KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET METİNER (İstanbul) - Şimdi, öncelikle şunu belirteyim, ben cenazem dolayısıyla ayrılmak zorunda kaldım alelacele, doğrudur ama incelememizi bitirmiştik zaten.

İkinci diğer husus, cezaevi müdürümüz son derece değerli bir insan, görevini hakkıyla yapan bir insan, benim tanık olduğum kadarıyla son derece de objektif ve bizim görüştüğümüz tutuklu ve hükümlülerin hiçbirisi de çok somut, çok belirgin bir şikâyette bulunmadılar cezaevi müdürümüzün uygulamalarıyla ilgili. Dolayısıyla Sayın Ağbaba incelememizin neticesinde geldiler, incelememiz bitmişti. Ama buna rağmen dolaşmak istediğini belirtti. Cezaevi müdürümüz de gerekli duyarlılığı gösterdi. Ama orayı da göreyim, burayı da göreyim...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yanlış hatırlıyorsunuz Sayın Metiner.

BAŞKAN - Bir bitirsin de, siz ondan sonra tekrar söz alın.

Buyurun.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Yani burada bir tek kişinin keyfî isteğine göre cezaevleri yeniden açılmaz, yeniden incelemeler yapılmaz. Ben de bu konuda Komisyon Başkanı olarak üyelerimizden gerekli duyarlılığı göstermelerini bekliyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İktidar böyle bir şey.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Ben cezaevi müdürümüzden kaynaklı bir şikâyet işitmedim ve cezaevi müdürümüzün de burada keyfî ve siyasi davrandığı kanaatinde değilim.

Çok teşekkür ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şimdi, siz bir cezaevine gitmediniz, birini ziyaret ettiniz. Sizin olmamanız, cenazeniz nedeniyle öbür cezaevine hep beraber gittik, siz o cezaevini ziyaret etmediniz. 2 cezaevi var Tekirdağ'da 1 No.lu ve 2 No.lu. Ben şimdi sizin gitmediğiniz cezaevini tam hatırlamıyorum 1 mi 2 mi?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz bir tanesini incelememizin yeterli olduğu kanaatine varmıştık, bir açık cezaevini bir de kapalı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kampüste 2 cezaevi var, dolayısıyla bu cezaevleri ayrı ayrı kurumlar. Yani her cezaevinin kurumsal yapısı farklı, müdürü farklı, 1 No.lunun müdürü farklı, 2 No.lunun müdürü farklı, aynı kampüste diye aynı adlandırılamaz, farklı cezaevleri çünkü bunlar. Sizden sonra... Sizin gittiğiniz cezaevi müdürü, anlaşılıyor ki, iktidara göre davranıyor. Yani sayın uzman arkadaşımız da şahittir, Sayın Atila Kaya da, Burcu Çelik de şahittir, bu konuda bizim oraya girmemizi engellemeye çalıştı.

Ayrıca bakın, biz orada ziyarette bulunurken... Siz karşılaşmamış olabilirsiniz, tam da onu söylüyorum, keyfîliği söylüyorum. Yani oradaki cezaevi tamamen -siz de beni doğruluyorsunuz- iktidar milletvekili olmadığı için bize "Giremezsin." dedi, yanımıza geldi, bu davranışları gösterdi. Hatta ses kayıtlarında bunlar var, müdürün yüzüne de söyledim.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Orada iktidar milletvekili olarak bulunmuyoruz, resmî görevimizle, resmî sıfatımızla bulunuyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bence sizin yapmanız gereken, müdüre değil o İnsan Hakları Komisyon üyelerine yapılan haksızlığı engellemek, bence o.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz orada incelememizi tamamlamıştık, siz sonradan geldiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir cezaevine gitmediniz siz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Bir açık cezaevini ziyaret ettik, bir kapalı cezaevini, aldığımız karar oydu.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, bir daha söylüyorum: Orada 2 tane cezaevi var, biri 1 No.lu, biri 2 No.lu.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz bir tanesini ziyaret ettik, yeterli bulduk.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Birine gittiniz, ikincisine gitmediniz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Gitmedik evet.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ama cezaevleri farklı farklı kurumlar. O cezaeviyle o cezaevi aynı değil ki, müdürü farklı, mahkûmu farklı, koşulları farklı, davranışları farklı. Bir cezaevinde örneğin kitap sınırlaması var, öbür cezaevinde kitap sınırlaması yok. Niye? Çünkü farklı cezaevleri bunlar.

