| Konu: | Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 17.07.2021 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Temmuz karne ayı biliyorsunuz. Ben aralık sonunda bir konuşma yapmıştım -karne konuşması- ve "Çaktınız." demiştim. Şimdi Dördüncü Yasama Yılını kapatırken de bir karne konuşması yapmasak olmaz, hafızaları tazeleyelim ki unutulmasın.
Türkiye yılbaşından bu yana neler gördü: Sadece 2020'de 471 kadınımız öldürülmüşken bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığını gördü ve üç hafta geçmeden 14 kadınımızın daha cinayete kurban gittiğini gördü. "Türkiye'de aile içi şiddet sayıları tolere edilebilir sayılarla arttı." diyen ve aslında şiddetin sebebini pandemiyle açıklamaya çalışan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı gördü. Aynı Bakanın 23 Nisanda devlet koruması altındaki bir çocuğu kameralar önünde ifşa ettiğini ve ona çikolata vermemesini de övünçle anlattığını gördü. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkar gibi Montrö'den de çıkılabileceğinin söylendiğini gördü. Bir tek, Merkez Bankası rezervimiz 128 milyar doların nereye gittiğini göremedi çünkü farklı farklı açıklamalar yapıldı ama çelişen açıklamalar bir türlü ortak bir yerde buluşamadı. Ve Merkez Bankası Başkanının bir gecede görevden alındığını ve ülkemize 531 milyar liraya mal olduğunu gördü.
(Gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, coşkunuzu anlıyorum ama sabrınızı da istirham ediyorum efendim.
AYLİN CESUR (Devamla) - Merkez Bankası eski Başkanının görevden alındığı için dönerek teşekkür ettiğini gördü ve akabinde doların 8,76; euronun 10,56'yla tarihî rekor kırdığını gördü. "Neden Merkez Bankası Başkanı değişti?" denilirken para politikalarında hiçbir değişiklik yapılmadığını, faizin aylarca yüzde 19'larda seyrettiğini gördü.
TÜİK'e göre her ay işsiz sayısının ve işsizlik oranının azaldığını ama gerçek işsizliğin yüzde 27,2'lerle 9,7 milyon kişiye vardığını gördü ve bazı AK PARTİ'li ilçe belediyelerinin devletin verdiği gri pasaportla yüzlerce kişinin yurt dışına kaçmasına aracılık ettiğini gördü.
Ticaret Bakanının eşinin Sanayi Bakanlığına 9 milyonluk deterjan ve dezenfektan satışına "Ne olacak canım? En ucuzunu biz verdik." dediğini ve yargının bunu izlediğini gördü.
Millet "Salgın var." diye evlere kapatılırken lebalep kongreleri ve bu kongrelerde davullu zurnalı eğlenceleri gördü. Esnaf kan ağlarken yandaş basının "Japonya'da esnaf zor durumda." diye haber yaptığını gördü. Kendisine sorulunca "Bu konuyu gündemde tutmanın kimseye faydası yok." diyen Sağlık Bakanı gördü.
Vaka sayısında en fazla ve esnafa en az yardım yapmada 1'inci olduğumuzu gördü. Turizm Bakanının turistler için yaptırdığı "Aşılandım, keyfini çıkarın." reklam filmini gördü ve bunu anlayamasak da Dışişleri Bakanının "Turistlerin göreceği herkesi aşılayacağız." dediğini gördü.
Pudra şekeri sevenlerin siyasete merakını ve yaratılmak istenen dindar nesil projesinin nasıl güme gittiğini gördü.
Kendisiyle görüşmek isteyen çiftçilere konuşmayan, çiftçilerden güvenlik gerekçesiyle kaçan bir Tarım Bakanı gördü.
Milleti 2 milyar dolar dolandırıp yurt dışına giden ve bulunamayan yeni tosuncuk Thodex Faruk'u gördü. Eski Tosuncuk ise her nedense kendisinin teslim olmak istediğini ancak yine her nedense "Biz gittik getirdik." filan gibi değişik açıklamaları gördü.
Marmara Denizi'ne bırakılan suların arıtılması için 93'teki master planının 2010'a kadar tamamlanmadığını ve AK PARTİ'li belediyelerin 2019'a kadar bunu rafa kaldırdığını ve bugün müsilaj tehlikesiyle bu sebepten dolayı karşılaştığımızı gördü.
"Kanal İstanbul'u ille de yapacağız, temelini attık." diyerek kanalla alakası olmayan sadece bir ara yol açılışı yapıldığını aslında gördü.
İngiliz mahkemelerinin yetkili kılındığı şehir hastanelerinin apar topar Danimarkalılara verildiğini gördü.
Yeni yıla girer girmez Boğaziçi Üniversitesine akademik liyakati olmayan bir partilinin rektör atandığını ama demokrasinin, demokrasi mücadelesinin ve direnmenin sonucuyla geri alındığını gördü. Konya Selçuk Üniversitesine atanan bir başka taze rektörün, kurucusu olan Süleyman Demirel'in ismini sildiğini ama aslında bunu yaparken bundan sonra Cumhurbaşkanlarının isimlerinin böyle silinebilmesine yol açtığını gördü.
4 milyon çocuğumuzun EBA'ya bir kez bile erişememesinin bir başarı hikâyesi gibi sunulduğunu gördü ve 138 bin öğretmen açığı olmasına rağmen "Açık yok, fazlası var." dendiğini gördü.
Yerli araba, yerli uçak falan hâlâ hayalken, fiber altyapımız tamam değilken bir uzay hikâyesinin vizyona nasıl taşındığını gördü.
Devlet nişanlarından Atatürk resminin kaldırıldığını; Türk müziği korolarından "Türk" adının çıkarıldığını; Andımız'ın, Danıştay kararına rağmen okutulmadığını; bir ilçe millî eğitim müdürünün okullarda Nutuk kitabının dağıtılmasını yasakladığını gördü.
Gazetecilere ve siyasetçilere saldırıları, faillerin hâlâ serbest olduğunu, hatta Genel Başkanımıza karşı Rize'de bir girişimde bulunulduğunu gördü.
Hain Sisi'nin darbeci Sisi'den bir dosta nasıl transformasyon geçirdiğini gördü.
Suriyelilerin ardından akın akın Afganların geldiğini ve bu konuda da bir plan var mı, yok mu, bunun bile bilinmediğini gördü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Bağlayabilir miyim?
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Cesur.
AYLİN CESUR (Devamla) - Bir cümle...
BAŞKAN - Sayın Cesur, teşekkür ediyoruz.
AYLİN CESUR (Devamla) - Özür diliyorum, bir cümle söyleyeceğim: Şimdi, Türkiye bütün bunları gördü ve bu, daha çok...
BAŞKAN - Buyurun.
AYLİN CESUR (Devamla) - Teşekkür ederim.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, süreyi planlamak bir başarıdır.
AYLİN CESUR (Devamla) - Bir mafya liderinin Hükûmetle beraber çalışırken ki anılarının reyting rekoru kırdığını ve soruşturulması gereken iddialara karşı savcıların üç maymunu oynadıklarını gördü.
Bu liste daha çok uzar gider. Vakit kalmadı, Sayın Başkan teveccüh ettiler. Ben bunu bağlayacağım: Ben bütün bunlarla, bu Dördüncü Yasama Yılını kapatırken hepinizin bayramını kutluyorum.
Bayrama giderken bir tek sorum var sizlere: Bu dönem geçer, biz bunların hepsini düzeltiriz de siz nasıl bu bayramda sokaklarda dolaşırsınız? Sizler için gerçekten üzülüyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)