GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:105
Tarih:17.07.2021

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 255 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 21'inci maddesi Kültür ve Turizm Bakanlığına tevdi edilmek istenen imar ve planlama yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla münasebetine açıklık getirmektedir. Mevcut işlerin Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca sonuçlandırılmasını amirdir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin turizm projeksiyonları noktasında siyasi karar vericilerin ne büyük yanılgılar içinde oldukları coğrafya ve tarih okumasını bilen her bireyin farkına varabileceği bir olgudur. Bunu Mersin üzerinden ben açıklamak istiyorum.

Mersin, Türkiye'yi doyuran birkaç ilden biridir, 8 üründe Türkiye 1'incisidir. Antik çağlardan kalan onlarca harabe kent mevcuttur. Kaleler, surlar, köprüler, kiliseler, camiler, Yedi Uyurlar, doğa harikası mekânlar, piknik alanları, mesire yerleri, Cennet-Cehennem, sadece Tarsus desek bile yeter; St. Paul Kilisesi ve Kuyusu, Hazreti Danyal, Roma Kleopatra Kapısı, Nure Sofi Türbesi, Selçuklu ve Karamanoğlu eserleri, eşsiz deniz ve güneş turizmine elverişli plajları, Çukurova Havaalanı, ulaşım imkânları, yayla turizmine uygunluk, gurme turizmine uygunluk olarak sayabiliriz.

Değerli arkadaşlar, 1 milyon 850 bin nüfusuyla Türkiye'nin ilk 10 vilayeti arasına dâhil edilen Mersin'in bu kadar turizm potansiyeli varken bir türlü iktidarca on dokuz yıldır desteklenmemesi de çok dikkat çekicidir. Ulaşımın dahi tamamlanmaması ayrı bir handikaptır. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri Mersin'de nasıl ilan edilecek ve nasıl hayata geçirilecek, hep birlikte göreceğiz. Yıllarca değerlendirilemeyen, bozuk para gibi harcanan Mersin turizm potansiyelinin bundan sonra ivme kazanmasını bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, bir uçtan bir uca 320 kilometre sahile sahip olan Mersin, Türkiye'nin yeni turizm lokomotifi olabilir. Bu potansiyel iyi değerlendirildiği takdirde Akdeniz'de ikinci bir Antalya doğmuş olacaktır, böylece Türkiye'nin turizm payı daha da artacaktır. Turizm etkinliklerinin yayılması Güney Ege-Batı Akdeniz sıkışıklığının aşılmasına da yardım edecektir. Böylece Kazanlı'dan, Kaledran'dan Patara'ya, oradan Marmaris, Bodrum, Çeşme'ye kadar yayılmış bir turizm destinasyonu da oluşmuş olacaktır fakat iktidarın spesifik bir Mersin turizm projeksiyonu mevcut değildir, olsaydı Mersin turizm yatak kapasitesinde bir artış olurdu. Halkın kendi imkânlarıyla faaliyet yürüttükleri alanlarda, maalesef, tatmin edici bir netice elde edilememektedir. Çevre kirliliğinin, düzensiz yapılaşmanın, altyapı ve ulaşım yetersizliğinin kol gezdiği Mersin sahilleri derhâl sıkı bir denetime tabi tutulmalıdır. Turizmi doğrudan etkileyen estetik yani kent estetiği de önemle üzerinde durulması gereken bir husustur. Beşerî yapıysa oldukça bozulmuştur. Suriyelilerin aşırı fazlalığı da Mersin'in demografik yapısını olumsuz etkilemektedir.

Değerli arkadaşlar, Mersin Limanı'ndan başlayarak batıya doğru takriben 50 kilometrelik bir uzunlukta, kirlilik nedeniyle denize girilemiyor. O zaman, ilk yapılacak iş, bu bölgenin denizinin kirliliğinin önlenmesi için her türlü tedbirin alınmasıdır. Diyeceğim o ki: Mersin toprakları hem Batılılar hem de Türklük için eşsiz bir mirasa sahiptir. O yüzden, Ulu Önder, her zaman Mersin'e sahip çıkılmasını istemiştir. "Mersinliler, Mersine sahip çıkınız." vecizesi bizzat Atatürk'e aittir.

Değerli milletvekilleri, devletin bütün uzuvlarıyla kördüğüm yapılarak tek bir makama, tek şahsa ve onun danışmanlarına kelepçelenmesi bizim devlet geleneklerimizle de bağdaşmamaktadır. Bu kısırlıktan çıkacağımız günlerin yakın olduğunu görüyoruz çünkü gittiğimiz her yerde millet bizi çağırıyor. Yerel yönetimlerin yetkilerinin gasbedilmesi bu teklifle asla kabul edeceğimiz bir husus değildir. Daha söylenecek aslında çok husus var ama sürem dolduğu için, bunları burada sonlandırırken ben de bütün milletimizin ve sizlerin yaklaşan Kurban Bayramı'nı kutluyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)