KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizde tarım sektörü 2023 yılında binde 2, Ocak-Ağustos 2024 döneminde yüzde 4,2 büyüme kaydetmiştir. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre 2024 yılı genelinde yüzde 2, 2025 yılında ise yüzde 2,5 büyüme beklenmektedir. Tarımsal katma değerin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2023 yılında yüzde 6,2 seviyesinde gerçekleşmiş, bu oranın 2024 yılında yüzde 5,2'ye, 2025 yılında ise yüzde 4,6'ya gerilemesi tahmin edilmektedir. 2023 yılında yüzde 14,8 olan tarım sektöründe çalışanların toplam istihdam içindeki payı Haziran 2024 itibarıyla yüzde 14,7'ye gerilemiş olup yıl genelinde bu oranın yüzde 14,6 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2024 yılında bitkisel üretim miktarının bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 5,2 oranında azalması, sebzelerde yüzde 6 oranında, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 3,5 oranında artması beklenmektedir. Tahıl ürünleri üretim miktarının 2024 yılında yüzde 7,1 oranında azalarak yaklaşık 39,2 milyon ton olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

2024 yılında açıklanan hububat alım fiyatları üreticiyi memnun etmemiştir. Bu yıl birçok üründe de benzer durum söz konusudur. Tarıma dört elle sarılmış, tarımda sanayileşmiş ve tarım ürünleri ihraç eden ülkelerin gelecekte söz sahibi olacağı asla unutulmamalıdır. Yüksek girdi maliyetleri altında üretimini fedakârca sürdüren çiftçimizin, besicimizin ve süt üreticimizin ürettiği ürünlerden elde ettiği geliri artıracak ve daha fazla üretmesini sağlayacak köklü tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır.

Son dönemde tarım sektöründe devrim niteliğinde, çok önemli kararlar alınmakta, tarımda çığır açacak çalışmalar yürütülmektedir. Mülkiyet sorunu bulunan parselleri işleyen çiftçilerin desteklerden yararlanabilmesi, sözleşmeli üretimde uyuşmazlıkların çözümünü kolaylaştıracak mekanizmanın uygulamaya konulması, boş bırakılan tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması ve en önemlisi de üretim planlaması ve bununla ilişkilendirilen yeni destekleme modeliyle ilgili düzenlemeler tarım sektörü için çok önemli gelişmeler olmuştur.

Bugüne kadar gerçekleştirilen 7 genel tarım sayımından sonuncusu 2001 yılında yapılmıştır. Tarım sektörünün daha iyi yönlendirilebilmesi için tarım envanterinin oluşturulması ve mevcut bilgi sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar hızla tamamlanmalıdır, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı önlenmelidir. Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesine, verim ve kalitenin artırılmasına, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesine, istihdam sağlanmasına ve marka olarak pazarlanmasına dayalı temel tarımsal yapılanma oluşturulmalı; yatırım ve teknolojiyi kırsal alanlara yöneltmek üzere katılımcı, kapsayıcı, kalkınmayı destekleyecek tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı kırsal cazibe birimleri olan tarım kentleri kurulmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal destekleme bütçesi 2025 yılında yüzde 47,4 oranında artışla 135 milyar liraya yükseltilmektedir. Alan bazlı destekler arasında yer alan gübre, sertifikalı tohum ve fidan kullanımı ile çay, hububat ve bakliyat için yapılan fark ödemesi destekleri 2025 yılı bütçesinde en fazla artış öngörülen destek kalemleridir. 23 Mart 2023 tarihli, 7442 sayılı Kanun'la ülkemizde ilk defa tarımsal üretim planlamasının yasal zemini oluşturulmuştur. Bitkisel üretim, hayvancılık ve su ürünlerine ilişkin il teknik komiteleri tarafından hazırlanan planlar onaylanmış, 1 Eylül 2024 tarihi itibarıyla planlama süreci başlamıştır, Cumhurbaşkanı kararlarıyla da tarımsal desteklerin planlı üretime uygun olarak verilmesine yönelik önemli bir adım atılmıştır. İlk defa üç yıllık bitkisel üretim destekleri açıklanmıştır. Desteklerin daha sade, etkin, sürdürülebilir ve yönlendirici bir yapıya kavuşturulması için çok sayıda olan destekleme konusu azaltılmış; bitkisel üretimde destek konuları temel destek, planlı üretim desteği ve üretimi geliştirme desteği olmak üzere 3 ana başlık altında toplanmıştır.

