KOMİSYON KONUŞMASI

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, aklın yolu bir, ben Mehmet Bey'in söyleyeceği şeyleri söylemek üzere aslında söz talebinde bulunmuştum, o da aynı şeyi söyledi. O anlamıyla da gülümsedim. Tabii, biz fakülte bir arkadaşı, otuz altı yıllık arkadaşız biz. Yani, dolayısıyla belki aynı duyarlılıklarımız gelişmiş olabilir. Gerçekten de bu önemli bir şey. Biz demin bu yasal düzenlemeyle bir hukuk darbesinin olduğunu söyledik zaten. Bu sadece kurumsal anlamda değil aynı zamanda o birikime de bir darbe, Mehmet Bey'in söylediği gibi. Çünkü orada hâlihazırda yüksek yargıç görevi yerine getiren hâkimlerimiz var. Dönüp baktığımızda bunların bir kısmı meslekten de gelmiş değiller. Özellikle Danıştayda 46 -ben yanlış mı duydum- kişinin hâkimlik sıfatı olmadığı çünkü idari yoldan gelen hâkimler olduğu söyleniyor. Bunların tekrar kürsüye dönüp dönmeyecekleri de şüpheli. Farklı tercihler içinde olabilirler. Oysa ki burada yerleri korunsa, tam da söylenildiği gibi, yıllardır geciken adalet üzerinden mağdur olmuş yurttaşlarımızın sorunlarının hiç değilse bu dönemde çözülmesi gibi bir ihtiyaç karşılanmış olabilirdi. Dolayısıyla, yeni tartışma başlıkları yaratmak yerine bu yargıçların görevde tutulması, daire azaltmak yerine ihtisaslaştırmaya devam edilmesi ve biraz da bu dönemin faydasının vatandaşa tattırılması bence doğru olabilir. Bahsi geçen yargıç sayısı devletin ekonomisine yük değil. Dönüp baktığımızda koruma ordularıyla bizler geziyoruz. Böyle baktığımızda, değilse vatandaşımızın adalet ihtiyacını, gereksinimini gidermek üzere de bu kadromuz yerinde kalsın diyorum. Dolayısıyla, oluşmuş bu hazır birikimi heder etmeden süreci içinde tutmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.