralları hangi ihtiyaca göre uzatılmak isteniyor? Gözaltı süreleri... Beş yıl geçmiş olmasına rağmen, FETÖ hakkında ihmalkâr davranılmış da yeni yetki uzatımına mı ihtiyaç duyulmuş? İşte, mahkeme bilirkişilerinin aynı kişilerden oluştuğu, ticari ve mali birçok yapıya çöküldüğü ve sonra da FETÖ borsasının kurulduğu bu sakat düzenin uygulamalarını hep birlikte yaşıyoruz.
Bir kez daha anlaşılmıştır ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi çökmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Bitiriyorum, son cümle efendim.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Bu teklif Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini suni teneffüsle yaşatma çabasından ibarettir.
Hepinize saygılar sunarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)