| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/726) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 17 .06.2016 |
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, saygıdeğer arkadaşlar; bu maddeyle Danıştay üyelerinin görev süresi on iki yılla sınırlandırılmaktadır. Esasında bunun nedenlerini gerekçede de izah ettik. Bir defa, hukuk istikrarını sağlamak için, içtihat istikrarını sağlamak için belli bir süreye ihtiyaç var. Yani üç yıl dediğinizde bu çok az bir süre, bu kadar süre içerisinde bir içtihat anlayışının oluşması, konunun takibi ve daha iyi hâle getirilmesi için yeterli bir süre değil. Altı yıl diyenler oldu; altı yıl olsun, 2 defa seçilsin, beş yıl olsun, 2 defa seçilsin. Ama, tabii, Yargıtayda Başkanlık için, daire başkanlığı için, genel kurul başkanlıkları için bazı kıdemler de aranıyor. Baktığınız zaman, bu kadar süre içerisinde bunların orada, kendi içinde gelenek ve kültür oluşarak hem hukuk güvenliği hem içtihat istikrarı ve kararlardaki isabet bakımından, pek çok açıdan bunun yeterli bir süre olmadığını biz değerlendirdik. Daha sonra baktık, nasıl olabilir? Dokuz yıl gibi bir süre öngörüldü ama bizim önümüzde de Anayasa Mahkemesi gibi yapılmış bir örnek var. Anayasa Mahkemesi on iki yılla bir görev yapıyor. Yüksek yargı organlarının tamamını eşit bir süreye getirmek daha doğru olur diye düşünüldü. Bu on iki yıllık süre hem içtihat oluşumu bakımından hem tecrübe, bilgi paylaşımı bakımından hem de oradaki oluşmuş gelenekleri geliştirme veya yeni gelenekler oluşturma bakımından, hukuk güvenliği bakımından da yeterli bir süre olarak öngörülüyor. Bu süre içerisinde daire başkanı seçilmek için üç yıllık, Yargıtay Başkanı ve başsavcı seçilmek için altı yıllık bir kıdem öngörülüyor. Baktığınızda, on iki yıl içerisinde kıdemlendikten sonra daire başkanı olabilecek. İşte, daire başkanlığı yaptıktan sonra yine makul bir süre içerisinde Yargıtay Başkanlığına aday olabilecek ve Yargıtay başkanları da buradan istifade etmiş olacak.
Sayın Başkanım, bir başka konu da Yargıtay ve Danıştayın üyeliklerinin herhangi bir süreyle sınırlandırılmamış olması dinamizmi de öldürüyor çünkü değişimi ortadan kaldırıyor. Yargıtay ve Danıştaya üye olarak seçilenler "Nasıl olsa süre sınırı yok, 65 yaşını dolduruncaya kadar biz buradayız, bizi de kimsenin başka yere gönderme durumu söz konusu değil." diye düşünebilir. Böyle düşündüğü zaman da kendini yenileme, geliştirme, daha iyi şeyler ortaya koyma noktasında performansta olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Onun için bu on iki yıllık süre, görev süresi bittiği zaman geri kürsüye döneceği bilinci Yargıtayda, Danıştayda görev yapanların işlerine daha iyi sahip çıkmalarına yol açacağı gibi kendilerini sürekli yenilemeleri sonucunu da daha fazla doğuracaktır çünkü gün geldiğinde kürsüye geri döneceklerdir. O açıdan da kürsü ile Yargıtay arasında da sağlıklı ilişkiler ortaya çıkacaktır. Kürsüdeki hâkimlerin Yargıtayla diyalogları iyi olacaktır.
Şimdi, yeni düzenlemeyle bildiğiniz gibi "kanun yolu değerlendirme formu" da düzenlenmekte. Bu form üyelerin ilk derecede görev yapanlara, istinafta görev yapanlara bir değerlendirme yapma imkânı da getirmektedir. Tabii, bu değerlendirmeler de aşağıda görev yapanların içtihatlarla uyumlu hareket etmesi bakımdan, kararların isabeti bakımından da son derece önemli sonuçlar doğuracaktır. O açıdan, kararların isabetini artırması, yukarı ile aşağı arasındaki diyalogları daha iyi hâle getirmesi bakımından da önemsiyoruz.
Bir de Yargıtayın tecrübesini, Danıştayın tecrübesini de bu düzenlemeyle süreli hâle gelmesiyle beraber ilk derece mahkemelerine ve istinafa aktarma imkânı olacaktır. On iki yıl Yargıtayda veya Danıştayda görev yapmış birinin istinaf mahkemesi başkanı veya daire başkanı veya ağır ceza reisi olması veya herhangi bir mahkemede hâkim olması, elbette ki yargıya olan güveni de olumlu şekilde etkileyecektir, değiştirecektir; bu da önemli.
Bir de tabii şu anda sayı sınırını biraz daha aşağı...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, geneli üzerindeki müzakereleri bitirmiştik.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ama on iki yılla ilgili söylediği için biraz genelini tekrarlamamı gerektiriyor.
BAŞKAN - Komisyon tekrarlamayı isabetli bulmuyor efendim.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, şunu da söyleyeyim, bitireceğim: Şimdi, biz üye sayısını 200'e indiriyoruz. Üye sayısı 200'e indiği zaman, şu anda yaklaşık 15 bin-16 bin civarında hâkim, savcı var; idari, adli yargı toplamı. Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilme ihtimalî hâkim ve savcıların azalmaktadır, beklenti yok edilmektedir. Şimdi, onun için 200'e inmesiyle beraber ve Danıştayın 90'a inmesiyle beraber sürenin getirilmesi aşağıdaki beklentiyi diri tutması bakımından ve onların motivasyonu bakımından da son derece önemlidir. Bu ve benzeri birtakım olumlu gerekçeler nedeniyle bu hâle getirilmiştir yoksa başka bir şey yoktur ve burada müktesep hak da yoktur; onu özellikle ifade etmek isterim, dün de söyledim. Çünkü idare hukukunda bizim bildiğimiz müktesep hak yok; herkes söylüyor, herkes böyle de ifade ediyor. Bizim Anayasa'mızda öngörülende bir teminat var; Yargıtay ve Danıştay üyeliği teminatı diye bir teminatı da bizim Anayasa'mız içermiyor, hâkimlik, savcılık teminatı içeriyor. Bu düzenleme de hâkimlik ve savcılık teminatına uygun ve ona dayanan bir düzenlemedir, o nedenle Anayasa'ya da uyumludur.
Teşekkür ediyorum.