| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .11.2014 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli basın emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, bütçe görüşmelerinin sonuna doğru yaklaşıyoruz belki ama daha yedi-sekiz bakanlığımız var. Çalışma koşulları ve çalışma ortamı sağlıklı bütçe görüşmelerine elverişli değil.
Sayın Başkan...
VAHAP SEÇER (Mersin) - Dinlemiyor ki. Sayın Başkan dinlemiyor, sen boşa konuşuyorsun.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Başkan Yardımcısı, üyeniz konuşuyor.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Bizim sağlığımızla ilgilenmiyor ki.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, usul hakkında söz almışsam Divana hitaben konuşuyorumdur. Yani Divan olarak...
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Görebilsek sizi... Görmüyoruz ki!
İZZET ÇETİN (Ankara) - Ama sen bilerek yapıyorsun onu Sayın Bilgiç. Lütfen, yani ciddi olalım, ciddi bir konu gündeme getireceğim çünkü hepimiz insanız.
BAŞKAN - Arkadaşlar, şu şeyi biraz indirir misiniz. Kameraman arkadaşlar, göremiyorum.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz lütfen.
BAŞKAN - Kameraman arkadaşlar, konuşmacıyı göremiyorum. Şöyle...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Hayır, aranızda konuşmazsanız duyarsınız, görmenize gerek yok, duyun yeter.
BAŞKAN - Ama görmeden olmuyor sizi.
Buyurun.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi çalışmalarımızın belki son haftasına girdik ama çalışma ortamımız, çalışma koşullarımız normal bir insanın çalışma koşullarına elverişli değil. Azami çalışma süresini çok aşan miktarlarda çalışıyoruz. Çalışmaktan kaçınacak değiliz ama bütçe görüşmelerini sağlıklı yürütemiyoruz. Bunu iki nedenden yürütemiyoruz. Bir, çalışma ortamı açısından; iki, çalışma süresi açısından. Bir yandan havasız ve yetersiz oksijenle çalışma koşulları elverişli değil ama gündüz sabah 10.00'da, 11.00'de -bugün tabii gidiş saatine göre 12.00'de- giriyoruz Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri olarak, günde iki bakanlık görüşüyoruz. İkinci bakanlık...
FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Dün sen erken kaçtın.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, ben saat biri çeyrek geçe kaçtım sabaha karşı, onu söylüyorum.
BAŞKAN - Yok, ayrıldı arkadaşımız buradan. Lütfen... "Kaçma" tabiri yakışıksız olur.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Çünkü dayanacak gücüm kalmadı arkadaşlar. Başıma ağrılar girdi. Saat on birden gece saat bir buçuğa kadar...
BAŞKAN - Sayın Çetin, kimse öyle bir şey diyemez. Sizin ayrıldığınızı biliyorum, söylediniz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - ...aralıksız... Dayanamadık. Ben ayrıldım.
BAŞKAN - Biliyorum.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, üzerimize düşen görevi sağlıklı yerine getiremediğimizi görüyorum. Sadece bizim değil. Belki bir bakanlık gittikten sonra diğer bakanlığın personeli dinç olarak gelebiliyor ama bütçe görüşmelerinde gerçekten takatimiz kalmıyor.
Sayın Başkan, yasalardaki ve mevzuattaki düzenlemeye baktığımız zaman elli beş günlük bir süremiz vardı. Biz bunun yaklaşık yirmi bir gününü, üç haftasını burada kullanıyoruz. Bir kısmı Genel Kurulda kullanılacak ama bu kadar sıkıştırmaya gerek yok. Eğer mümkünse günde 2 bakanlık yerine -giderek, tabii, yoğunluk, çalışma fiziken de yordu belki- günde 1'e düşürelim, arkaya atalım görüşmeleri diye ya da...
Bir çalışma yöntemini gözden geçirelim çünkü ben akşam Sayın Bakanımıza soru sordum, cevabını alacak takatim kalmadı burada. O nedenle bu sorumluluk size ait bir sorumluluk. Düzenlemeyi lütfen yapınız. Bakanlıklara bildirin ya da ertesi gün çalışma süremizi koyalım, ertesi güne de tecavüz etmeyelim. Yani saat iki, üç, sabaha karşı eve gidip ertesi sabah buraya sağlıklı gelme, sağlıklı bütçe görüşmesi yapmanın olanağı yok. Bütün arkadaşlar da konudan belki mustarip ama dile getiren arkadaşlarımız olmuyor. Bu konuyu bir karara bağlamanızı rica ediyorum.
Teşekkür ederim.