Biz 3 arkadaşımla beraber gittiğimiz zaman, o cezaevi müdürü bir İnsan Hakları Komisyonu milletvekiline davranmada yakışmayacak davranışlarda bulundu. Belki bunu siz olumlu karşılayabilirsiniz ama ben bunun doğru olmadığını söylüyorum. Muhalefet olur, iktidar olur, böyle bir şey kabul edilemez. Bizimle orada ısrarla odaya girmeye çalışması, ısrarla odada bizi dinlemeye çalışması Allah aşkına kabul edilebilecek bir şey mi? Uzman arkadaşımız orada, bunların hepsinin ses kaydı var. Kaç kez "Müdür bey, lütfen burada durmayın, biz bu mahkûmlarla görüşmeye geldik." dedim. Özellikle bizi yönlendiriyor, özellikle geliyor başımızda durmaya çalışıyor, yani bunlar yaşadığımız şeyler, ses kayıtları var, onu söyleyeyim ben size.

Ayrıca cezaevleriyle ilgili...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Nasıl ses kayıtları onlar?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ses kayıtları var, biz konuşurken ses kayıtları var, müdür orada.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Kim aldı o kayıtları?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Beyefendi alıyor, uzman arkadaş alıyor, elinde şey var. Konuşurken içeri giriyor, odaya giriyor, bulunduğumuz odaya girmeye çalışıyor. Bunlar doğru şeyler değil onu söyleyeyim.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Ses kayıtları...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ses kayıtları var.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Gösterin bize dinleyelim, hep burada Komisyon üyelerimizle.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Açıp dinletsin Fazlı Bey.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkanım, heyet üyelerinden herhangi biri "Ben şuraya da girmek istiyorum, burayı da incelemek istiyorum." diyemez, böyle bir keyfîlik olamaz. Heyetin almış olduğu karar doğrultusunda ilgili yerler gezilir, incelenir ve biz gezdiğimiz hiçbir yerde de ne müdürler ne savcılar bize eşlik etmiş değiller.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hem savcı eşlik etti hem müdür, ayrıca...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Yani "Mademki cezaevine gittik, o zaman şurayı da göreyim, burayı da göreyim." diye bir keyfî talep olamaz, bu talep yerine getirilmediğinde de cezaevi müdürü suç işlemiş olmaz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Arkadaşlar, ayrıca, bakın, siz herhalde ne yaptığınızı bilmiyorsunuz, hangi cezaevine gideceğinizi hatırlamıyorsunuz herhalde ya da ben söylediğim için alınıyorsunuz; Tekirdağ'a giderken 1 ve 2 No.lu cezaevleri ziyaret edilecek diye gidildi, açın, kararınıza bakın. Tekirdağ 1 No.lu Cezaevi ziyaret edilecek diye gidilmedi. Hayır, bir daha söyleyeyim: Cezaevleri aynı kampüste olur, Silivri'deki 5 No.lu farklı, L tipi farklı; Tekirdağ'daki 1 No.lu Cezaevi farklı, 2 No.lu farklı, açık cezaevi farklı; hepsi birbirinden farklı kurumlar. Orada alınan karar 1 ve 2 No.lu cezaevlerine gidilecek diye karar alındı. Siz gayet doğal, "Cenazem var." dediniz, ayrıldınız; hiçbir şey demiyoruz ama ondan sonraki karşılaştığımız muameleler, özellikle sizin ziyaret edip bizim tekrar ziyaret etmek için gittiğimiz cezaevinde karşılaştığımız muamele, müdürün yapmış olduğu muamele... Yüzüne de söyledim Fazlı Bey şahittir "Sen, iktidar partisi milletvekili olsa böyle yapamazdın." dedim, savcıyla falan bir sonuç alamadık, orada tartıştık, Sayın Atila Kaya da buna şahittir. Ayrıca, Cezaevi Komisyonu üyeleri eğer Komisyonla gitmişlerse istediği koğuşa girerler, istedikleri koğuşa girmek için gidiyorlar zaten; cezaevi müdürünün istediği koğuşa girdikten sonra ne anlamı var gitmenin. Çat kapı, hiç bilmeden rastgele girilmesi gerekiyor, rastgele girilmesi gerekiyor ki doğru, sağlıklı bir sonuç çıksın.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Heyet olarak, heyet kararıyla girilebilir. Zaten cezaevi müdürleri bize "Şuraya girebilirsiniz, buraya giremezsiniz." demezler, diyemezler, böyle bir cürette de bulunamazlar.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir şeyi merak ediyorum, kaç kişiden oluşması lazım heyetin?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Kim katılırsa, mesela siz Bakırköy'e katılamadınız...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Gamze Hanım katıldı.

