MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, sevgili milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlarım.

Sayın Bakanım, önce size hazırladığınız kitapçıkla ilgili bir eleştiriyle başlamak istiyorum. 2013 yılında hazırladığınız kitapçığın -birçok yerinde var ama kısa bir iki şey söyleyeyim- 123'üncü sayfasında Devlet Su İşleri faaliyetleri, resimlere bakın, 3 sayfa, 4 sayfa üst üste resimlere bakın, yazının içeriğine bakın; 2015 Faaliyet Raporu'na bakın, 107'nci sayfa, resimlere bakın, yazının içeriğine bakın; hiçbir şey değiştirilmemiş.

Üzüldüğüm taraflardan biri şu Sayın Bakanım: Her defasında 2010'da 110, 2011'de 111, 2012'de 112.... Hatta, uyumlu olsun diye, kafiyeli olsun diye 11/11/2011'de 111 diyorsunuz, 12/12/2012'de 112 diyorsunuz. 14'üncü ay yok, bu sene nasıl yapacaksınız, onu merak ediyorum. Böyle bir çalışmanız var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - 30 Kasımda...

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Peki, teşekkür ederim.

Böyle bir çalışmanız var, böyle titizlikle duruyorsunuz uyum olsun diye, kafiye olsun diye. 2015'teki uygulanabilir... "6,2) Tarım Sektörü Faaliyetleri" başlıklı yazıya bakarsanız "Ülkemizde 780 milyon dekar alanımız var." diyorsunuz değil mi? Doğru mudur sayın bürokratlar? Peki, 2013 yılında -yazdığınız aynı paragrafta- niye 78 milyon dekar diyorsunuz? Bu kadar basit mi hazırlanıyor bu iş, merak ediyorum. Yoksa, 780 milyon birden 78'e mi düştü? Bu, bu kadar basit hazırlanıyorsa bunun içeriği de gerçekten bahsettiğiniz noktalarda içler acısı.

MUSA ÇAM (İzmir) - Veysel Eroğlu'ndan kaçar ama Mehmet Hilal Kaplan'dan kaçmaz.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Bakın, Sayın Bakanım, verdiğiniz rakamlarla ilgili... Yine aynı kitapçıkta diyorsunuz ki: "Türkiye'de 780 milyon dekar topraklarımızın 1/3'ü yaklaşık ekilebilir arazi. Bu da 258 milyon dekara denk geliyor." Siz demin, biraz önce sulanabilir, ekilebilir arazi miktarını yüzde 70 gösterdiniz. Öyle bir algı yaratıyorsunuz ki bizim tüm tarım arazilerimizin yüzde 70'i sulanabilir arazi diye. Hâlbuki yine bu kitapçıkta sulanabilir arazi olarak, ekilebilir arazi olarak 85 milyon dekar diye bahsediyorsunuz.

VAHAP SEÇER (Mersin) - 8,5 milyon...

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Yanlışlığı 8,5 milyon diye düzeltelim.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Doğru, 85 milyon dekar.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - 8,5 milyon hektar, 85 milyon dekar ediyor.

VAHAP SEÇER (Mersin) - 85 milyon dekar. Ama üçte 2'ye tekabül etmez.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Şimdi bunun yüzde 70'inin sulanabilir olduğunu söylüyorsunuz ve her defasında -siz, Türkiye Büyük Millet Meclisini de iyi kullanan bakanlardan birisiniz, teşekkür ediyorum bu nedenle- ha bire baraj yapıldığını, çok ağaç ekildiğini... Bilim adamlarının söylediği, 2030, 2050, hatta 2080'de Türkiye'de küresel ısınmanın meydana getirdiği iklim değişikliğiyle ciddi bir kuraklık yaşanacağını, özellikle Güneydoğu Anadolu'da olmak üzere İç Anadolu'yu da içerisine alan topraklarımızın, şu anda ekilebilir tarıma elverişli arazilerinin yaklaşık 1/3'ünün kuraklık nedeniyle yok olabileceğini ifade ediyor ve bunu destekleyen tarım parametreleri var; dışarıdan ürün almaya başlıyoruz, üretimde zorlanıyoruz. Ama, siz her çıktığınızda ağaç sayısında, verimli toprak açısından çok farklı rakamlardan bahsediyorsunuz. Bunun getirdiği bir olumsuzluk var mı? Bu noktanın da aydınlatılmasını istiyorum.

