NECATİ YILMAZ (Ankara) - Bir cümle söyleyeceğim Sayın Başkanım.

Şimdi, Sevgili Danıştay daire başkanımızın ortaya koyduğu görüşleri şöyle değerlendiriyorum: O zaman, burada, yargının, Danıştayın içerisinde özel bir mahkeme ihdas etmiş olduğumuzu söylememiz gerekir. Tabii bu da yasayla kurulur, bu da bir yasadır, bir mahkeme kurmuş oluruz ama bunun bir mahkeme olduğunun adını koymamız lazım. Değilse, böylesine yaklaşımlarla bu temel gereği aşıyor olmamız lazım. Ben kendisinden bu anlamda, daha teknik, öğretici bir değerlendirme beklerdim. Dolayısıyla, gerçekten de bu yönüyle üzüldüm, çok üzüldüm. Sonuçta, bir zorlama yorumla bunun üstünü örtmek yerine irdeleyelim, irdeleyelim hep beraber, bir sıkıntı varsa beraber çözelim, değilse alternatifini yaratalım. Sonuçta, orada usul hükümlerinin uygulandığı, bir yargılama faaliyetinin temel gereklerinin yerine getirildiği bir prosedür işlemekte midir? Şayet, böyle bir durum varsa bu anlamda zaten gidilen yargı yolu da bu değerlendirmeyi yapar, "Bu çalışma yapılmıştır, bu karar kesinleşmiştir." der zaten. Zaten söylediğimiz söz de şudur: Bunun önünü kesmeyelim. Şayet denildiği gibi, eğer idari bir faaliyet söz konusu değilse onun değerlendirmesini yapacak bir mahkeme var zaten, o da bunun gereğini yapacaktır. Ama, Anayasa hükmünü ihlal eder şekilde burada yasaklama getirmeyin. Kuruluşunuzla, ortaya çıkışınızla çelişmeyin. Bu yasayı çıkarmakla, önünüze koyduğunuz maksatla ayrı düşmeyin. Dolayısıyla, bu hüküm bu dediğimiz tespitlerin hepsine de aykırıdır, Anayasa'ya da aykırıdır, çıkışınıza da aykırıdır, yasanın temel fikrine de aykırıdır ve buradaki hesap Bağdat'a varınca döner.