GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:3
Tarih:06.10.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; ülkemizde yaşanabilecek kıtlık ve kuraklık felaketlerine ilişkin acilen önlem alınması amacıyla İYİ Parti olarak vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, özellikle 45-50 yaş üstü arkadaşlar; şöyle otuz saniye gözümüzü bir kapatalım, memleketimizin güzel dağlarına, ovalarına, nehirlerine, gözelerine, akarsularına, göllerine doğru bir uzanalım, kırk sene önceki hâlini gözümüzün önüne getirelim. Hemen hemen hepimizin yaşadığı bu bölgede ulu ırmaklar, çağlayanlar, gözeler, kaynaklar, göller tüm güzellikleriyle burnumuzun direğini sızlatarak gözümüzün önünden akıp geçecektir. Gözlerimizi açtığımızda ise ulu ırmaklar kuru ırmağa, gözeler çoraklığa, göller çöllere dönüşmüş olarak karşımıza çıkacaktır. Bu acımasız ve hüzün verici tablo her geçen gün maalesef boyutlarını çoğaltarak devam etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayatımızı devam ettirmek için en çok ihtiyaç duyduğumuz kaynak sudur. Dünyanın dörtte 3'ü sularla kaplıdır. Bu dörtte 3'lük kısmın yüzde 97'si tuzlu su, geri kalan ise tatlı sudur. Tatlı suların sadece yüzde 1'ini kullanabilmekteyiz. Bu oranlardan da anlayabileceğimiz gibi dünyada insanların kullanabileceği su miktarı çok kısıtlı. Bu belirttiğimiz tatlı su yüzdesinin birçoğunun kutuplarda olması, önümüzdeki yıllarda insanlığın suya ulaşmakta ne kadar zorluk çekeceğini ortaya koymaktadır.

Dünya nüfusu her geçen gün artmaktadır. Nüfus artışıyla birlikte aşırı kentleşme, küresel ısınma, sulama sistemlerinin yanlış kullanılması ve tüketimde her geçen gün büyüyen bilinçsizlik dünyadaki kullanılabilir suyun büyük bir şekilde israfına yol açmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günümüzde eğer meteorolojik kuraklık devam ederse Türkiye'nin kaçınılmaz bir kuraklıkla karşı karşıya geleceğini görüyoruz. Türkiye'nin her bölgesinde olağanüstü kuraklık görülmekte, Türkiye'nin yavaş yavaş suyu azalmakta. Biz vatandaşlar ise bu meteorolojik kuraklığı hissetmiyoruz. Sadece, havanın sıcak olduğundan, yağmur ve karın yağmadığından dem vurup onların farkında oluyoruz. Evlerimizde suyumuz hâlâ akıyor. Eğer bu meteorolojik kuraklık devam ederse hidrolojik bir kuraklık göreceğiz, o zaman hissedeceğiz. Evlerimizdeki musluklarda su akmayınca ya da toprağımıza sulama yapmak için su bulamayınca düzeltmek için çabalamaya başlayacağız ama bir kere hidrolik kuraklığa girmek tarımsal kuraklığı ve kıtlığı akabinde getirdiği için toplumsal olarak düzeltmemiz imkânsız hâle gelecektir.

Kuraklık, üretimi ciddi oranda etkileyen afetlerin başında gelmektedir. Ne yazık ki pandemiyle mücadele ettiğimiz 2020-2021 yılı üretim sezonunda bir de kuraklığın yol açtığı kayıplarla karşı karşıya kaldık. Bu dönemde çiftçilerimizin yoğun emek vererek ürettikleri ürünler kuraklıktan büyük zarar gördü. Kayıpların etkisi sürmeye devam ediyor ve bu durumu en aza indirmek için, iktidar, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, kuraklıktan zarar gören üreticilere, kuraklıktan etkilenen buğday, arpa, yulaf, çavdar, nohut ve mercimek üreticilerine verim kayıplarına göre dekarına 40 ila 100 liraya kadar doğrudan ödeme yapılmasına karar vermişti. Ancak bu kararın üzerinden dört ay geçmesine rağmen, başta seçim bölgem Aksaray olmak üzere henüz hiçbir ödeme yapılmamıştır. Tohum ve gübre alma gayreti ve telaşı içinde olan çiftçimiz bu ödemelerin bir an önce yapılmasını talep etmektedir. Aksi hâlde çiftçilerimiz ya üretimden vazgeçecek ya ürününü gübresiz şekilde yetiştirecektir. Bu da üretimin daralmasına ve ülkemizde tarım ürünlerinin yokluğuna sebep olacaktır.

Yine, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza buzağı ve süt destekleri verilmemiştir. Bu ödemelerin de bir an önce yapılmasını beklemektedirler.

Kuraklığın yanı sıra elektrik, mazot, ilaç, tohum, gübre girdilerinin çok yüksek oranda artması, çiftçinin ürettiği ürünlerin aynı oranda artmaması, değer görmemesi, çiftçimizi zor durumda bırakmaktadır ve bu girdilerin pahalılığı, fazlalığı karşısında artık gece rüyalarına bu zor durum girmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

AYHAN EREL (Devamla) - Yine, durum böyle devam ederse elli yıl içerisinde kuraklığın yanı sıra bir de kıtlıkla mücadele etmek zorunda kalacağız. Yine bilim adamları diyor ki: "Küresel ısınma bu şekliyle devam ederse elli yıl içerisinde yaklaşık 60 milyon insanın kurak bölgelerden su kaynaklarının olduğu bölgelere göç etmesi kaçınılmaz bir hâle gelecektir."

Geleceğimizi, torunlarımızı, memleketimizi ilgilendiren bu mesele partilerüstü, politikaüstü bir durumdur. Tüm siyasi partilerin bu duruma destek vererek ülkemizin ileride yaşayacağı kuraklık ve kıtlığa karşı şimdiden yasal anlamda yapılacak önlemleri almak amacıyla verdiğimiz Meclis araştırması önergemizi takdirlerinize sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)