MEHMET METİNER (İstanbul) - ...ricada bulundunuz, biz o ricayı kabul etmek zorunda değildik ama buna rağmen kabul ettik CHP'li bir üye bulunsun diye. Siz Tekirdağ'ın son aşamasına katıldınız, siz de lütfen gerekli duyarlılığı gösterin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Beyefendi, ben şimdi sizi eleştirmek için söylemiyorum, ben orada karşılaştığım muameleyi söylemek için söyledim. Siz tabii, iktidarı temsil ettiğiniz için...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Tabii ki iktidarı temsil ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - ...cezaevi müdürüne yapılan eleştiriyi de üzerinize alınıyorsunuz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Asla, asla.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye görmeden, bilmeden... Gördünüz mü benim yaşadıklarımı?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Bakırköy'de de beraber bulunduk, CHP'li üyeler orada nasıl çalıştığımızı gördüler.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hayır, siz benim yaşadıklarımı gördünüz mü de direkt reddediyorsunuz, şahit misiniz buna?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Şahit olmama gerek yok, siz orada bireysel incelemelerde bulunma hakkına sahip değilsiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bireysel değil, tekrar söylüyorum, bireysel değil. Benim yanımda Atila Kaya vardı, Burcu Çelik vardı.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Bireysel olarak bulunacaksanız müracaatta bulunursunuz, gidersiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ha, bireysel inceleme yapmayı istemek... Bazı arkadaşların girmediği yerde, "Yorulduk." deyip ve benim gezmemden daha doğal bir şey de olamaz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Neyse... Onu tartışmanın bir gereği yok.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bazı arkadaşlarımız üç koğuş giriyor, sonra cezaevi müdürü...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Yeterince yorulmuştuk, siz gelmediniz çünkü.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aslında, İnsan Hakları Komisyonunun sivil olması lazım, Cezaevi Alt Komisyonunun daha da sivil olması lazım. Vali karşılıyor, savcı karşılıyor, yemekler, çaylar; bunu da doğru bulmuyorum ben. Ne işi var savcının, müdürün?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz zaten hiçbir şeyi doğru bulmuyorsunuz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben doğru bulmuyorum, sen sivilsin, oraya cezaevini incelemeye gitmişsin; siyah arabalar karşılıyor, bunları da doğru bulmuyorum. Ama yaşamadığınız bir şeyi peşinen reddetmenizi de anlayabilmiş değilim, bunu da Komisyonun takdirlerine sunuyorum, başka bir şey demiyorum.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ben de bir öneride bulanabilir miyim Başkanım. Bundan sonra cezaevi ziyaretlerini kırmızı veya değişik renklerde arabalarla katılmayı öneriyorum mümkünse.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Beyaz.