NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, Komisyonun değerli üyeleri, değerli basın mensupları; Küresel Orman Takip ve Uyarı Sistemi verilerine göre Türkiye son on iki yılda 164.222 dekar orman kaybetti. Siz de bunlara katılıyor musunuz bilmiyorum ama Türkiye'de yaygın ağaçlandırma çalışmalarına rağmen kontrolsüz şehirleşme, turizm, otoyol, maden ve diğer çalışma projeleri yüzünden 2000 yılından bu yana gerçekleşen en çok orman kaybı Antalya, İstanbul'da olmuş, bu 2 ili Adana, Mersin, Muğla ve Yozgat izlemiştir.

Sayın Bakan, yazın Muğla'da birçok ilçemizde orman yangını çıktı, ormanlarımız ciddi zarar gördü. Orman yangınlarının önlenmesi konusunda daha etkin tedbirler alacak mısınız?

Bunun ötesinde, turizm alanlarımızdan özellikle Marmara Bölgesi'nde Datça Yarımadası oldukça susuz bir bölge. Yani, oraya gelen, özellikle yatlar da su bulmada zorluk çekiyorlar. Burada bir baraj planınız vardı, bu konuda bu sene bir şey aldınız mı, bilmiyorum.

Muğla Fethiye Arpacık köyü Dalarası Mahallesi'nde bulunan dere sebebiyle insanlar zor durumda. Özellikle yağışlar arttığında derede insanların boğulma tehlikesi oluşmaktadır.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Fethiye'nin neresinde efendim?

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Arpacık köyü Dalarası Mahallesi'nde. Derenin ıslahı konusunda ya da derenin üstünden insanların geçişiyle ilgili herhangi bir yol ya da köprü çalışması planlıyor musunuz, düşünüyor musunuz?

Sayın Bakan, Fethiye'de Murt Deresi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapıldı ancak tabii ki gidip görmenizi isterim. Çünkü yol gibi yani yol gibi yapılmış, yukarıdan, dağdan gelecek şeylerin tutulması için herhangi bir şey bırakılmamış, üç tarafı beton. Yani, gerçekten o suların yanlarında en azından tutulacak alanların bırakılması gerekirdi. Zaten dolmuş olan Fethiye Körfezi'ni daha hızlı dolduracak görüntüsü var. Bir de orada özellikle iki...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sık bentler yapacağız.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yapılırsa tamam. Yani, yapılmadığı takdirde gerçekten o körfezin dolmasını hızlandıracak.

Ayrıca, 5 köprü yapılması planlanmıştı, özellikle Fethiye-Üzümlü arasındaki o tarihî köprü yapılmadığı için insanlar çok mağdur ve iki taraftaki yollar tamamlanmadığı için insanlar toz dumandan bir türlü şey yapamıyor. Yani, belediyeye soruyorsunuz "Bizi ilgilendirmiyor. Geldi Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü bu işi yaptı ama yarım bıraktı, gitti." diyorlar ve orada insanlar gerçekten...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yoldan biz sorumlu değiliz ki efendim. Muhteşem bir dere yaptık.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Biliyorum, biliyorum, ben de gittim, tek tek baktım ama iki taraftaki o yollar bozulmuş...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Doğru da, yolu da bizim yapacak halimiz yok ki. Dereyi muhteşem yaptık, elli yıldır yapılamayan dereyi.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Elinize sağlık. Yani şimdi, tabii ki o bentler eğer yapılacaksa bu aralarda sorun yok.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Onu Muğla Büyükşehir yapacak şimdi.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Hayır, Muğla "Beni ilgilendirmiyor." diyor.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Çünkü, yol yapımı büyükşehirde.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Hayır, kenarındaki yapılan yollar.

Muğla, Antalya gibi özellikle rantın yüksek olduğu alanlarda orman vasfını yitiren arazilerde büyük bir artış olduğu iddia edilmektedir. Muğla'da ne kadar arazi orman vasfını yitirmiştir?

Bir de Halep çamının yoğun olduğu Güvercinlik bölgesinde Sayın Bakan, biliyorsunuz, sık sık yangınlar oluştu, sonra Bakanlık dedi ki: "Ben buraları ağaçlandıracağım." Ama, birincisi bitmiş bir otel, şimdi ikincisinin de temelleri atılmış. Yani tamam, otel yapılıyor ama hiç olmazsa Halep çamı ormanlaştırması konusunda, o neslin yaşatılması konusunda özellikle sizlerden destek bekliyoruz. Bu, o yöre insanlarının oldukça sıkıntı duyduğu konulardan.

GAP bölgesiyle ilgili benim ileteceklerim var. GAP bölgesindeki insanlar çok mağdur, özellikle sulama konusunda. Cazibeyle gelen suyla ilgili insanların masrafları oldukça düşük ama cazibesiz, yukarıdaki ve uzun yıllardır GAP'ın bitmemesi nedeniyle diğer çiftçi grupları çok mağdur. Dolayısıyla, burada hem farklı bir uygulama ve ayrımcılık diyelim yani ayrımcılık demeyelim ama farklı su bulmalar nedeniyle oradaki insanların canlarına tak etmiş ve bölgeyi terk etme noktasına gelmişler. Yani bu su konusu, özellikle GAP'ta yani GAP'ı biraz önce de sayın eski bakanlarımızdan Manisa milletvekilimizin söylediği gibi, o bölgenin daha hızlandırılması, GAP projelerinin tamamlanması konusunda vatandaşlar arasındaki bu birbirine karşı husumet doğuran bu olayların giderilmesi konusunda da çalışmaların daha hızlandırılmasını rica ediyorum.

Teşekkür ediyorum.