ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - Ben de şöyle bir açıklama getirmek istiyorum: Bir önceki toplantımızda burada hep birlikte görüş birliğiyle İzmir Kantar Karakolundaki konuyla -ki benim önergemdi- ilgili olarak son derece, birbirimizi de dinleyerek, bir fikir alışverişinde bulunarak bu kararı verdik ama genele dair kalıcı bir yetkilendirmenin -eğer demokrasi "Çok olanın dediği olur." demek değilse- Divana aktarımında hiç değilse -zaten oylamaya geçildiğinde arzu edilen sonuç, Divanda da olsa, burada da olsa temayül edecek, görünen o ki ama- madem demokrasi fikirlerin dile getirilmesi anlamına geliyor, Divana o yetkiyi vermektense burada sözümüzü söyleyebilme hakkımızı korumak isteriz. Ben bu nedenle, yine ihtiyaç hâlinde tek tek konuları oylayarak -bir önceki İzmir Kantar için yaptığımız gibi, bizlerin de bu konuda bir katı tutumu olmadığını da görüyorsunuz, biliyorsunuz- genel bir oylamadansa ihtiyaç hâlinde değerlendirmeye bırakmayı tavsiye ederim ve daha doğru bulurum kendi adıma.

Öte yandan, oylamaya geçtiğimizde de oyumun 1 oy sayılıp sayılmadığını da sormak istiyorum. Çocuğu olmayan bir kadın olarak yarım olduğum için oyum yarımsa eğer o şekilde oylama katkısı sunmak isterim.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Hiç o bağlamda söylenmiş bir laf değil o.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - O bağlamda söylenmedi o.

ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - Hangi bağlamda söylenirse söylensin. Başka yerde tartışırız.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum, yani, yeni bir tartışma açmayalım lütfen.

ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - Evet.

BAŞKAN - Şimdi, tabii, burada ben hani "Çoğunlukla illa bu kararı çıkartalım." şeklinde bir yaklaşıma sahip değilim.

ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - Tabii, biliyorum.