Çiftçimizin uzun süredir talep ettiği destekler ayni değil nakdi olarak ödenecektir. "Mazot, gübre ve prim desteği kaldırıldı." diye kara propaganda yapanlar ters köşe olmuştur. ÇKS'ye kayıtlı tüm çiftçilerin temel desteklerden yararlanacağı, bu desteğin ilgili üründe mazot giderinin yüzde 50'sini, gübre giderinin yüzde 25'ini karşılamasının hedeflendiği ve mevcut desteğin oldukça üzerinde olduğu değerlendirilmektedir. Temel destekle birlikte planlı üretim desteğinin ilgili üründe mazot giderinin yüzde 100'ünün, gübrenin yüzde 50'sinin desteklenmesinin hedeflendiği görülmektedir. Su kısıtının olduğu 11 il, 52 ilçede ise planlama kapsamında az su tüketen mercimek, nohut, baklagil, yem bitkileri, buğday, arpa ve yağlık ayçiçeği üreten çiftçilerimize gübre maliyetinin kalan yüzde 50'lik kısmı da yer altı su kısıtı desteği olarak verilecektir. Böylece, bu bölgelerde üretim planlamasına uygun ekim yapanların mazot ve gübre giderlerinin yüzde 100'ü desteklenecektir.

Sertifikalı tohum ve fidan kullanımı ile organik ve iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla "üretimi geliştirme desteği" altında verilen destekler önemli ölçüde artırılmıştır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, verimlilikte artışta en büyük faktör tohumdur. Ülkemiz kaliteli tohum üretimi yapmakta ve ihracatını artırmaya devam etmektedir. Tohum sanayicilerimize sanayi sicil belgesi verilmeli, çeşit ıslahı konusunda daha fazla AR-GE desteği sağlanmalıdır.

Yeni destek modeliyle hayvancılıkta verimin artırılması, hayvan sağlığının korunması, planlı üretim kapsamında belirlenen havzalar bazında üretiminin artırılması, üretici örgütlülüğünün güçlendirilmesi, küçük işletmelerin sürdürülebilirliklerinin sağlanması ile genç ve kadın yetiştiricilerin sektörde faaliyet göstermelerinin teşvik edilmesini temin etmek üzere hayvancılık desteklerinin daha etkin uygulanması hedeflenmektedir.

Hayvancılıkta üretim ve verim artırılmalı, ithalat önlenmeli, çoban sorununa da bir çare bulunmalıdır. Afgan uyruklu çobanları kayıtlı hâle getirecek ve disiplin altına alacak düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Üretim planlaması ve yeni destekleme modeli, ümitleri ve beklentileri artırmıştır. Yeni model ülkemiz tarımı açısından önemli bir fırsat olup sektörün tüm paydaşlarının desteğiyle büyüyecek ve kendini geliştirecek potansiyeldedir. Bununla birlikte ürünlere ülke düzeyinde aynı desteği vermek yerine destekler havza bazlı belirlenmeli ve temel girdilerin kullanıldığı dönemlerde ödenmelidir. Ayrıca, ülke tarımının geleceği açısından Millî Su Planı sürece dâhil edilmelidir. Zira, havza bazında su planlaması, özellikle Orta Anadolu'yu mağdur edecek, gelecek adına tehlikeli bir yaklaşım olacaktır. Orta Anadolu'nun sulama suyu ihtiyacını karşılayacak havza dışı su transferi yapılması mecburiyettir. Örneğin, sıklıkla oluşan obruklarla alarm veren Konya Ovası'na dış havzalardan su getirmek zorundayız. Havza dışından petrol gelebiliyorsa su da gelmelidir.

Sayın Bakanım, Konya Ovası'na havza dışından su getirecek projeler konusunda bir müjde verecek misiniz? Ayrıca, Mavi Tünel'den ovaya su verildiği, Ahi Kanalı'ndan suların aktığı, Hotamış depolama tesisinin dolduğu günleri ne zaman göreceğiz? Tarım ürünleri fiyat seviyesinin sağlıklı oluşması için gıda arz zincirine ilişkin kayıt sisteminin güçlendirilmesi, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması, yaş meyve sebze tedarik zincirinde lojistik altyapının ve yatırımların iyileştirilmesi, toptancı hallerinin modernizasyonu ve etkin çalıştırılmasına yönelik faaliyetler sürdürülmelidir.

Sayın Bakanım, Konya'nın Modern Hal Kompleksi Projesi'ne yer tahsisinizden dolayı teşekkür ediyorum. Yine, Konya'ya 2024 yılı itibarıyla kenevir üretimi için izin verilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Esasen, Konya tarihte kenevir yetiştiren bir ildir. Mutfak kültüründe bile Selçuklu mutfağından gelen meşhur kenevir helvası bulunmaktadır. Ayrıca, Konya'da su tüketimi az olan bitkilerin ekilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu itibarla, Konya kenevir üretim ve işletme merkezi olmalıdır.

Diğer yandan, 4 şeker fabrikasına sahip Konya başka şeker fabrikalarının sözleşmeli üretim kıskacına girmiştir. Üreticilerimizin bir yıllık emeğinin telef olmaması ve canının yanmaması için Konya'da diğer şeker fabrikalarında şeker pancarı üretiminin bölge şeker fabrikaları ve PANKOBİRLİK denetiminde yapılmasını istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bitiriyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Kalaycı, açıyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bakanlık ve kurumlarımızın 2025 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederim.