| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerine partim İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle, jeotermal alanlar, millî parklar, orman alanları, koruma alanları, plajların yetkisi tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığına bırakılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığının, sektörün önünü açması, işlemleri hızlandırması, çok başlılığa son vermesi bizlerin de istediği yetkilerdir fakat önerilen maddeler, Bakanlığın yetkilerinin sınırsız artırıldığı, Bakanlığın yapabileceği bir yanlışın denetimi ve hesap verilebilirliği olmayan bir teklif olarak Meclise getirilmiştir.
Çevrenin ve doğanın korunduğu, kaynakların etkin ve verimli kullanıldığı, koruma ve kullanma dengesi sınırları içerisinde sürdürülebilir turizm ana ilkemizdir. Olabilecek hataların telafisi mümkün olmayıp turizme ve ülkeye kalıcı zararlar verebilecektir. Turizm sektörü şu anda mevcut kredilerine yapılandırma, sicil affı, kayıt dışı faaliyetler gibi sorunlarla boğuşmaktadır. Bu sorunlara çözüm olacak bir tane dahi öneri teklifte yer almamaktadır. Turizmin geleceğiyle ilgili eğitim, AR-GE, salgın sonrası turizm gibi konularda hiçbir öneri bulunmamaktadır. Mevcut yasada turizm öğrencilerinin turizm kurumlarında staj yapma, çalışma sorunları vardır. Bu sorunlar, bu kanun teklifinde ele alınmamıştır.
Ülkemiz doğal çeşitliliği, tarihî, kültürel değerleri ve iklim özellikleri bakımından eşsiz bir potansiyele sahiptir. Biz, İYİ Parti olarak bu potansiyelin etkin bir biçimde kullanılmasına yönelik turizm politikaları oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Turizm potansiyelini sürdürülebilir kılmak çevrenin, doğal dengenin, tarihî ve kültürel varlıkların özenle korunmasına bağlıdır. Tüm bu kriterler gözetilerek turizm sektörünü en iyi şekilde değerlendirecek önlemler alınması gerekmektedir. Sektördeki potansiyeli ve canlılığı artırmak ise turizm sezonunu senenin tamamına yaymaya bağlıdır. Bu amaçla, klasik sahil turizminden başka, kongre, doğa, spor, yat ve sağlık turizmine uzanan çeşitlilikte turizm politikalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Turizm değerlerimizi korumak, kalitemizi artırmak, zamana ve ülke sathına yaymak, ülkemizi dünya turizminde öne çıkaracak tanıtım kampanyalarını bu ihtiyaca göre yapılandırmak turizm sektörüne yönelik temel ilkelerimizi oluşturmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 20'nci madde ise ormanlık alanlara yapılmış turizm tesisleri ve bunların tahsisleriyle ilgili düzenlemelerden oluşmaktadır. Anayasa'nın "Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir." hükmü gereğince tüm bu alanlar doğal gençleştirme ya da ağaçlandırma çalışmalarıyla tekrar orman hâline getirilmelidir. Hepimiz görüyor ve takip ediyoruz ki orman yangınları sonrası dikilen ev ve oteller, maalesef, yangınların kasıtlı çıkarıldığına dair kafalarda şüphe bırakmaktadır. Biz, İYİ Parti olarak, yanan veya yakılan ormanlık alanlara otel yapılmasına kesinlikle karşıyız. Yanan ormanların daha güçlü bir şekilde ağaçlandırılmasının gerektiğini düşünüyoruz. Ormanlar iktidara değil, devlete aittir; ormanlar çıkarcı rant gruplarına ait değil, millete aittir. Ama maalesef -dediğim gibi- yanan ormanların yerine yapılan işletmeleri, otelleri, turizm tesislerini gördüğümüzde siyasi irade ormanları kendi malı zannederek ormanlık alanları ya bir turizm tesisi ya da bir maden ocağı olarak görmektedir. Bu düşüncenin sonucu, genellikle kıyı bölgelerde kasıtlı, faili meçhul çıkarılan orman yangınları sonucu ormanlık alanların yoğun bir şekilde azaldığı ve betonlaşmanın arttığını görmekteyiz. Geleceğe bırakılacak en önemli mirasımız olan ormanların kötü yönetiminden dolayı kaybolduğunu görmekteyiz.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için ormanlarımızdan elimizi çekmemiz gerekir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)