Bir iki noktayı -vaktim var sanıyorum- aydınlatmak istiyorum. Sayın Bakanım, su sizin kontrolünüze verildi.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Vekilim, yalnız siz hektar ile dekarı karıştırdınız.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Peki, ben karıştırmış olabilirim Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Türkiye'nin yüzölçümü 78 milyon hektar, 80 milyon dekar.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Süreme işlenmesini istiyorum.

Şimdi, siz sulardan sorumlusunuz, tüm derelerden... Hatta, biraz önce değerli bir milletvekilimin bahsettiği bir şeyden bahsettiniz. "İşte, biz denizdeki balıklarla pek ilgilenmiyoruz, dereler bizi ilgilendiriyor." Derelerin üzerinde her gördüğünüz yere bir HES yapmayı planlıyorsunuz. Yaptığınız HES'lerle ilgili elinizde bir veri var mı? Türkiye'de şu kadar HES yaptık, şu kadar HES'ten enerji elde ettik, bu elde ettiğimiz yeni enerji, yenilenebilir enerji Türkiye'deki enerjinin şu kadarını karşılıyor, önümüzdeki süreçte de şu kadar olacak. Karşılaştırılmasını istediğim şu: Bunun verisiyle -rantabl olup olmadığı noktasında- termik santrallerden ya da güneş enerjisiyle elde edilebilecek olan yenilebilir enerjiyle ilgili bir mukayeseniz olup olmadığı noktasında bir açıklamanızı bekliyorum.

Bir önemli nokta... Manisa Milletvekilim ısrarla vurguladı. Bu son dönemlerde, son günlerde yine gündeme geldi. Manisa Turgutlu'da Çal Dağı var, Çal Dağı'da nikel çıkarılıyor. Bu nikel madeninin üzerinde, biliyorsunuz, daha önce bir ÇED düzenlemesi yapıldı, sizin de bilginiz dâhilinde. Yeniden bir ÇED değiştirilme ihtiyacı sizin tarafınızdan neden uygun görüldü, merak ediyorum. Daha önce, biliyorsunuz siz de, orada 200 bin civarında ağaç kesildi. 200 bin ağacın bedeli yaklaşık 18 bin lira ilgili firmadan tahsis edildi. Ama, 200 binin içerisindeki ağaçlardan -basın mensuplarının ve diğer milletvekili arkadaşlarımın da bilmesini istiyorum- ağaç sınıfına girmeyen 8 santim çapının altındakileri ağaç kabul etmiyorsunuz. Yani, orada kesilen ağaç sayısı 200 bin değil, 400 bin gibi. Bugün yeni bir ÇED değişikliği uygulamasıyla orada -kamuoyu yoluyla da, basın yoluyla da hepimizin yakından takip ettiği- 2,5 milyon ağacın kesileceği göz önünde bulunduruluyor.

BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen son cümlelerinizi alayım.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Şimdi, küresel ısınmaya neden olanlardan bir tanesinin karbon emisyonu olduğunu düşünürsek, -sizin de bilginiz dâhilinde- karbon emisyonunda en iyi yutak olanlardan bir tanesinin de orman olduğunu biliyorsak, enerjinin elde edilmesi noktasında kalkınma uğruna gerek üçüncü köprüde gerek havaalanında gerek yer altındaki madenlerin çıkarılmasında bu kadar ormanların talan edilmesine, yok edilmesine Orman Bakanı olarak göz neden yumuyorsunuz, merak ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.